4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KADINA YÖNELİK ŞİDDET

            25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, kadınlarımızın sorunlarının paylaşıldığı, maruz kaldıkları kötü muamelelerin, engellenebilmesi için çözüm yollarının arandığı ve tüm dünyada kadınlara uygulanan şiddete karşı farkındalık oluşturmak amacıyla. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ilan edilen özel ve anlamlı bir gündür.


            Dünya çapında yaygınlaşan ve tüm toplumları derinden etkileyen, bir konu haline gelen kadına şiddet, özellikle son yıllarda, ülkemizde de sıklıkla gündem olmaktadır.


               Ülkemizde ise hızlı sosyal değişimler, ekonomik ve Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, eşitsizlikleri körükleyen politikalar, yoksulluk,  yetersiz ekonomik güvence, yasaların uygulanmasındaki yetersizlikler ve şiddeti pekiştiren kültürel normlar, kadına yönelik   şiddetin nedenleri olarak gösteriliyor.


                  Kadına yönelik şiddet, her toplumda, her kültürde, her eğitim düzeyinde, her gelir düzeyinde vardır. Gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda, kadınların 1/3’ü ile 2/3’ünün eşi tarafından şiddete uğradığı saptanmıştır.


                  Buna göre, iki kadından biri, yaşamlarının herhangi bir döneminde, şiddete uğramaktadır. Duygusal, sözel, siyasal şiddet gibi kadına yönelik tüm şiddet türleri dikkate alındığında, bu oran daha da yükselmektedir. Kadına yönelik tüm şiddet türleri, Türkiye’de %50’den daha yüksek oranda bulunmuştur.


              Ülkemizde, kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesi ile çalışmalar, çok geniş bir yelpazede kamu, sivil ve tüm tarafların kapsamlı iş birliği ve ortak çabalarıyla yürütülmelidir.


               Kadına yönelik şiddetin önlenmesine, yönelik açıklamalar ve tepkiler, her geçen gün aratmaktadır. Nitekim Adaletin Hukuku ve Parlamenter Demokrasi İdeali Platformu (AHPADİ)  Sözcüsü Av. Selin Özdemir, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü münasebetiyle "Şiddet, Kadının Kaderi Değil" konulu basın açıklaması yaptı. 


            AHPADİ Kadın Hakları Komisyonu Sözcüsü, Av. Selin Özdemir, açıklamasında Türkiye’de, her 10 kadından 4’ü yaşamının bir döneminde şiddete maruz kalıyor. Çocuk yaşta evlendirme, cinsel, fiziksel, duygusal olmak üzere şiddetin. her türüne maruz kalırken, çocukluğunda cinsel istismara uğrayanların oranı yüzde 9’u buluyor. Boşanmış veya ayrı yaşayan kadınların yüzde 75’i ise yine fiziksel şiddete maruz kalıyor.


         AHPADİ,  kadına şiddetin kültürel, ekonomik, sosyal kaynakları olduğu gibi önleyici koruma yöntemlerinin, cezai yasal zeminin ve ıslah müessesinin de yetersiz olduğunu vyurguladıktan sonra “ Ancak, şiddeti kadınlarımızın kaderi olarak görmüyoruz.”  Dedi.


             AHPADİ, Kadına Yönelik Şiddet Önlenebimesi için, 1 Ağustos 2014 yürürlük tarihli İstanbul Sözleşmesi’ne Türkiye yeniden taraf olmalı ve kadına yönelik şiddete karşı devletin sözüyle ve özüyle net bir duruş sergilemelidir


            Uygulamada, kadına yönelik şiddet eylemlerini  cezasız bırakarak adeta faili yeniden suç işlemeye teşvik eden ceza yasası ve yorumu terk edilmeli, failleri “nasıl olsa bir şey olmuyor” kanısına vardıran infaz yasasının, cezaların caydırıcılık ilkesine yaraşır biçimde yeniden düzenlenmelidir


             Mahkemeler, haksız tahrik ve iyi hal indirimlerini uygularken kanunun lafzına ve amacına uygun bir biçimde, değerlendirme yapmalı ve adaletten, hakkaniyetten şaşmamalı. 


             Bilimden uzaklaşmadan, değerler eğitimi temelinde, toplum yeniden kültürlenmeli. Şiddetin önlenmesi ve şiddetten korunmak için  “şiddet ilkelliktir bilinci” geliştirilmelidir


             Ana akım medyadaki mevcut diziler, programlar vb. için kadına yönelik şiddet, ayrımcılık ve hak ihlalleri içeren, şiddete özendiren yayınlar ivedilikle yayından kaldırılmalı, cinsiyetçi dil terk edilmelidir


             AHPADİ’in önerileri gelecek günlerde dikkate alınır mı zman göstercektir ama ülkemizde, 2021 yılı sona ermeden 250’den fazla kadın cinayeti işlendi. Cinayetlerin failleri iyi hal yahut haksız tahrik indirimleri ile adeta ödüllendirildi.,


              BM’nin, Kadın çalışmasına göre de  2013 yılı itibariyle, Dünyada 64 milyon zorla ve erken evlenmiş kız çocuğu, “çocuk gelin”, bulunmaktadır. Bunların büyük çoğunluğu Güney Asya’dadır.  Tahminlere göre, insan trafiği mağduru kadınların 4,5 milyonu cinsel istismara da uğramaktadır. Kadına tecavüz, bir savaş aracı olarak kullanılmaktadır


               Dünya Sağlık Örgütü 2013 Araştırmasına göre ise Dünyada, cinayete kurban giden kadınların %35’i duygu bağı olan bir erkek tarafından öldürülmektedir.  Heryıl 5000 kadın “namus” adına işlenen cinayete kurban gitmektedir.


                  Yine 10 yılda öldürülen 2 bin 534 kadının 1113’ünün faili kocasıydı. 285 kadın cinayetinde ise fail erkek arkadaş, 176 kadın cinayetinde eski eş, 82 kadın cinayetinde ise eski erkek arkadaş.


  Yine 10 yılda 169 kadın akrabası, 111 kadın babası, 104 kadın ise erkek kardeşi tarafından öldürüldü. 79 kadını oğlu, 64 kadını damadı, 12 kadını kayınpederi öldürdü.


              Oysa tarihimizin, her döneminde, Türk Kadınları, erkekleriyle birlikte her türlü sorumluluğu paylaşmış ve özellikle Anadolu’nun, düşmandan kurtuluşuyla sonuçlanan Milli Mücadelede,  cephelerde düşmanlarla savaşarak, çok büyük kahramanlıklar göstermişlerdir.
           Milli Mücadele yıllarında, Türk Kadınlarının, bu fedakâr davranışlarına ,bizzat şahit olan  Mustafa Kemal Atatürk,: "Dünyada, hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez", diyerek, kahraman kadınlarımızı, minnetle anarak onurlandırmıştır.


              Son aylarda, ülkemizdeki kadın cinayetleri, kadının ne kadar zor şartlar altında yaşama mücadelesi verdiklerinin de bir göstergesidir. Oysa Stuart Mill "Bir uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın. "demiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi