17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin, üzerinden 18 yıl geçti. Ancak ülkemiz ve Eskişehir’ de, depremin zararlarının, en aza indirilmesi konusunda, herhangi bir çalışma olmadığı gibi, geriye gidiş izlenmektedir.
Nitekim Eskişehir’ de, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi dışında, kurum/kuruluşlar, özelliklede belediyelerden, diğer sivil toplum örgütlerinden, herhangi bir açıklama yapılmadı.
Marmara Depreminden sonra, Eskişehir’ de, deprem gerçeği yı masaya yatırıldı ve deprem konusunda, çalışan uzmanlar, sürekli bir araya geldi ve Eskişehir’de, 1998 yılından önce yapılan binaların, güçlendirilmesi gerektiği de hep söylendi.
Ayrıca17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden sonra, kentte depremle ilgili pek çok panel, konferans, sempozyum, öneri ve toplantılar yapıldı. Ancak bir müddet sonra, hepsi unutuldu. Maalesef uzmanlarca, yıllardır gündeme getirilen ve depremde, insan yaşamı için de olmazsa şartı olan "SAĞLAM ZEMİN üZERİNDE OTURMAK" ve "SAĞLAM BİNADA OTURMAK" gibi iki basit kural bile, kentte göz ardı edilmektedir.
Eskişehir’de, 17 Ağustos sonrası, Zincirlikuyu Mahallesinde 62500 m2,  çadır kent bakımsız. Mamuca da 55500 m2 çadır kent ise TOKİ tarafından konut yapıladı.. Bir çadır kent sahası da,bir Kooperatife tahsis edilerek ortadan kaldırılmıştır. Oysa bu çadır kent sahalarının, her an hazır olacak şekilde muhafaza edilmesi ve depremde kullanılacak gerekli malzemenin de her an hazır olması gerekirdi.
17 Ağustos depreminden sonra, TBMM'de grubu bulunan siyasi partilere mensup milletvekilleri, deprem felaketiyle ilgili alınan ve alınması gereken tedbirler konusunda, meclis araştırması açılması için önerge verdiler.
önerge de, Afet riski yüksek olan bölgelerden başlamak üzere, mevcut yapı ve altyapıların afetler olmadan önce güçlendirilmesi ve yenilenmesi çalışmalarına, kamu binalarından başlayarak, önem ve öncelik verilmeli ve bu amaç için yeterli iç ve dış kaynaklar bulunarak, özel bir uygulama projesi hazırlanmalıdır. " ifadesi yer almıştı.  Bugüne kadar bu ifadeler, ne ülke bazında ne de Eskişehir’de hayata geçirildi.
Yine aynı önerge de," Planlama ve yapı sektöründe, görev alan şehir plancılığı, mimar, inşaat, jeoloji, jeofizik, makine ve elektrik mühendisliği gibi, uzmanlık alanlarının, yetki ve sorumluluklarını belirleyen, meslek yasaları çıkarılmalıdır. Bu yasalarda, Meslek Odalarına üyelerini, denetleme yetkisi verilmeli, gereği yerine getirilmezse, Odalar da sorumlu tutulmalıdır. "  denildi.  
Ayrıca önerde,, ülkemizde sağlıklı yapılaşma için, yeterli sayıda mimar, mühendis ve teknik eleman bulunmaktadır. İnşatlarda mimar, mühendis, tekniker kalifiye usta-işçisinin istihdamını sağlayacak, yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bağımsız ve uzman bir meslek kuruluşu olarak İnşaat Müteahhitleri Odası kurulmalı ve müteahhitler,  meslek ilkeleri açısından denetlenmelidir. Müteahhitlik sistemi değiştirilerek, yetki ve sorumlulukların belirleneceği bir hukuki sisteme kavuşturulmalıdır.. "önerilerinin hiçbiri bugüne kadar arzu edilen boyutta gerçekleştirilemedi.
Depremlere, hazırlıklı olmak için,  Eskişehir’de,   Sivil Savunma ve İl Acil Yardım Ekipleri ve Sivil Savunma yükümlülerinin  ve  halkın eğitimlerinin, sürekli olarak yapılması ve tatbikatlarla pekiştirilmesi şarttır.
Kentte Sivil Savunma depoları kurularak, gerekli araç-gereç ve malzeme stokları nın yapılması ve kentte, etkin bir "Haber Alma ve İkaz Sistemleri",  sivil ve resmi kuruluşlar ile koordine edilerek, kurulması ve hayata geçirilmesi de bir zorunluluktur. çünkü depremler, ihmale gelmez…