4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ATATÜRK VE DİYANET

            Atatürk’ün, kurucusu olduğu Diyanet İşleri Başkanlığı, devletimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, anmama geleneği sürdürüyor. Diyanet, 30 Ağustos Zaferi ile ilgili Cuma Namazı hutbesinde, Atatürk ve silah arkadaşlarından, tek kelime bile bahsedilmedi.
             Diyanet, kamuoyu ile paylaştığı hutbede,   “Tarih bir milletin hafızasıdır. Sadece mazisi değil, yarınlarının inşasıdır denilen hutbede, , “Bu vesileyle Hazreti Âdem’den günümüze kadar Allah’ın dinini yüceltme uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi, bir kere daha rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum” denildi.
           Diyanet İşleri Başkanlığı, geçmiş yıllarda da konu başlığı, “Çanakkale Zaferi ve Birlik Ruhu” olmasına rağmen, hutbede de Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu,  Anafartalar komutanı, Mustafa Kemal Atatürk’ün, adından hiç söz edilmedi.
        Oysa Çanakkale Savaşı, Türk Milleti için, önemli yanı, Milli Mücadele ruhunun, ilk meşaleleri, burada yakılmış ve ” Mustafa Kemal Atatürk’ ün, üstün özellikleri,  de, Çanakkale    Savaşın’ da, dikkat çekmiştir.   
             ATATÜRK, Çanakkale de, üstün başarılarından dolayı da, daha Çanakkale Savaşı devam ederken, "İstanbul’u Kurtaran Kahraman”, "Payitaht Kurtaran Kahraman” unvanı ile anılmaya başlandı.
               Ülkemizde, ezanların dinmemesine, bayrağın inmemesine önderlik eden, Mustafa Kemal Atatürk’ü,  bizzat kurmuş olduğu Diyanet İşleri Başkanlığının, cuma hutbelerinde, Atatürk’e yer vermemesi büyük vefasızlıktır.
             Diyanet ne düşünürse düşünsün, gerçeklerin üstü örtülmez, Çünkü ATATÜRK, tarihe mal olmuş, bir dâhidir. Türk Milletine ve İslamiyet’ e, yaptığı hizmetler ise ortadadır.
             Acaba ATATÜRK önderliğin de Türk ulusu, Çanakkale Savaşı ve İstiklal Savaşını, kazanılmamış olsaydı, Minarelerde ezan, camilerde hutbe okunur muydu?
           Nitekim Evliya Çelebi, Atina’daki ibadethanelerden bahsederken, şehirde, 300 civarında cami ve bir o kadar da kilise olduğunu söyler. Ama aynı Atina’da, bugün ibadete açık tek bir cami bile yoktur!.
           Atatürk,  yaşamı boyunca tebliğ edilen İslamiyet’i savummuş, dini erozyona uğratacak, gelişmelere de sürekli karşı çıkmıştır. Siyasetin ve devlet işlerinin dini düşüncelerden uzak utulmasına da özen göstermiş ve gösterilmesini de sürekli önermiştir.
               ATATÜRK, ”Evet, din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletin devamına imkân yoktur. Yalnız şurası vardır ki, din Tanrı ile kul arasında kutsal bir bağlılıktır. Mutaassıp İslâmcıların din komisyonculuğuna, izin verilmemelidir.” demiştir.                 
                Diyanet, 2015 yılından itibaren, hutbelerde niçin, Atatürk’ e, yer vermediğini “Atatürk, 5 Mart 1924 tarihli kararname ile hutbelerde adından bahsedilmesini bizzat kendi imzası ile yasaklamış. Tüm valiliklere gönderilen kararnamede kişilere değil, millete ve Cumhuriyet’e dua edilmesi isteniyor.” Paylaşımı ile de gerçekleri çarpıtmıştı..
             Oysa tarihçi Sayın Sinan Meydan, “….eskiden hutbelerde, halifeden söz ediliyordu. Halifelik kaldırıldığı için, artık halifeden söz edilmemesini istedi. Şahısların, adı anılmasın derken, kastettiği halifenin adı. O belgede, Atatürk “hutbelerde, benim adımı anmayın demiyor. Dedi.
           Yine Sayın Sinan Meydan, “Atatürk döneminde, verilen birçok hutbede, Atatürk’ün adı da anılır, Atatürk’e dualarda, niyazda bulunulurdu. Diyanet, Atatürk’ün adını anmamak için Atatürk’ü kaynak gösteriyor. Ancak bunu yaparken, tarihi gerçeği çarpıtıyor.” dedi
            Diyanet, Atatürk hakkında ne düşünürse düşünsün,  İngiltere Başbakanı, David Lloyd George “Yüzyıllar, nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki 20. yüzyılın dâhisi Türklere nasip oldu ve kader onu bizim karşımıza çıkardı “ demiştir
            Ayrıca Rhode Island’daki Brown Üniversitesi’nde, "Emeritus Professor-Onursal Profesör  Arnold Ludwig’  in,  18 yıl süren, "Liderliğin Doğası"  çalışmasında, 1900-2000 yılları arasında yaşayan, 200 farklı ülkeden, 1941 lideri araştırmıştır.
.              Ludwig,, Roosevelt’ten, Churchill’e, Mao’dan Fidel Castro’ya, uzayan listedeki 377 lider arasında, en yüksek puanı, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk almıştı.
            Atatürk’ü, 20. Yüzyılın, en önemli dünya lideri olarak ilan eden, liderleri sıralama araştırması, dünya çapında, bugüne kadar yapılmış, en kapsamlı çalışmadır.
              Ne yazık ki  kendi değerlerimize,  tam olarak sahip çıkamıyoruz ama Atatürk gibi değerlerimizin, büyüklüğünü ortaya koymak ve dünyaya tanıtmak da  yabancılara düşüyor..
              Diyanet büyük Vefasızlık yapsa da Mustafa Kemal Atatürk, askeri ve siyasi kişiliğinin, yanı sıra, ahlakı ve İslam dinine verdiği önemle de Türk Milleti ve dünyanın önünde, dün olduğu gibi, bugünde en güzel bir örnektir. 
            Nitekim ABD ve AB ülkeleri, son küresel ekonomik krizi, Atatürk’ ün yöntemi ile çözdü.. Yani Atatürk’ ün, “mutedil devletçilik”  politika ve stratejileri, tıpkı 1929’ da olduğu gibi, küresel ekonomik krizler, çözüm oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi