Psikolog Yağmur Gökşen Bulut

Psikolog Yağmur Gökşen Bulut

BEKLENTİ ETKİSİ

Kendimizi bazen kötü hissettiğimiz günler olur. O gün sanki her şey, herkes bizim kötü olduğumuzun farkında diye düşünürüz.
Bu maskeyi hepimiz takıyoruz.Zırhlı bir asker düşünün zırhın ardına ulaşamazsınız fakat o kendini zırhla maskeler insanlar ise hislerini bir zırh gibi kuşanır.Asker zırhı olduğu için kendini güçlü sayar peki ya insanlar ? var olmayan bir duyguyu bir çizgiyi varmış gibi kabul ederek neden görünmez bir zırh kuşanırlar ?
Şimdi bu da ne demek, nerden çıktı bu diye düşünüyor olabilirsiniz.Bir makale okudum bu hafta ve konusu çok hoşuma gitti. Sizlere de anlatmak isterim,
1993 yılında bir deney yapılıyor. Bir kadının yüzüne makyaj ile yara izleri yapılıyor. Daha sonra bu görüntüsü kendisine gösteriliyor ve bu şekilde sokakta insanlarla konuşması, tanışması ve onların tepkilerini ölçümlemesi isteniyor. Kadın dışarı çıkmadan önce makyaj tazeleme gerekçesiyle aslında yüzündeki izler siliniyor ve yara izleri olmadan dışarı çıkması sağlanıyor.  Dışarıdan geldiğinde ise kadına insanların tepkileri soruluyor ve kadın insanların onunla konuşmak istemediğini hatta yüzüne bile bakmadıklarını söylüyor. Yüzündeki yaralar sebebiyle kendisi ile tanışmak istemediklerini ise ekliyor.
Bu durum üzerine bir ayna ile kadına yüzünde yara izi olmadığı gösteriliyor ve kadın bu duruma fazlası ile şaşırıyor.
Bunun sonucunda görüyoruz ki aslında her şey düşünceden ibaret. Kendimizle ya da dış dünya ile ilgili tüm düşüncelerimiz aslında kendimizi bulmamızı sağlıyor.
Kendini gerçekleştiren kehanet (beklenti etkisi) dediğimiz durum aslında tam da burada ortaya çıkıyor. Nitekim kendini gerçekleştiren kehanet kavramı ile ilgili genel kanı başkaları hakkındaki beklenti ve eylemlerimizin, onların kendileri hakkında beklentilerini ve bize karşı davranışlarını değiştirebileceği yönündedir.
Bu deney de bize aynı sonucu göstermektedir. Kişinin çirkin olduğu ve insanların ona bakmak istemediği inancı doğrultusunda kendisini geri çekmektedir. Kendimizi beğenmediğimiz de insanların da bizi beğenmediği konusunda ki inancımız bu durumu pekiştirmektedir.
Beklenti etkisi dediğimiz bu durum bir çok ortamda farklı şekillerde karşımıza çıkar. Çünkü insanın biyopsikososyal bir varlık olduğunu düşündüğümüz de her ortamda da bu özelliklerimizi sergiliyoruz.
Örneğin, okul yöneticileri veya okul müdürü tarafından yüksek beklenti içinde olan öğretmenler, zamanla bu beklentiyi doğrulayan davranış veya performans sergileyebilirler. Aynı şekilde okul yöneticileri veya okul müdürü tarafından düşük beklenti içinde olan öğretmenler, zamanla performanslarını azaltabilir veya gönülsüz çalışabilirler. Her iki durumda da üst beklentisinin, astın davranışında belirleyici rolü mevcuttur. Bu durum tabi ki sadece bununla da kalmaz. Çevremizde ki insanların tutum ve davranışları bizim davranışlarımız üzerinde belirleyici etkiye sahiptir. Tıpkı deneyde de ortaya çıktığı üzere yüzünde yara izleri olduğunu düşünen kadının çevresel kabule kendini uygun görmemesi gibi.
Yani düşüncelerimiz bize, biz düşüncelerimize yön veriyoruz. Bu nedenle düşüncelerimizi iyi seçmeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Psikolog Yağmur Gökşen Bulut Arşivi