1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Artık onlar düşünsün!

Eskiler hatırlar:
Türk milli futbol takımının oynadığı maçları radyo ve televizyondan anlatan spikerlerin klişeleşmiş lafları ve benzetmeleri olurdu.
Bunlardan birisi de, özellikle attığımız gol sonrası spikerin neredeyse yarım dakika süren "Goooooolllll" sesi sonrası söylemiş olduğu "Artık onlar düşünsün" lafıydı...
Geçtiğimiz Haziran ayı sonunda bir seçim yaşadık.
Seçim öncesini herkes hatırlayacaktır.
Milletvekili listelerinin seçilebilecek yerlerinde olanlar, seçilemeyecek yerlerinde bulunanlar ile parti yöneticilerini ve partili üyeleri adeta kucaklarında taşıyordu.
Çünkü...
Rahat bir şekilde milletvekili seçilebilmeleri için, seçim çalışmasını yürütecek diğerlerine ihtiyaçları vardı.
O yüzden seçim süreci boyunca sürekli hoş tuttular seçilemeyecek yerlerde olan isimler ile parti yöneticileri ve üyelerini.
Seçim yapılıp, milletvekili oldukları anlaşılınca her şey bitti.
Milletvekili seçilenlerin artık ne listenin seçilemeyecek yerinde olanlara, ne parti yöneticilerine ne de parti üyelerine ihtiyaçları kalmıştı.
Bir dahaki seçime kadar milletvekiliydiler sonuçta.
Hiç kimseye ihtiyaçları yoktu.
Milletvekili mazbatalarını alır almaz...
-Seçilemeyeceğini bile bile, seçilecekmiş gibi koşturan aday adaylarını...
-Kendilerinin rahat bir şekilde seçilmeleri için çaba harcayan parti yöneticilerini...
-Seçim çalışmasına katkı vermek için gece gündüz koşturan parti üyelerini görmezden gelmeye başlayıp, siliverdiler...
Bir anlamda "Ben Milletvekili oldum. Bundan sonra onlar düşünsün" der gibiydiler.
Ancak...
Seçim sonucu bir iktidar çıkartmadı.
Bu gidişle, bir koalisyon hükümeti de çıkartmayacak.
Erken seçim olasılığı her geçen gün artar hale geldi.
Böyle giderse, kasım ayı içinde bir seçim var.
Ve...
30 Haziran günü yapılan seçimde Milletvekili olan isimlerin, olası bir erken seçimde yeniden milletvekili listesinde yer alıp alamayacakları bu gün için bilinmiyor...
Listede olabilirler de...
Olmayabilirler de...
Olmazlarsa mesele yok...
"Bu kadarmış" der ve kaderlerine razı olurlar...
Fakat listede yine yer alırlarsa, 30 Haziran seçiminin hemen sonrası görmezden gelip, sildikleri insanların yine ocağına düşecekler...
Anlayacağınız...
Tıpkı: spikerin atılan her gol sonrası söylediği gibi, olası bir erken seçimde bundan sonrasını mevcut milletvekilleri düşünecek galiba...


*********

Çakırözer CHP'nin Basın yüzü...

Utku Çakırözer önemli ve dikkat çeken bir gazeteciydi.
Eskişehir'den milletvekili adayı oldu.
Aday olduğunda, "Seçilmesi halinde partinin Basın yüzü olur" tespitinde bulunmuştuk.
Zira...
Gazeteci kökenli bir milletvekili olarak,gazeteci meslektaşlarının ilk kapısını çalacak kişi olacağını biliyorduk.
nitekim böyle de oldu.
Seçim öncesinde de yüzü sık sık ekranlarda görülen Utku Çakırözer, seçim sonrası Milletvekili olduktan sonra da televizyon kanallarının siyasetçi yüzü haline geldi.
Sık sık televizyon kanallarına davet alıyor Utku Çakırözer.
Partisinin düşüncelerini anlatıyor.
Kısacası...
Tıpkı, aday olduğunda yaptığımız tespit gibi, partinin Basın yüzü haline geliyor.
Bu CHP için de Eskişehir için de bir kazanç olsa gerek...

***********************

Ne oldu tartıştığımız konulara?

Bazen eski defterleri karıştırma ihtiyacı duyarız.
Adı "Defter"dir ama, bizim meslekte Arşivlerdir eski defter dediğimiz.
Boş kaldıkça yaparız bunu.
Bazen, bizim de atladığımız, unuttuğumuz konuların bugün ile bağlantısı çıkar tesadüfen.
İşte yine böyle bir boş zamanımızda eski defteri, yani arşivi karıştırdık.
Öyle çok da uzaklara gitmedik.
Siz deyin 2 yıl, biz diyelim 3 sene.
Neler neler gelmiş Eskişehir'in gündemine meğer...
En az yazdığımızı 1 hafta boyunca işlemişiz.
Kamuoyunun dikkatini bu konular üzerine çekmişiz.
Kimler neler söylemişler.
Ne tartışmalar çıkmış.
Ve aradan 2-3 yıl geçtiğinde, hepsini unutuvermişiz.
Örneğin, Küçük sanayi sitesinin taşınması meselesi çıkmış ortaya.
Belediye Başkanları açıklama yapmış.
Esnaf ikiye bölünmüş bu yüzden.
Bazıları "Taşınsın" bazıları ise "Taşınmasın biz nereye gideriz?"demiş.
Davalar açılmış, bazıları Sanayi sitesinin kaldırılmasında ki kararlılığı açıkça ortaya koymuş.
Sonra...
Tepebaşı Belediyesinin isminin Yunus Emre Belediyesi olma meselesi gelmiş gündeme.
Tartışmalar yine gırla gitmiş.
Meclislerde karar alınmış, hazırlıklar başlamış.
Bir anda rafa kalkmış bu konu.
Hemen sonrasında ise, üçüncü ilçe kurulması gelmiş kentin gündemine.
Şehir üçe ayrılmış, haritalar çizilmiş, kararlar alınıp, bakanlığa yollanmış.
Halkın görüşünün alınacağı söylenilmiş, Sivil toplum örgütleri birbiri ardına açıklamalar yapmış.
O da unutulmuş.
Kent Meydanı meselesi örneğin.
Ortalık ayaklanmış.
Üniversite proje yapmış.
Meydan mı? Bahçe mi? Derken tartışma iyiden iyiye uzamış.
Yukarıda da söyledik.
Arşivi karıştırırken fark ettik.
Çok kısa bir süre önce bu yukarıda saydığımız konularla yatıp bu konularla kalkıyorduk.
Ama şimdi hafızamızda bile yok.
Ancak biri hatırlattığında hatırlıyoruz tüm bu olup bitenleri.
Hatırlayınca da ister istemez;
-"Sahi, ne oldu bu gündem yaratan konular?" demekten de kendimizi alamıyoruz.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi