1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Giden hain, gelen kahramandır siyasette...

Siyasette yaşanan bazı olaylar ne kadar enteresan değil mi?
Tıpa tıp birbiriyle aynı olan olay, değişik partilerde değişik yorumlanıyor ya, işte bunu anlamak mümkün değil.
örneğin:
Yılların partilisi, bir anda partisinden istifa edip,  yıllarca fikir mücadelesi verdiği karşı partinin saflarına katılıyor.
Bir anda ayrıldığı partide “Hain” olurken, katıldığı partide “Kahraman” olarak karşılanıyor.
Bir anda ayrıldığı partide “Satılmış” ilan edilirken, katıldığı partide “Doğruyu bulan” biri oluveriyor.
Bir anda ayrıldığı partide “Onursuz” biri olurken, katıldığı partide “Gurur duyulan” oluyor.
Kısacası…
İkisi de aynı yola çıkmasına rağmen, partisinden gidenleri hoş görmeyen, partisine gelenlere ise “Hoş geldin” diye karşılayan acayip bir durum yaşanıyor siyasette.
Bu anlayış sahipleri için;
İstifa edip giden "Menfaatçi", istifa edip gelen ise "Doğruyu yapan"…
-Partisini bırakan "çıkarcı", başka partiyi bırakan "Namuslu"…
-Partisiyle yollarını ayıran "Kalleş",başka partide partisiyle yollarını ayıran "Vatansever"…
-Ayrılanlar "İkbal peşinde", başka partiden ayrılan "vatan derdinde" oluyor
Nedendir bilinmez giden ile gelen hiç aynı kefede tartılmıyor.
"Gelene Ağam, gidene Hain" deme alışkanlığından bir türlü vazgeçmiyor.
Gidenin arkasından konuşup, gelene yağ çekmek insanların ruhuna kadar kadar işlemiş olsa gerek!.


....


Ne oldu Uraysim
projesine? Niye durdu? Niye yapılmıyor?


Anadolu üniversitesi'nin finansmanını yaptığı aynı zamanda da takip ve kontrolünü de sürdürülmekte olduğu bir proje vardı hatırlarsanız…
Kısa adı URAYSİM olan  “Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi” nin gerçekleştirileceği, bu merkezin Türkiye’de tek olacağı, tüm Demiryolu araçların testlerinin bu merkezde yapılacağı, böylece, yurt dışında yaptırılan testlere gerek duyulmayacağı ve döviz harcanmayacağı gibi, çevre ülkelerin testlerinin de bu merkezde yapılarak, ülkeye döviz kazandırılacağı belirtilmişti.
Hatta.
Eskişehir’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu merkezin bizzat takipçisi olacağını, biran önce bitirilmesi için de ne gerekirse yapılacağını söylemişti.
Uraysım projesi belli bir aşamaya getirildi.
Ciddi de para harcandı.
Hatta…
En ince ayrıntısına kadar her şey düşünüldü, Mühendisler e doktora öğrencileri yurt dışına eğitime dahi gönderildi.
Ama sonrasında ne olduysa oldu.
Uraysim projesi durdu!
Niye durdu? Niçin proje tamamlanmadı? Duymadığımız, bilmediğimiz bir şey mi oldu bilemiyoruz…
Bilmediğimiz bir el mi durdurdu?
Para sıkıntısı mı baş gösterdi?
Projeden vaz mı geçildi?
Yasal başka bir şeyler mi engel olarak karşısına çıktı gerçekten bilemiyoruz…
Sahi ne oldu Uraysim projesine?
Niye durdu?
Niye yapılmıyor?
Birileri bir şey söylese de, biz de bilsek hani!


.....


Ben seçim olmasını istiyorum!


Erken seçim olmalı!

 Ben seçimlerin erkene alınmasını istiyorum…
ülkenin seçime ihtiyacı olduğundan falan değil bu isteğim…
üst üste yapılan seçimlere öylesine alıştık ki, 4-5 yıl seçimlerin yapılmayacak olması çok sıkıcı gelmeye başladı bana!
Gündem yok, hareket yok, aksiyon yok…
Seçimsizlik, rutin ve son derece sıkıcı bir sürecin içine soktu bizi.
Hareketsizlikten, gündemsizlikten, sinamekilikten adeta gına geldi!
Seçimsiz bir yılı bile vallahi zor çıkarttık!
Halbuki şimdi gündemde seçim olsa böyle mi olur?
Her yaklaşan seçim öylesine keyifli oluyor ki.
-"şimdi bu da nereden çıktı?" diyeceksiniz.
Ama gerçekten öyle…
örneğin…
Seçim gündeme gelmeye görsün, işin başında olanlar daha bir sevecen olmaya başlıyor.
Seçilip koltuğa oturdukları andan itibaren Polat Alemdar rolüne ister istemez adapte olanlar, seçim yapılacağını hesap edip, koltuğu koruma derdine de düşünce, bambaşka biri olup çıkıveriyor.
Hatta…
Görev süresince randevu almakta bile zorlandığınız insanlar, yaklaşan seçimle birlikte sizi arayıp sormaya, bir de üstüne üstlük " Biz de aramasak arayıp soracağın yok" falan demeye başlıyorlar.
İşte o yüzden seçim’in adı bile yetiyor.
Yapmacık ve yalancıktan da olsa, aranılan adamlar oluveriyorsunuz.
Herkesin arayanı soranı artıyor.
2-3 yıl arayıp da bulamadığınız insanlar ayağınıza geliyor.
Telefonlarınız, gelen-gideniniz eksik olmuyor.
Daha ne istenir ki?
Bundan keyifli bir şey olabilir mi?
İşte o yüzden erken seçim yapılmasını istiyorum…
Madem alıştırdınız, insanları 4-5 yıl seçimsiz bırakamazsınız!


.....


BİRAZDA GüLMEK LAZIM


Okuldan gelen kız koşarak mutfağa annesinin yanına gelmiş;
- Anne, annecim, okulda bu gün alfabeyi saydık, herkes C ye kadar saydı, ben G ye kadar.. bak;
- A, B, C, D, E, F, G .
Anne;
- Aferim benim güzel, akıllı kızım .
çocuk;
- Bütün bunlar sarışın olduğum için, di mi annecim? .
Anne;
- Evet, güzel kızım .
Ertesi gün;
- Anne, annecim, okulda bu gün sayı saydık, herkes 4 e kadar saydı, ben 9 a kadar.. bak, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 .
Anne;
- Aferim benim güzel, akıllı kızım .
çocuk;
- Bütün bunlar sarışın olduğum için, di mi annecim? .
Anne;
- Evet, güzel kızım .
Ve ertesi gün;
- Anne, bu gün beden eğitimi dersinde soyunma odasındaydık, bütün kızların göğsü tahta gibi dümdüzdü, bir tek benim göğüslerim kocamandı. Bu da sarışın olduğum için di mi annecim .
Anne; - Hayır yavrum, onlar 7 sen 24 yaşında olduğun için…


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi