Bu ismi unutmayın, bu olayı yaşanan acıyı aklınızda tutun. Bu olay tüm insanlığın başına tesadüfen gelebilecek bir olay değildir, bu şans eseri bir kaza değildir bu kader değildir. Bu bir cinayettir. Şizofreni veya kişilik bozukluğu olan bir insanın, interneti kullanarak satın almış olduğu kılıç ile bir başkasının yaşam hakkının gasp edilmesi normalleştirilecek bir konu değildir. Bu durumu kabullenmemeliyiz, görmezden gelmemeliyiz, alışmamalıyız ALIŞMAMALIYIZ… Düşünün, sadece düşünün. Başak Cengiz’in yerinde yetişkin bir erkek olabilirdi, yaşlı bir kadın olabilirdi, küçük bir çocuk olabilirdi.
Katil zanlısının ifadesinde kılıçlara ilgi duyduğunu yıllar içinde birçoğunu satın aldığını söylemiş evinde yapılan aramada ise 6316 sayılı kanun ile imalatı ve dahi satışı yasak olan birçok kesici alet tespit edilmiş. Peki, yasak olan biri ürünü internetten nasıl satın alabilmiş? Denetleyemiyor, önüne geçemiyorsunuz, satın almak için nakit ihtiyacını nasıl karşılamış?
 Anneler, babalar, abiler ablalar, kardeşler aynı evin içinde yaşayan tüm aile üyeleri gözünüzü açın! Etrafınızda psikolojik sorunları olan kişileri gördüğünüzde şahit olduğunuzda fark ettiğinizde hemen önlemini alın. Nasıl mı?
İlk yapmanız gereken bir psikolog yardımı almak, bugün devlet hastanelerinde yardımını alabileceğiniz birçok psikolog var. İmkânınız varsa özelde de birçok psikolog bulabilirsiniz. Bundan kaçınmayın! Hatta bireylerin iyiliği için bunu yapmalısınız.
Psikologlara halk arasında nasıl bakıldığı biliniyor, tabular zaman geçtikçe yıkılsa da yeni bir olayın yaşanması sorunlarımızı nasıl çözeceğimiz konusunda ki yeni arayışlar neticesinde görüyoruz ki psikologlar deli doktoru değildir! Mideniz ağrıdığında nasıl tedavi ettiriyor ya da daha iyi olması için çabalıyorsanız, beynin yaşamış olduğu bu sağlık probleminin çözümü psikologlardır.
Denetleyin ve kontrol edin; bizlerin yapacağı umursamazlık başka bir sonuç doğurabilir buna engel olmalıyız. Eğer katil zanlısının tedavisi yarım bırakılmasaydı ve tamamlansaydı, ailesi tedavisinin tamamlanmadığının farkındayken onu yalnız yaşamak gibi bir durumun içinde bırakmasaydı, gerekli önlemler alınsaydı ya da şiddete meyilli olduğu fark edilseydi bu olay hiç yaşanmayacaktı. İzlediği filmlerden, konuşma tarzına, hareketlerinden, ilgi duyduğu sporlara, eşyalara kadar insanlar kendini belli eder. Bu genel bir kanıdır.
Çocuğunuz internetten alışveriş yapabilir, kişisel eşyasını özel olarak saklayabilir ama sizin çocuğunuz 890 TL vererek kılıç alacak ve siz bunu görmeyecek kadar kör ve sorumsuz olacaksınız. Özellikle katil zanlısının evindeki ve duvarlarındaki yazılara bakıldığında uzun zamandır evine kimsenin gelmediği de aşikâr. Biz aileler olarak önce kendi üzerinize düşeni yapmalısınız.
İçinde bulunduğumuz bu zamanda artık her şeye o kadar kolay ulaşılıyor, hiç bir şeyin kıymeti kalmadı. Hedefleri gelecek planları olmayan, yarınını düşünmeyen bireyler yetişiyor. Sorumluluk bilincinden uzak, insan nedir, canlı nedir? Yaşam nedir, yaşamak nedir? Kavramlarına uzak sosyal medyanın etkisinde gördüklerini taklit eden bireyler yetişiyor. İnsana zarar veriyor, hayvanlara zarar veriyor, bitkilere zarar veriyor, doğaya zarar veriyor yetmiyor ona kendine zarar veriyor…

Sokakta korkmadan dolaşabildiğim, insanların ve diğer tüm canlıların öldürülmediği, doğanın zarar görmediği bir dünya istiyorum. Her şey bizim elimizde!