Kayserili’ye sormuşlar “2 ile 2 kaç eder?” diye…
-“Alırken başka, satarken başka çıkar” demiş.
Anket dedikleri de böyle bir şey işte…
HHH
Siyasi partilerden biri, halkın parti hakkındaki düşüncelerini öğrenmek için bir anket yaptırmak ister.
Partinin görevlendirdiği kişiler ülkenin en iyi araştırma şirketlerinden birine giderek anket yaptırmak istediklerini söylerler.
Anket firması yetkilisi müşterinin büyüklüğünü görerek keyifle ellerini ovuşturur ve:
- Memnuniyetle efendim. Anket sorularını hazırlayabilmek için öncelikle bazı bilgilere ihtiyacımız var.
- Ne tür bilgiler?
- öncelikle anket sonucunun nasıl çıkmasını istiyorsunuz? Partinizi açık ara önde mi göstereceğiz yoksa başa baş bir sonuç mu ortaya çıkacak?
HHH
- Aloo... Mehmet sen misin?
- Buyur Selim abi... Nasıl yardımcı olabilirim?
- Sana birini gönderiyorum. Bir anket yapıyormuş. Yardımcı olursun artık...
- Emrin başüstüne abi... Gönderdiğin anketör nasıl biri abi?
- Ne demek nasıl biri? Nasıl biri olduğundan sana ne? Sen soruları cevapla yeter.
- Olur mu abi... Anketör genç ve güzel bir bayansa  mantıksız cevap verip karizmayı çizdirecek değilim herhalde.
Tabiî ki tüm sorularına en ayrıntılı şekilde cevap vereceğim. Bunun içinde hazırlanmam gerekiyor. Anketör erkekse baştan savma cevaplar vereceğim için hazırlık yapmama gerek yok.
HHH

Alman Prezervatif firması Türkiye pazarına girmek için geniş çaplı bir anket çalışması yapmış.
Yaklaşık 2 bin erkeğe yüz yüze ve bire bir sormuş.
Tamamına yakını 20 cm’lik kullandığını söylemiş ankette.

Bunun üzerine hazırlıklarını yapan firma, Türkiye’ye iddialı bir şekilde mal sevkiyatı yapmış.
Bir müddet sonra görülmüş ki, 20 cm’lik malların hiçbiri satılmamış.

Bunun yerine hep 15 cm likler gitmiş.
Yani…
Ankete cevap verenlerin hepsi yalan söylemiş.
Yaptırdığı ankete güvenip Türkiye’ye istenilen uzunlukta mal yığan şirket de büyük bir zarara uğramış.
HHH
Geçtiğimiz Milletvekili Genel seçim öncesinde İktidar Partisi, Türkiye’nin en ünlü 3 firması ile anket konusunda anlaşmış.
Adı sanı duyulmayan 4 ncü bir firma, ücretsiz anket yapmayı önermiş.
-"Madem para istemiyorsunuz, hadi siz de yapın bari" demişler.

Seçimler yapılmış sonuçlar alınmış.
Türkiye’nin en ünlü 3 firmasının seçim öncesinde verdiği rakamlar, seçim sonuçları ile büyük sapma gösterirken, adı sanı duyulmamış olan firma, iktidar partisinin seçimlerde alacağı oyu noktasına kadar tahmin ettiği ortaya çıkmış.
İşin tuhaf tarafı…
Bu firma yüz yüze değil, telefon başında her ilden ve tesadüfen birkaç kişiyi arayıp bulmuş sonucu.
HHH

Şu sıralar referandum ile ilgili anket sonuçları havalarda uçuşuyor.
Herkesin cep telefonuna her gün birbiriyle tam ters orantılı anket sonuçları gelmeye başlıyor.
Ortalıkta dolaşan anketlerin sonucu eğer referandumda destekleyeceği tarafı önde gösteriyorsa, insanlar bundan mutlu oluyor.
Gelen anket sonuçları, referandumda destekleyeceği tarafı geride gösteriyorsa, bu defa insanların buna canı sıkılıyor.
İlginçtir…
İnsanlar, destekledikleri tarafı önde gösteren anketlere inanıp, geride gösteren anketlere inanmak istemiyor.

.....

