1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Gerçekleşmeyen vaatler ülkesiyiz öteden beri...

Bu konuda herhangi bir araştırma yapmadık ama...
Muhtemelen...
Türkiye, seçim vaatlerinin gerçekleşmediği ülkelerin başında geliyordur.
Hatırlayın biraz eskileri...
Süleyman Demirel bir seçim öncesi meydana çıkıp "Diğer liderler size ne vaatte bulunuyorsa, ben onların 5 katını vereceğim" demişti.
İktidara geldi ama bu vaadini gerçekleştirmedi.
Özal, körfez savaşında "Bir koyup 3 alacağız" dedi, o da olmadı.
Çiller 2 anahtar vaat etti, iktidara gelmesine rağmen bu vaadini gerçekleştiremedi.
Mesut Yılmaz, Susurluk kazasını ortaya çıkartacağını vaat etti olmadı.
Bülent Ecevit, bütün köyleri Kent yapacağını söyledi, yapamadı.
Devlet Bahçeli "Apo asılacak" dedi, o da olmadı.
Necmettin Erbakan, iktidara geldiği gün faizleri kaldıracağını vaat etti, başbakan olmasına rağmen yapamadı.
Baykal, Üniversiteye giriş sınavını kaldıracağını vaat etti, iktidar ortağı olmasına rağmen yapamadı.
Bir de, seçimde başarılı olamayan siyasetçilerin vaatleri vardı hatırlayın.
Cem Uzan, mazotu 1 lira yapacağını vaat etmişti.
Besim Tibuk ise, Ofsayt'ı kaldırıp, kale direkleri arasındaki mesafeyi genişleteceğini vaat etmişti.
Kemal Kılıçdaroğlu ise, parayı nereden bulacağı sorulduğunda "Benim adım Kemal. Ben bulurum" diye ilginç bir vaatte bulunmuştu.
HHH
Yine hatırlayanlar olacaktır.
1991 seçimleri sonrası. Türk-iş kongresi yapılıyor. Kürsüye Başbakan Demirel'i davet ediyorlar.
Demirel daha kürsüye çıkmadan protestolar başlamıştı salonda.
Meğer, Demirel seçim öncesi çok vaatte bulunmuş. Bu arada işçiler için de önemli vaatleri varmış.
Kürsüye çıkınca da devam etmişti protestolar.
Salonda ki işçiler "Seçimden önce şu vaadi vermiştin niye yapmadın?" diye bağırıyorlardı.
Demirel yumuşak üslubuyla bir cümle söylemeye kalkıyor, ama laf atmalar nedeniyle sözleri kesiliyordu.
Birkaç denemeden sonra Demirel bakıyor ki konuşamayacak; "Tamam" demişti.
-"Ben seçimden önce bazı sözler verdim. Benim kabahatim, yapamadıklarım var" demişti önce.
Ardından da;
-"Fakat sizin hiç mi kabahatiniz yok?" deyince, salonda bulunan herkes şaşırmıştı.
Şaşkın salonun bakışları altında Demirel son sözü söyleyip;
-"Bunların yapılacak şeyler olmadığını seçimden önce neden bana söylemediniz?" deyince, müthiş bir kahkaha kaplamıştı salonu.
Protestolar kesilmiş ve konuşma sonrası Demirel, alkışlar arasında inmişti kürsüden.
Kendi verdiği vaadin gerçekleşmeme faturasını iki dakikada halka yükleyivermişti.
HHH
Sonuç olarak yukarıda da söylediğimiz gibi...
Türkiye, en çok secim vaadinin verilip, bu vaatlerin yine en çok tutulmadığı ülkelerin başında geliyordur muhakkak.
Zira...
Seçim öncesi bu kadar vaadin verilip tutulmadığı, tutulmayan vaatler ile ilgili olarak da bu denli komik gerekçelerin sıralandığı bir başka ülke kesinlikle olamaz.
"Başka ülkeler de var" diyorsanız, bu konuda ülkemizin hakkını yemiş sayılırsınız, haberiniz olsun
Bizden söylemesi...
Not- Bu yazı, mevcut iktidar tarafından Eskişehir'e verilen ve verildiği günden itibaren üzerinden 2 seçim geçmesine rağmen hiçbir ciddi girişimde bulunulmayan 3 ncü Üniversite vadi ile ilgili yazılmış bir yazı değildir!
Çünkü Eskişehir'e 3 ncü Üniversite vaadi verilmesine rağmen bu vaadin bu güne kadar niçin gerçekleşmediği konusunda komik bir gerekçe bile henüz ileri sürülmüş değil!
O komik mazeret açıklanır açıklanmaz bunu da yazarız herhalde!
.....


Bak ama bu yanlış işte!
Odunpazarı Belediyesi ile ilgili bir icra olayı gerçekleşti bundan birkaç gün önce.
Başka bir gazete konuyu kamuoyuna duyurduğu için habere çok girmek de istemedik.
Sadece köşemizde, Belediye'nin bu süreci yönetmekte hatası olduğunu söylemekle yetindik.
Zira...
Belediye iflas noktasına gelmiş bir belediye değil.
Belediye'nin söz konusu borç denilen miktarı ödeyemeyecek durumu da yok.
Kaldı ki...
Borç denilen miktar, Belediye bütçesi ve kaynakları göz önüne alındında "Devede kulak" denilebilecek boyutta bir miktardan ibaret.
Bu duruma gelinmesinde haliyle sürecin iyi idare edilmemesi gibi bir zaaf ortaya çıkıyor.
Sadece söylediğimiz buydu konu ile ilgili.
Zaten, belediye Başkanı Kazım kurt da meseleyle ilgili benzeri bir açıklama yapıp, bu olayda Belediyenin hak etmediği bir duruma düşürülmek istendiğini söyledi.
Buraya kadar tamam ama.
Dün duyduk ve üzüldük.
Belediye'ye icra takibi başlatan müteahhit, geçtiğimiz günlerde belediye binasına gelmiş.
Koridorları gezerken, bir çalışanın odasına da girip, odada bulunanlarla selamlaşıp el sıkışmış.
Bunun ardından, müteahhidin selamlaştığı çalışan bulunduğu yerden alınarak, başka bir birime gönderilmiş.
İşte bu son derece yanlış bir tutum olsa gerek.
Ne diyelim?
Umarız duyduklarımız doğru değildir...
Umarız, sürecin bu hale gelmesinde sorumlu olunlar dururken, faturanın meseleye hiç dahli olmayan insanlara çıkartılması gibi bir yola müracaat edilmemiştir.
Umarız!
.......

Çeşit olsun yani!

Geçtiğimiz hafta sonu yapıldı CHP nin il danışma kurulu toplantısı.
Toplantı basına kapalı olduğu için, il başkanının açılış konuşmasıyla sınırlıydı bildiklerimiz.
Toplantının basına kapalı bölümünde il başkanının ardından milletvekilleri konuşmuş.
Milletvekili Utku Çakırözer konuşmasının ortalarına geldiği sırada, büyükşehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen girmiş salona.
Büyükerşen salona girer girmez, alkış kopmuş.
Alkış, Büyükerşen'in ön sırada bulunan koltuğa oturuncaya kadar da devam etmiş.
Büyükerşen yerine oturuncaya kadar kürsüde konuşmasına ara veren Utku Çakırözer önce "Sayın Büyükşehir belediye başkanım. Ben isterseniz siz gelmeden önce konuştuklarımı tekrarlayayım" diyerek, konuşmasının tekrar başına dönmüş.
Konuşmayı bitirince de kürsüden inip, büyükşehir belediye Başkanının elini öperek, yerine oturmuş.
Şimdi içinizden "Eeee. Nolmuş yani? Neyi ima etmek istiyorsun ki?" diye aklınızdan geçebilir.
Peşinen söyleyelim, hiçbir şeyi ima etmek istemiyoruz.
Sadece...
Toplantı ile ilgili anlatılanları paylaşalım istedik.
Çeşit olsun yani...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi