1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Haydi! Şaşırtın bizi yeni yılda!

İnsanlar, sevmedikleri partinin doğrusu içinde bile "yanlış" arar hale geldi...
İnsanlar, destekledikleri partinin yanlışları içinde bile "doğru" arar bir duruma geldi.
Kısacası...
Siyaset, taraftarı oldukları ya da sevmedikleri partiler ile ilgili "Yanlış içinde doğru, doğru içinde yanlış arama" sanatı haline dönüştü.
Örneğin:
İktidar partisinin yaptığı doğru bir işe muhalefet partileri ve temsilcileri "Doğru" diyemiyor.
Muhalefetin söylediği doğru bir eleştiriye de aynı şekilde iktidar partisi ve temsilcileri "Doğru" demekten korkuyor.
Hâlbuki doğru bir tanedir.
Dahası...
Doğru mezarda da söylenmemelidir.
Muhalefet için iktidarın yaptığı her şey kötü, iktidar için muhalefetin her yaptığı eleştiri yanlış.
İşte bu anlayış yüzden bir yere ve sağlıklı bir şekilde varılamıyor.
İşte bu yüzden toplumsal mutabakat sağlanamıyor.
Ve işte bu yüzden asgari müşterekte bir türlü bileşilemiyor.
Hani diyoruz ki bu siyasiler bizi biraz şaşırtsalar.
Örneğin Eskişehir'de İktidar partisinin aktörleri çıkıp belediyelerin yaptığı ve doğru olan hizmetlere "doğru" diyerek takdir ettiklerini söylese?
Aynı şekilde.
Belediye başkanları çıkıp, hükümetin yaptığı ve doğru olan işlere "doğru" diyerek benzeri bir takdirde bulunsa nasıl olur?
Şaşırırız değil mi?
O halde...
Şaşırtsınlar bizi yahu!
Yeni yılın ilk gününü yaşamaya başladığımız şu günden itibaren, bu anlamda yaşayacağımız şaşırmalara gerçekten ihtiyacımız var.
Bu şehirde toplumsal mutabakata sahiden ihtiyacımız var...

.....
Bir ülke, bir yılda, bu kadar acı,
korku ve endişe yaşar mı?

Bir ülkenin belki de 50-60 yıl boyunca yaşayamayacağı olayları bir yılda yaşadı bu ülke....
Terör bombaları, sınır ötesi başlayan savaş ve darbe...
Herhangi bir ülkenin 50-60 yıl boyunca yaşayamayacağı acıları yaşadı bu ülke bir yıl boyunca...
Patlayan bombalar, sürekli yitirilen canlar ve vatan uğruna can veren gencecik şehitler.
Bir yılda, dökülmesi imkansız gözyaşlarına boğuldu bu ülke.
Akılalmaz ihmallerin yol açtığı kazalar, küçücük bedenlere yapılan tecavüz ve cinsel istismarlar, kadına yönelik iğrenç saldırılar.
Bir yılda yaşanması mümkün olmayan olaylara sahne oldu bu ülke.
Ekonomik sıkıntılar, kısıtlanan hak ve özgürlükler, işsizlik ve fukaralıklar.
Yine bir yılda ateş çemberinin içine düştü bu ülke...
Birbiri ardına gelen mülteciler ve sığınmacılar.
Bir yılda yaşamadığı siyasi çalkantıları da yaşadı bu ülke.
Başbakan değişikliğinden tutun da,yeni anayasa tartışmalarına kadar.
Bu bir yıl, bu geride bıraktığımız bir yılın hemen her günü, bu ülke için kan,göz yaşı,korku,endişe ve gelecek kaygısıyla geçen bir yıldı.
İyi ki bitti!
İyi ki gitti 2016!
Hiç olmazsa bir umut var yeni yıldan.
Ne demişler: "İnsan hayal kuramadığında ölürmüş"
Hiç olmazsa 2017 yılından umudumuz var.
Hiç olmazsa 2017 yılına dair hayallerimiz var.
Umarız 2017 bir yılda yaşadığımız acı, göz yaşı,korku ve endişelerimizi de birlikte alıp gitmiştir.
Umarız 2017 yılı, umutlarımızın, hayallerimizin yeniden yeşerdiği bir yıl olur.

.....
Hesap yapanlar halkın hesabını da hesap etmeli...

Siyaset yapanlar doğal olarak hesap da yapar.
O yüzden 2019 seçimlerinin ya da olabilecek erken bir seçimin hesaplarının bu günden yapılıyor olmasında herhangi bir gariplik yoktur.
Siyasette hesap yapanların kendine göre bir strateji belirlemesinde de bir gariplik yoktur.
Dolayısıyla...
Kendine göre hesabı ve stratejisi olanların daha bu günden tanınırlık ve popülerliğini arttırmak için çaba göstermesi de gayet normaldir.
Hatta...
Kendisine rakip olabilecek kişi ve unsurları ortadan kaldırma adına çalışmalar yürütümesi de anlaşılır bir davranıştır.
Sonuç olarak...
Bu günden yapılan hesapların tek amacı, hedeflenen göreve en yakın ve tek isim olmaktır.
Ancak...
Bu çaba başarılı olsa dahi sadece aday olabilmeye yeter.
Seçimi kazanıp, o hedeflenen koltuğun sahibi olmaya ne yazık ki yetmez.

Çünkü...
Yaptığınız hesaplar ve çizdiğiniz strateji sizi ancak "aday" olarak halkın karşısına kadar taşıyabiliyor.
O yüzden...
Siyasette, özellikle ileriye dönük hesap yapanların çoğunun toslamış olduğu duvardır halk.
Siyaseti ve siyasetteki koltuk hesabını yapanların çoğunun kafasını gözünü patlattığı yerdir o halk duvarı.
Çünkü...
Koltuk hesabı yapılırken seçmenin ne diyeceği hesap edilememiştir.
Bu nedenle...
Siyasette, seçilmesine ramak kala halkın oyunu alamadığı için kaybeden, tüm stratejisi ve planları suya düşen, üstüne üstlük siyasetten bile silinip giden sayısız siyasetçi olmuştur.
Yıllar öncesinden yaptığı hesaplar kendisini adaylığa taşımıştır belki ama koltuğa taşımaya yetmemiştir.
Diyeceğimiz o ki:
Siyasette yıllar sonrasının hesabını yapıp, koltuk için çaba harcayanlar, hesaplarının içine halk'ı da mutlaka dahil etmelidir.
Zira...
Aday olmayı başarıp,seçimi kaybetmek, siyasetçi için en kötüsüdür...
.....
Biraz da gülmek laz›m
En yakın komşusundan 10 kilometre uzakta, yaşlı karısıyla birlikte yaşayan çiftçi, eğlence olsun diye bir dişi yavru domuz almış. Domuz kısa sürede büyümüş ve çiftleşme zamanı gelmiş. En yakın erkek domuz 10 kimoletre uzakta bulunduğundan ve domuz "domuz gibi" inatçı olduğundan, yaşlı çiftçi bu seyahati el arabasıyla yapmaya karar vermiş. Kan ter içinde kaldıktan sonra dişi domuzunu çiftleştirmiş ve erkek domuzun sahibine sormuş:
-Hamile kalıp kalmadığını nasıl anlayacağım?Adam:
-Yarın, demiş, çayırda yatıp debeleniyorsa hamiledir yok çamurda yatıyorsa değildir, yine getireceksin.
Adam aynı yolu el arabasıyla yeniden katedip evine dönmüş. Ertesi sabah pencereden baktığında domuzun çamurda yattığını görmüş. Çaresiz domuzu el arabasına koyup yeniden çiftleştirmeye götürmüş. Ama yine aynı sonuç.
Aradan günler geçmiş, domuz hep çamurda yatıyor. Yorgun bir günün sabahında, adam karısına ümitsizce seslenmiş,
-Şu camdan bak bakalım, domuz çayırda mı debeleniyor, çamurda mı?
Kadın cevap vermiş,
-Valla, ne çayırda ne çamurda, el arabasına binmiş bekliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi