Psikolog Yağmur Gökşen Bulut

Psikolog Yağmur Gökşen Bulut

BEN EN MÜKEMMELİM (!)


Öncelikle bilmemiz gereken durum, her kişi biriciktir ve kendine özeldir. Kişilik özellikleri ise kişiden kişiye farklılık gösterir ve kişiye özel bir durumdur. Bilmemiz gereken başka bir durum ise kişilik özelliklerinin sağlıklı/normal durumdan patolojik düzeye doğru geniş bir yelpazede sıralandığıdır.
    Bu yazımda değinmek istediğim konu ise toplumda sıklıkla karşımıza çıkabilen ama aynı oranda da karıştırılabilen bir durum olan NARSİSİSTİK(ÖZSEVER) kişilik bozukluğudur. Bu kişilik bozukluğuna sahip kişiler sıklıkla dışarıdan onay ihtiyacı olan ve fazlası ile özsever kişiler için tanımlanmıştır.
Yani bu narsistler nasıl davranır?
•    Başkalarını ve yeteneklerini abartırlar. Gösterdiği başarılarla oransız bir biçimde kendilerini üstün birisi olarak görülme beklentisi içindedirler.
•    Sınırsız başarı, güç, zekâ, güzellik ya da yüce bir sevgi düşlemleriyle uğraşır durur.
•    ‘Özel’ ve eşi benzeri bulunmaz birisi olduğuna ve ancak özel ya da üstün diğer kişilerce (ya da kurumlarca) anlaşılabileceğine ve ancak onlarla ilişki kurması gerektiğine inanır.
•    Çok beğenilmek ister.
•    Hak ettiği duygusu içindedir.(özellikle kayırılacak bir tedavi göreceğine ya da her ne istiyorsa yapılacağına ilişkin anlamsız beklentiler içinde olma)
•    Kendi çıkarları için başkalarını kullanır.
•    Eş duyum yapamaz. Başkalarının duygularını ve gereksinimlerini anlamak istemez.
•    Sıklıkla başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır.
•    Başkalarına saygısız davranır, kendini beğenmiş davranışlar ya da tutumlar sergiler.
  Yukarıda bulunan semptomların 5 ya da daha fazlasına sahip kişilere bu tanı sadece alanında uzman kişiler tarafından koyulabilir. Ne yazık ki damgalamanın bu derece yüksek olduğu şu dönemlerde bir de bizler bilinçsiz bir şekilde bunu yaparsak hepimiz ya depresyondayız ya kişilik bozukluklarına sahip durumdayız ya da şizofreniz. Biz en azından biraz daha bilinçli olursak bu kısır döngüden çıkabiliriz. Narsisizm ve beğenilme duygusu arasında da belirgin farklar vardır.
    Narsisisizm genel olarak sağlıklı ve patolojik olarak ele alınmaktadır.
Sağlıklı narsisizm: kendini beğenme ve sevme ölçülü bir düzeyde kaldığında sağlıklı narsisizmden bahsedebiliriz. Kendini beğenme, sevme, diğer insanlar tarafından beğenilme ve sevilme insanın doğasında bulunan bir özelliktir.
Patolojik narsisizm: kendini beğenme ve sevmede ya da sevilme ve beğenilme gereksiniminde ölçü kaçırıldığında bu durum patolojik(sağlıksız) narsisizmden söz edilir. Günlük konuşmalarda ‘kendine tapma, kendine aşık olma, herkesten farklı ve üstün görme’ olarak ifade edilen durumlar da genelde akla patolojik narsisizm gelir.

Peki nasıl oluşur?
Narsisizm ile ilgili oluşum kuramlarına bakıldığında aile modellerine vurgu yapıldığını görmekteyiz. Şımartılmış çocuk olma; sınır konulmamış veya az sınır konulmuş çocukluk öyküsü narsisizme bir kaynak olabilir. Narsisizm ile ilgili bir diğer açıklama bağımlı yetiştirilen çocuk modelidir. Buna göre, çocuğun her ihtiyacı hemen karşılanmış ve çocuk hiç sıkıntı çekmemiştir. Bu nedenle bu çocuk diğer insanların sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayan kişiler olduğunu yetişkinliğe yansıtmıştır. Diğer bir başka çocuk modeli ise; ihmal edilmiş ve yalnız kalmış çocuktur. Bu durumda genelde çocuğa verilen sevgi, performansa dayalı olmuştur. Bu çocuk sadece en iyiye yaklaştığı zaman aileden sevgi görebilmiştir. Narsisizm geliştiren yetişkinin, çocukluk döneminde ailenin “narsisistik uzantısı” olduğu düşünülebilir. Tabi ki aslında her çocuk ailesinin sağlıklı bir ölçüde narsisistik uzantısıdır. Ancak narsisistik bireyin, çocukluk döneminde yaşadığı narsisistik uzantı durumu; aslında nasıl bir kişiliği olduğunun ailesi tarafından önemsiz olduğu, yerine getirdiği başarılar ile değer gördüğü şeklinde anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi, narsistik kişiliğin oluşumunda ebeveyn tutumlarına ve nesne ilişkilerine çok vurgu yapılmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, psikolojik nedenler daha çok etki ediyor olsa da bütüncül baktığımızda çoğu zaman biyopsikososyal nedenler kişiliğin oluşumunda rol almaktadır. Narsisistik kişiliği hem bir birey olarak gündelik yaşamımızda hem de bir klinisyen olarak klinik görüşmede belirli cümlelerden tanımak kolaylaşır. Narsisistik kişilerin özel olma düşünceleriyle ilişkili, sıklıkla ‘ben ve en iyi’ ile başlayan cümleler kurduğu veya bu kelimelerin olduğu cümleler kullandığı dikkati çeker. Narsisistik birey, kolaylıkla kendisini idealize eder ve büyüklenmeci modlara girer. “Ben bu konuda çok iyiyim, Ben bu üniversiteleri bitirdim, Benim sayemde, Ben yaptım, Benim kimseye ihtiyacım yok, Ben en iyi yere giderim, en iyi doktoru bulurum, en iyi okul…” gibi cümleler ile narsistik birey kendini gösterebilir. Narsisistik kişiler minnet, şükran veya pişmanlık duygularını inkâr edebilirler. Bir başkasından özür dilemek veya bir teşekkür etmek narsisistik birey için zorlayıcı olmaktadır. Bu nedenle özür dilemek veya teşekkür etmekten kaçınmak için çabalayabilirler. Bu durumu günlük yaşamımızda temas ettiğimiz narsisistik kişilerde görmek mümkündür.
Bu yazıda okuduklarınız ve karşı karşıya kaldığınız baş edemediğiniz durumlar olduğunda mutlaka bir uzmana müracaat ediniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Psikolog Yağmur Gökşen Bulut Arşivi