Bahar geldi. Hatırlatalım istedik…

Eskişehir’in uluslararası havaalanı var.
Eskişehir’den İstanbul’a uçak seferi yok.
Eskişehirli sahil kentlerine uçak seferi istiyor.
Hem de yıllardır istiyor.
Yıllardır da, bakacağız-edeceğiz deniliyor.
Şimdi bahar geldi.
Sırada yaz ayları var.
Eskişehirli sahil kentlerine akın edecek.
Her yıl olduğu gibi yollarda perişan olacak.
Hani diyoruz ki?
Şu işe hiç olmazsa bu bahar aylarında bir el atılsa…
Yapılırsa ne ala.
Yapılmazsa…
Yapılıncaya kadar hatırlatmaya devam

......

Başbakan’a “Serseri” dediği için ceza almış…

Yaptığı bir konuşma sırasında zamanın başbakanı Ahmet Davutoğlu’na “serseri” dediği CHP’li Cemal Okan Yüksel hakkında dava açılmıştı.
Dava geçtiğimiz günlerde sonuçlanmış.
Hakaret suçu işlediği gerekçesiyle Cemal Okun Yüksel’e önce hapis cezası veren mahkeme, daha sonra verilen hapis cezasını paraya çevirmiş, ardından da tecil etmiş.
Ancak…
Sonuçta mahkeme söylemiş olduğu “serseri” sözü nedeniyle suçlu bulmuş.
üstelik…
Eski başbakan Ahmet Davutoğlu şikâyetini geri alıp, davadan vaz geçmesine rağmen böyle bir karar verilmiş.
Cemal Okan Yüksel, normalde, birinin bir diğer kişi hakkında bu sözü söylemesi ve olayın mahkemeye gitmesi halinde, mahkemelerin ve hakimlerin direkt beraat kararı vereceklerini söylüyor.
çünkü, serseri kelimesinin Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan açılımında herhangi bir hakaret içermediğinin belirtildiğini söylüyor.
Ancak…
Mahkemelerin ve hakimlerin, üzerlerindeki siyasi baskı nedeniyle böyle davranmak durumunda kaldıklarını sözlerine ekleyerek şunları söylüyor Yüksel:
-“Söylediğim söz hakaret içermemesine rağmen, karşı taraf davasından vaz geçmesine rağmen bu sözü söylediğim için ceza alıyorsam, bunun başka bir açıklaması gerçekten yok”

.....

Biraz da gülmek lazım

Oldukça yakışıklı ve cüsseli kısaca her hali ile dört dörtlük bir adam
bardan içeri girer. Yanında da bir devekuşu vardır. birlikte bara yaklaşırlar.
Kadınlar adama hayran kalırlar. Adam barmene seslenir;
- Bana bir viski. Devekuşunu göstererek buna da bir tas su. Der ve
içtikçe içerler. Sonra adam, hesap der. Barmen 26 $ 48 cent der. Adam
elini cebine atar. Cebinden çıkardığı paranın hepsini bırakır çikar.
Barmen sayar, tamı tamına 26 $ 48 cent. Adam ve devekuşu ikinci gün
yine gelirler içerler. Hesap! der. Barmen 32$ 28 cent der. Adam elini
cebine atar bütün parayı bırakır çıkarlar. Barmen sayar 32$ 28cent tamamdır.
Barmen şaşkın olayın sırrını çözmeye çalışır, ama nafile. üçüncü gün,
dördüncü gün adam ve devekuşu geliyor gece geç saatlere kadar
içiyorlar hesap ne kadar olursa olsun adam elini cebine atıp, bütün
parayı bırakıyor, barmen sayıyor hesap tamam. Ne 1 cent eksik ne
fazla. Barmen kafayı yemek üzere dayanamaz ve adama bu isin sırrını
sorar. Adam anlatır;
- Bir gün yolda Aladdinin sihirli lambasını buldum. Ovuşturdum,
içinden Cin çıktı ve bana üç dilek dilememi söyledi. Ben de diledim...
- 1.çok yakışıklı ve kadınların hayran olduğu bir tipim olsun.
- 2.her yerde ve her zaman ne kadar paraya ihtiyacım olursa olsun
elimi cebime attığımda o kadar para hazır olsun.
Barmen paranın sırrını öğrenip,rahatlamıştır. Sonra devekuşunu
göstererek sorar;
- Peki bu nedir bu? Adam cevap verir,
- Haaa o mu?
- üçüncü dileğimdir O der..
- Beni hiç yalnız bırakmayacak uzun bacaklı bir piliç istemiştim,
şerefsiz cin yanlış anladı...