AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü, CHP Milletvekili Gaye Usluer'in 3. Üniversite ile ilgili "Verdiğiniz sözü tutun" şeklindeki açıklamalarına sosyal medya hesabından yanıt vermiş.
-"Güya Eskişehir'e yatırım yapılması için uğraş verenler, Teknoloji Üniversitesi'ni dillerine dolamış zamanlı zamansız bu konuyu konuşuyorlar.
-Siz AK Parti iktidarının şehrimize kazandırdığı hangi hizmete katkı yaptınız ya da gerçekleşince takdir ettiniz de üçüncü üniversite ile ilgili konuşuyorsunuz.
-Üçüncü üniversite ile ilgili iyi niyetten yoksun eleştiriler bizim için hükümsüz ve değersizdir."
Gaye Usluer'i bilmeyiz ama sözü verilmesine ve bu sözün üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen, 3 ncü Üniversitenin bir türlü gerçekleşmiyor oluşu üzerine yazılar yazmış biri olarak, Ünlü'nün açıklamasına ilişkin bir şeyler söyleme gereği hissettik.
Öncelikle:
-Ben Eskişehir'e yatırım yapılması konusunda, bu konudaki hassasiyetimi gerek gazetede yazarak ve gerekse Televizyonda söyleyerek uğraş verenlerden sayılırım. En azından kendimi öyle konumlandırıyorum.
-Söz verilen teknoloji Üniversitesi meselesini zamanlı zamansız değil her zaman dile getirmeye çalışıyorum ki, bu da zaten Eskişehir'e yatırım gelmesi açısından benim yapabileceklerimin ışığında zaten bir baskı unsuru ve uğraşı teşkil ediyor.
-AK Parti iktidarının şehre kazandırdığı hizmetlere desteğimiz ancak bu köşeden yazdığımız katkılar çerçevesinde olmuştur.
-AKT parti tarafından yapılan bazı hizmetleri yine bu köşeden takdir ettiğimiz de zaten arşivlerde mevcuttur.
O yüzden...
Söz verilen ve aradan 5 yıl geçmesine rağmen tutulmayan ya da tutulamayan 3 ncü Üniversite, yani Yüksek Teknoloji Üniversitesi ile ilgili bu köşeden yaptığımız eleştirilerin iyi niyetten yoksun olmadığını düşünüyoruz.
Kaldı ki...
Bu konudaki eleştirimizin "hükümsüz ve değersiz" değil, aksine "hükümlü ve değerli" olmasını diliyoruz.
Bu nedenle...
Dündar Ünlü'nun bu konuda yapmış olduğu açıklamayı biraz "Bu sözü biz verdik. Bu sözün tutulmamış olması kimseyi bağlamaz. Kimse bu konuda bizden hesap soramaz" şeklinde algıladık.
Umarız, biz yanlış anlamışızdır.
Zira...
Dündar Ünlü'nün bu konuda söylemesi gereken söz yine bize göre "Verdiğimiz söz sözdür. Eskişehir'e gelen diğer yatırımlar gibi İleri teknoloji Üniversitesi sözümüz de yerine elbette getirilecektir. 3 ncü Üniversitenin gecikmiş olması hiç yapılmayacağı anlamına gelmiyor." olmalıdır.
.....
Dünya'nın en cahil ülkeleri!
Ipsos Mori araştırma şirketi, Eylül ve Kasım ayları arasında dünya çapında 27 bin 250 kişiyle görüşerek, 2016 Cehalet Endeksi'ni yayınlamış...
Toplam 40 ülkeden ve her birinden 500 ila 100 arasında değişen sayıda insanla konuşulmuş bu araştırma için...
Mülakatlarda yaşları 16 ila 64 arasında değişen deneklere ülkesinin nüfusu, sağlık harcamaları, ev sahipliği ve Müslümanların nüfusa oranı gibi birtakım sorular yöneltilmiş...
İngiliz The Independent gazetesinin haberine göre; sonuçlar ise endeksteki sıralamayı belirlemiş...
Ülkelerin ekonomik durumlarının sonuçlar üzerinde tahmin edildiği kadar etkili olmadığı görülmüş...
Örneğin; dünyanın en zengin ülkesi olan ABD, dünyanın 'en cahil' ülkeleri arasında yer almış.
Türkiye söz konusu araştırmada, en cahil ülkeler arasında 9'uncu sırada yer almış.
Biz araştırmayı yapan şirket ile bu şirketin araştırma sonuçlarını yayınlayan gazetenin yalancısıyız.
İşte söz konusu araştırmada'en cahil'den 'daha az cahil'e ülkelerin sıralaması:
Hindistan
Çin
Tayvan
Güney Afrika
ABD
Brezilya
Tayland
Singapur
Türkiye
Endonezya
Meksika
Kanada
Karadağ
Rusya
Sırbistan
Filipinler
Hong Kong
İsrail
Danimarka
Arjantin
Fransa
Vietnam
Peru
İspanya
Şili
Macaristan
Japonya
Belçika
Polonya
Kolombiya
İsveç
Norveç
İtalya
Almanya
Avustralya
Malezya
Çek Cumhuriyeti
Güney Kore
İngiltere
Hollanda
İnanılır gibi değil belki ama dedik ya "biz onların yalancısıyız" diye...
.....
Demirel'in sözlerini aratmıyorlar maşallah!
Süleyman Demirel şüphesiz ilginç bir siyasetçiydi.
Bazen:
Olaylar karşısında yaptığı değerlendirmelerle kimilerini güldürür, kimilerini de resmen çileden çıkartırdı.
Kırıkkale'de, cephane fabrikasında meydana gelen korkunç patlama sonrası, gazetecilerin "Niçin önlem alınmadı?" sorusuna karşı verdiği cevap tam da bu cinstendi.
-"Kimin aklına gelir ki patlayacağı!"
Hatta bir defasında...
Erzurum depreminde mühendisliğini yaptığı bina yıkıldığında konu gazetelere manşet olmuş. Bu durum kendisine sorulduğunda da verdiği cevap yine kimilerini güldürüp, kimilerini de çileden çıkartırcasına olmuştu:
–"O bina orada 35 yıldır duruyor ve kimse takdir etmiyor da, yıkıldığında niye hesap soruluyor" 
Aradan yıllar geçmesine rağmen bu gün dahi siyasetçilerin gelişen olaylar karşısında söylemiş olduğu sözler, güldürüp, saç baş yolduran cinsten...
Şöyle bir düşünün şu son birkaç ayda yaşadığımız olayları ve bu olayların ardından yapılan açıklamaları?
Bombalar patlıyor, istihbarat zaafı yok...
Saldırılar oluyor, güvenlik zafiyeti yok.
İnsanlar resmen ölüyor, görevi ihmal yok...
Kısacası...
Bu gün gelişen, hem insanların canını yakan, hem de ülkenin itibarını düşüren olaylar karşısında devleti yöneten sorumluların söylediklerini dinleyince, Demirel'i aratmadıklarını düşünüyoruz doğrusu...
.....
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Arabasını park edip lokantaya giren adam, çıktığında arabasını akordeona dönmüş bir halde bulur. Cam sileceğinin altında bir kâğıt vardır. Kâğıdı açtığında, şu satırlarla karşılaşır : 
- Ön vitesle geri vitesi karıştırıp arabanıza sert bir şekilde çarptım. Arabanızda gördüğünüz gibi çok büyük hasar var. Olayı gören kimseler de şu an, ben bu satırları yazarken çevremde toplanmış bulunuyorlar ve bu kağıda adımı ve adresimi yazdığımı sanıyorlar. Ne halin varsa gör, o kadar enayi değilim!