1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Evet... Eskişehir bir Kayseri kesinlikle değil...

 


Atatürk Stadyumu yıkıldı, yerine Millet Bahçesi yapılıyor ya…


İktidar Partisi aktörleri her fırsatta “Eskişehir’e herkesin faydalanacağı Millet Bahçesi kazandırdık” diyor ya…


Aslında yaşanan süreci yeniden hatırlatmakta fayda var…


çünkü…


Atatürk Stadyumunun yıkımı gündeme geldiğinde ortada Millet Bahçesi falan yoktu…


Her şey Eskişehir’e yeni bir stadyum sözünün verilmesiyle başlamıştı…


Türkiye, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonasına aday olduğunda, maçların oynanabileceği şehirlerarasına Eskişehir de alınmış, Eskişehir’in mevcut Atatürk Stadyumu standartlara uymadığı için, şehre yeni bir stadyum yapma sözü verilmişti.


VERİLEN SöZ UNUTULDU


Türkiye, Avrupa Futbol Şampiyonasını alamadı.


Şampiyonanın Fransa’da yapılmazsı UEFA tarafından kararlaştırıldı.


Böylelikle Eskişehir’e verilen yeni stadyum sözü de sümen altı edildi.


Bunun üzerine Eskişehir kamuoyunda  “Madem söz verdiniz. Yeni stadyumu yapın” baskısı oluşmaya başladı.


Baskı sonuç getirdi.


TOKİ, mevcut Atatürk Stadyumunu kendi bünyesine alıp, Sazova’ya yeni stadyum yapmaya karar verdi.


Aynı TOKİ’nin, yeni stadyum yapma karşılığında aldığı Atatürk Stadyumunun bulunduğu alana Otel, AVM ve Lüks konutlar yapacağına ilişkin proje çıktı ortaya.


 


ESKİŞEHİR AYAĞA KALKTI.


 


TOKİ’nin, Atatürk Stadyumunun bulunduğu alanı beton yığını haline getireceği haberi, kamuoyunda büyük tepki gördü.


Eskişehirlilerin büyük çoğunluğu “Yeni Stadyum, Atatürk Stadyumunun bulunduğu alana yapılsın, ya da yıkılacak olan Atatürk Stadyumunun yerine Kent Meydanı yapılsın. Burası kesinlikle ranta açılmasın” diye seslerini yükseltti.


AK parti’nin o dönemde görev yapan etkili isimleri, Eskişehir halkı yerine resmen TOKİ tarafında yer almayı tercih ettiler.


-“TOKİ size bedavaya hiçbir şey yapmaya mecbur değil. çünkü her şehirde böyle yapıyor” bile diyenler çıktı aralarından…


 


KAMUOYU TEPKİS DİNMEDİ, SONUNDA FORMüL BULUNDU


 


TOKİ’nin yıkılacak Atatürk Stadyumu alanına AVM ve Otel yapacak olmasına tepki dinmezken, yeni bir formül bulundu.


Türk Dünyası Kültür başkenti projesi kapsamında, Anadolu üniversitesi’nden alınan para, yeni stadyum yapma karşılığında Atatürk Stadyumunun yeni sahibi olan TOKİ’ye verildi.


Böylelikle Atatürk Stadyumunun olduğu alanın Millet Bahçesi haline dönüştürülmesi kararı verilmiş oldu.


Kısacası…


Eskişehir’de ısrarcı bir kamuoyu baskısı olmasaydı, yıkılan Atatürk Stadyumunun yerinde şimdi Millet bahçesi yerine, koca koca Otel ve AVM’ler olacaktı…


Yine de, iktidar partisinin sonraki aktörlerini, kamuoyu baskısına karşı durmayıp, Eskişehir halkının istekleri doğrultusunda hareket ettikleri için kutlamak gerekir.


 


PEKİ BUNU NİçİN YAZDIK?


 


TOKİ, aynı şekilde Kayseri’de yeni bir Stadyum yapmış. Bunun karşılığında eski Stadyumun sahibi olmuş. Yıktığı eski stadyumun üzerine de Otel, AVM ve ne kadar bina varsa dikip, ranta dönüştürmüş.


Şimdi Kayseri halkı iş işten geçtikten sonra bu durumdan yakınıyor…


-“Keşke işin başında şehir olarak kamuoyu baskısı oluştursaydık da şehrin göbeğinde böyle bir beton yığınına izin vermeseydik. İktidarın şehir ile ilgili her türlü tasarrufuna ses çıkartmadık, ister istemez onay verdik. Ama şimdi çok pişman olduk.” diyor.


İşte! Eskişehir’in bir Kayseri olmadığını ve iki şehir arasındaki farkı bir kez daha ortaya koymak için yazdık bu yazıyı.


Eskişehir kamuoyu istedi, direndi, baskı unsuru oldu ve sonunda karar vericileri Millet bahçesi yapmaya ikna etti.


Kayseri ise, ses çıkartmadı, onayladı, teslim oldu ve şimdiden sonra, şehrin ortasında bulunan betonla yaşayacak.


Fark bu kadar ortada…


Hani zaman zaman Eskişehir’i küçümsemek ve emleştirmek adına Kayseri ile kıyaslıyorlar ya…


Bence haklılar…


Kayseri pek çok yönden Eskişehir’den daha iyi durumda olabilir ama kamuoyu duyarlılığı söz konusu olduğunda Eskişehir’in yanına dahi yaklaşamaz.


Zira…
Bir tarafta, iktidara  “Daha iyisini hak ediyoruz” diye baş kaldırıp, direten ve bunda da başarılı olan bir şehir…


Diğer tarafta ise…


İktidarın her tasarrufuna onay verip karşı çıkamayan ama sonradan da bin pişman olan bir başka şehir var…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Ne yaparlardı?


 


 


-İktidarda AK parti değil de CHP olsaydı…


-Muhalefette de CHP yerine AK parti…


-Muhalefet lideri Erdoğan katıldığı bir cenazesinde linç edilmek istenseydi ya da önüne kurşun atılsaydı.


-Hatta yumurtalı saldırıya uğrasaydı.


-İstanbul seçimini muhalefetteki AK parti kazansaydı ve iktidardaki CHP seçimi yeniletseydi.


-Muhalefetteki AK parti’nin İstanbul il başkanına yıllar önce yaptığı bir paylaşımdan ötürü 10 yıl hapis cezası verilseydi.


-CHP’li İçişleri bakanı, belediyeleri kazanan AK partili başkanlara kayyum imasında bulunsaydı.


-CHP’nin yönettiği belediyeyi kazanan AK partili başkan, belediyede yaşanan otomobil ve diğer israfları orta yere serseydi.


Kısacası…


İktidar’da AK parti yerine CHP olsaydı ve CHP aynı bugünkü AK Parti iktidarı gibi davransaydı, tüm bu olaylar hakkında AK Partililer yine bugün düşündükleri gibi mi düşünür, bugün söyledikleri gibi mi konuşurlardı?” diye sormuş bir okurumuz…


Biz de siz okurlarımıza soralım…


Ne yaparlardı? Nasıl düşünürlerdi? Nasıl davranırlardı?


 


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Yine ciddi bir iddia ile gündemde…


 


 


Sivrihisar’ın 30 kilometre güneyinde bir çiftlik var.


Adı: Bilvanis çiftliği.


Bu çitlik Adıyaman merkezli bir tarikatın önemli bir ismi tarafından satın alınıyor.


çiftlik önce Köy, ardından da Mahalle oluyor.


Ulaşım için asfaltı ve diğer alt yapısı hazırlanıyor.


Bu arada ismi de değiştirilerek Buhara yapılıyor.


Satın alınan çiftlik tarikatın ziyaretgahı haline dönüşüyor.


özellikle hafta sonları Türkiye’nin her yerinden buraya ziyaret için çok sayıda insan gelmeye başlıyor.


Tüm bunlar olurken söz konusu çiftlik, sonradan tamamı düzmece olduğu ortaya çıkan Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları çıkıyor karşımıza.


Dönemin birinci Hava Kuvvet Komutanı Bilgin Balanlı, söz konusu yerleşim yerini havadan bombalayacağı iddiası ve suçlamasıyla önce ifadeye çağrılıyor, ardından tutuklanıyor.


Türkiye ilk kez bir Orgeneral’in tutuklanmasına şahit oluyor.


İşte tüm bu olayların geçtiği eski adı Bilvanis, yeni adı Buhara olan Sivrihisar’daki yerleşim yeri şimdi de öğrenci velilerinin tarikat isyanı ile gündemde.


Milli Eğitim müdürlüğünün, çevre köylerdeki öğrencileri Buhara’da bulunan okula gitmeye zorladığı iddiası, öğrenci velilerini isyan ettiriyor.


öğrenci velileri “Biz küçücük çocuklarımızı o tarikat mensuplarının yerleşip yaşadığı yerdeki okula göndermek istemiyoruz” derken, milli Eğitim müdürlüğünün bu konuda kendilerini tehdit ettiğini ve “çocuklarınızı o okula göndermediğiniz her gün için şu kadar ceza ödersiniz” dediklerini ileri sürüyorlar.


Anlayacağınız…


Sivrihisar’daki söz konusu mahalle, sık sık ve ciddi iddialarla sürekli gündeme geliyor…


 


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 Biraz da gülmek lazım.



İki fakir muhabbet etmektedir. Biri diğerine sorar:
– Arkadaş mesela, senin iki araban olsa birini bana verir miydin? Arkadaşı:
– Tabii ki verirdim. Arkadaşı soruya devam eder:
– Kardeşim, peki iki evin olsaydı, birini bana verir miydin? Arkadaşı:
– Ne demek, tabii ki verirdim. Arkadaşı mutlu şekilde soruya devam eder:
– Peki iki tavuğun olsaydı birini bana verir miydin? Arkadaşı gayet ciddi:
– Hayır, veremem. Soru soran arkadaşı merakla:
– Peki niye veremezsin? Arkadaşı:
– İki tavuğum var da onun için!


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi