1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kızlar zengin oldu ki sormayın gitsin!

Şu sıralar Güneş enerji santralleri kurmak revaçta.
Eskişehir'de bile bu yatırımı yapmayan neredeyse kalmamış.
Olay şu:
-Bir tarla ya da arazi buluyorsunuz. Bulduğunuz arazi, sulanabilir tarım arazisi ve mera olmayacak. Yani, çorak ve hiçbir işe yaramayan arazi olacak.
-Bu araziye lisans çıkartıyorsunuz.
-Sonra bu arazinin üzerini 30 yıl ömrü olan Güneş panelleri ile kaplıyorsunuz.
-Burada Güneş enerjisi ile elektrik üretilmeye başlanıyor. Yani sizin anlayacağınız bedava elektrik üretimi.
-Güneş sayesinde ürettiğiniz enerjiyi en yakınınızdaki elektrik hattına bağlıyorsunuz.
-Hatta verdiğiniz elektrik miktarı kadar devletten para alıyorsunuz. Bu şekilde para kazanıyorsunuz.
-Devlet, 10 yıl süre ile sizin Güneşten ürettiğiniz elektriği alma garantisini veriyor.
-Böylece, Güneş enerjisinden elektrik üretip, ürettiğiniz elektriği de bir nevi devlete satarak, yapmış olduğunuz yatırı 5 ya da 7 yıl arasında amorti edip, sonradan para kazanmaya başlıyorsunuz.
Çeşitli yatırım araçlarına yaptığınız yatırımın karşılığını en az 10 yılda alma gibi bir durum varken, Güneş enerjisi santralleri sayesinde bu karşılığın 5 ya da 7 yıl olması, yatırımcıları cezp ediyor.
İşte bu nedenle, son günlerde Güneş Enerjisi santralleri yatırımı yapanların sayısı bir hayli çoğaldı.
Kendi yeri olanlar bu işi kendilerine ait arazilerde yapıyor.
Olmayanlar ise, yukarıda özelliklerini belirttiğimiz arazileri satın alma yoluna gidiyor.
Şimdi gelelim başlıkta belirttiğimiz "Kızlar zengin oldu ki sormayın gitsin!" meselesine.
Başta söyledik ya söz konusu Güneş santrallerinin kurulabilmesi için ya hiçbir işe yaramayan arazi, ya da sulak ve ekilebilir olmayan tarlalar lazım diye...
İşte...
Köylerde, çocuklar arasında miras olarak tarlaların bölüşümü yapılırken, ne kadar ekilebilir ve sulak yerler varsa, bu yerleri erkekler almış.
Öte yandan...
Ne kadar ekilebilir olmayan ve hiçbir işe yaramayan arazi ve tarlalar da kız çocuklarına verilmiş.
Büyük bir adaletsizlik yapılmış.
Ancak...
Bu adaletsizlik bugün için işe yaramış durumda.
Çünkü...
Çoğunluğu miras olarak kız çocuklarına verilen işe yaramaz araziler, Güneş enerji santralleri kurulumu için, ekilebilir ve sulak arazilerin neredeyse 2-3 katı fiyatla satın alınır hale gelmiş.

Sonuç olarak...
Miras paylaşımında kandırılan kız çocuklarının hiçbir işe yaramayan arazileri onları zengin ederken...
Uyanıklık yaparak sulak ve verimli arazileri kapan evin erkek çocukları, avuçlarını yalamış...
Böylece...
Güneş enerji santralleri modasıyla birlikte, hem Güneş'ten bedava elektrik elde edilirken, hem bu işe girenler para kazanırken, hem hiçbir işe yaramayan araziler böylece değerlendirilmişken...
Bir de üstüne üstlük, mirasta mağdur edilen kız çocukları resmen zengin oluvermiş...
......

Bana ne vekilden, başkandan!
Çıkın sokağa, önünüze geleni durdurun.
Ardından da, Eskişehir'deki milletvekillerinin isimlerini sorun.
Bu soruyu sorduğunuz insanların tamamına yakını, milletvekillerinin isimlerini bilmiyor olacaktır.
Belki aralarından bir ya da ikisini tanıyan çıkabilecektir ama.
6 milletvekilinin 6'sını da tanıyana rastlamayacaksınız. Buna emin olun.
Çünkü...
Siyasete karşı son derece büyük bir ilgisizlik var.
Aynı durum Belediyecilikte biraz daha farklı.
Milletvekilleri kadar olmasa bile Eskişehir'deki Belediye başkanlarının isimlerini bilmiyor, kendilerini de tanımıyor olanlar mevcut.
O nedenle...
Bizim sürekli bahsettiğimiz Eskişehir siyaseti Bin, bilemediniz 3 Bin kişinin etrafında dönüp dolaşıyor.
Konuştuğumuz siyasi gelişmeler, partilerin yapmış olduğu faaliyetler, milletvekillerinin birbirleriyle olan diyalogları, kavgalar gürültüler hep bu 3 Bin kişi etrafında anlam buluyor.
800 Bine varan bir nüfusa sahip bulunun Eskişehir'de, nüfusun neredeyse tamamına yakını için siyaset ve siyasi gelişmeler hiçbir anlam taşımıyor.
Çünkü...
Vatandaşın siyasetle ne alakası var, ne de siyasete merakı.
Bu tespitin ardından şöyle bir tablo çıkıyor ortaya.
Yönetmek isteyen ve yönetenlerle, yönetilenlerin tercih ve öncelikleri oldukça farklı.
Demek oluyor ki...
Siyaset, belli bir hedefi olup bu hedefe ulaşmak için bu işi yapanlarla, bu kişilerin etrafında toplanan kişiler haricinde diğerleri için hiçbir anlam taşımıyor...
......

Kongre talebine iktidar desteği ile engel olmayı zafer sayanlara...
MHP'de yaşanan mahkeme kararları sonrasında yapılan pek çok yorum var.
Sosyal medya üzerinde gördüğümüz bir yorum bize gerçekten tüm olup bitenleri özetleyen bir yorum gibi geldi.
İşte olup bitenlere tepki gösteren bir MHP'linin sosyal medya üzerinde yapmış olduğu yorum:
"Mahkemenin ihtiyati tedbir kararını değişim isteyen Ülkücülere karşı argodaki tabirle "Koyduk mu " naralarıyla ve yüksek sesli zafer çığlıklarıyla kutlayanlar: Bu hareketin en cahili bile, bu kararın nereden alınan destekle alınabildiğini biliyor,
Tabanının 3/4'ü değişim istedi ve sen geçerekten tabanına kapıları kapattın, Başkanlık sistemi için baskın seçim olduğunda bugünkü zafer çığlıkları atanları görecğiz....
20 yıldır en büyük basariyi tabanına attığı golle yakalayan ve değişim isteyen insanlara güç gösterisi yaparak bu basariyi katmerleyen sizlere iki şeyi hatırlatacağım birincisi 3 Kasım gecesinde yaşanılan travmayı, ikincisi bir sonraki secimde meydanlara indiğinizde karsılaşacağınız gerçeği....
Gözümü dünyaya açtığım günden beri mensubu olduğum bu kutlu camiayı bu hale getirenlere hem yüce Allah hem de taban, günü geldiğinde faturayı kesecektir...
Tabanının kongre talebine iktidar desteğiyle engel olmayı zafer sayan herkese..."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi