Sevgili okurlarım, bir başlık ile başlamak istemedim bu yazıma. İçimiz ciğerimiz böyle yanarken bu durumda neler yapabileceğimize odaklanalım istiyorum. Ülkemizde olan ve olmaya devam eden yangınlarımız var. Yüreğimiz yanıyor, ciğerlerimiz yanıyor ve biz bu süreçlerin bitmesini dilekten başka bir şey yapamıyoruz..
    Öncelikle bu süreçte ellerinden gelenin fazlasını yapan itfaiye ekiplerimize, kendi emeklerini esirgemeyen canlarını ortaya koyan ve her şeyi ile koşan vatandaşlarımıza  kendi adıma çok teşekkür ederim. Sonrasında ise yangınlar da yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı diliyorum. Yaralananlara acil şifalar diliyorum. Kaybettiğimiz canlarımız, hayvanlarımız için yüreğim paramparça ve nefes kaynağımız ağaçlarımız, yerine yenisinin koyulması için 80 yıl geçecek olan aslında bi nevi velinimetimiz ağaçlarımız..
    Ülkece ne zor zamanlardan geçiyoruz. Ne büyük sınavlar veriyoruz. Bir hastalıkla savaşırken birden çok şeyle de savaşmak zorunda kalıyoruz.. Bu zorlu süreçlerin bizlerde bıraktığı bir çok şey var. Bunlardan birisi de travma sonrası stres bozukluğu olarak adlandırdığımız psikolojik bir bozulma.

     Peki Travma sonrası bozukluğu nedir ?
   
    Travma sonrası stres bozukluğu, gerçek bir ölüm ya da ölüm tehditi, ağır yaralanma gibi bireyin, fiziksel bütünlüğünü tehdit eden bir durumla karşılaşması ya da böyle bir duruma tanık olması gibi ağır travmatik olaylardan sonra ortaya çıkabilen bir tablo olarak tanımlanır.

    Semptomlar üç aydan kısa sürdüğünde ‘akut’, daha uzun sürerse ‘kronik’ TSSB adı verilir. Travma yaşandıktan en az 6 sonra ortaya çıkan tipleri de vardır; bunlara, ‘gecikmeli başlangıçlı’ diyoruz.

    Tramvaya yol açan olaylara şöyle bir bakacak olursak,    
   
    Doğal afetler (deprem, sel , yangın)
    - İnsan eliyle yapılan travmalar (savaş, işkence, tecavüz)
    - Kazalar (trafik kazası iş kazası)
    - Beklenmedik ölümler
    - Ciddi ölümcül hastalıklara yakalanma   
    Kimler TSSB’ye daha yatkındır?
    15 yaşından önce psikolojik travma yaşama, sosyal desteğin yetersiz olması, psikiyatrik hastalığa yatkınlık, özellikle anksiyete bozukluğu ve major depresyon gibi hastalıklar geçirme, 10 yaşına gelmeden aileden ayrılma; TSSB’ye yatkınlık yaratabilir.   
    Bu süreçlerden hepimiz fazlasıyla etkilendik ve konuşmak dışında bir çok kampanyaya imza atan kişileri, kurumları görüp ya bizlerde onlar gibi davrandık ya da gurur duyduk. Öncelikle konser gelirlerini bağışlayan sanatçılarımıza, futbolcularımıza, sivil toplum örgütlerimize, fidan dikme yarışına girenlere ve bu süreci önemseyenlere kendi adıma çok teşekkür ederim.
    İyi ki varsınız !