Yıllardır, köşemizde, madenlerle ilgili gelişmeleri, kamuoyu ile paylaştık. Hatta ESO Başkanlarımızdan, Rahmetli Mümtaz Zeytinoğlu, dönemin de, Eskişehir sınırları içindeki madenlerin, ham yerine, işlenmiş olarak, ihracatı da kararlaştırıldığını; ancak bu hedef, Rahmetli Mümtaz Zeytinoğlu’ ndan sonra, göreve gelen, ESO Başkan ve yönetimleri tarafından,  yeteri kadar dikkate alınmadığını da sıkca belirtmiştik.

               çünkü Eskişehir’ de, dünya standardında, altın, boraks, krom, manganez, asbest, dolomit, cips, kaolen, manyezit, perlit, Eskişehir Taşı(Lüle Taşı), talk, toryum, mermer gibi, madenlera sahiptir,

                    Bor’ la ilgili, bir yazımızdan sonra da ESO Genel Sekreterlerinden, Sayın Y. Emre HEPER, " …Bor madeni üzerine yazınızı okudum. Bu konuda, son gelişmelerden bilgi vermek istiyorum. ESO ve iki üniversitemiz ile birlikte, OSB kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgesi, çok özet anlatımıyla bilimsel çalışmaları ve bunların ticarileşmesini teşvik eden bir merkezdir ve şu anda, 20 ye yakın firma, burada faaliyet göstermektedir. Onlardan bir tanesi de BORTEK ldt şti. tarafından, Bor Nitrür ve Kübk Bor Nitrür konuların çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, Aralık ayı başında odamızda, yapılan bir törenle, BOREN Bor Enstitüsü tarafından da desteklenmeye değer bulunmuştur. Bu Boren tarafından desteklenen, ilk özel projedir. Bilgilerinize rica ederim." demişti.

             BORTEK ldt şti’ nin, Bor Nitrür ve Kübk Bor Nitrür alanlarındaki çalışmalarından bugüne kadar, bir gelişme olmadı.
             Vestel, pil üreteceğini, pilin, hemen tüm sektörlerde kullanılabileceğini. özellikle dizüstü bilgisayar, telsiz gibi aletler için, enerji jeneratörü olacağını, Bor’a, dayalı enerji yatırımları konusunda, dünya çapında ses getireceğini de kamuoyu ile paylaşmıştı ama uzun zaman geçmesine rağmen,  Vestel’ in, bu çalışmalarından da bir sonuç alınamadı.

               Hatta atalarımızın, canı pahasına aldığı vatan topraklarındaki, madenlerimizin, kısa dönemli ekonomik çıkarlar için, yabancılara devredilmesinin, bugün olduğu gibi,  gelecekte daha ciddi problemleri de beraberinde getirecektir demiştik.

             Ayrıca yazılarımızda,”Madencilik, son derece kritik bir konudur. Bittiğinde, yerine konamaz.. Bugün değersiz gibi, görünen madenler, yarın çok fazla değer kazanır. Madenlere sahip olmak, kadar önemli olan madenleri işleyebilecek sanayiye sahip olmaktır. O zaman  ekonomik istikrar da sağlanır.” görüşlerimize de yer vermiştik.

               Madenlerimizin, Türk müteşebüsleri tarfından, çıkartılmalı ve kendi sanayimize, hammadde sunarak, katma değeri yüksek ürünler üretilerek, ihraç edilmelisini de sıkca köşemizde okuyucularımızla paylaştık,.

               Ve Nihayet!

             Geleceğin, en stratejik madenlerinden biri olacak ve Dünya'daki rezervlerinin % 73'ü Türkiye'de bulunan, bordan, lityum ESKİŞEHİR'de üretilecek.

             Türkiye'nin, Otomobili Girişim Grubu (TOGG) başta olmak üzere tüm elektrikli otomobillerin, mobil telefonların, elektrikli araçların bataryalarında ve elektrikle çalışan aletlerin pillerinde kullanılan lityum, Türkiye’de ilk defa yerli olarak bordan üretilecek.

              KIRKA'daki ETİ Maden İşletmesinde, törenle üretimine başlanan lityum Türkiye'nin, yıllık ihtiyacının yarısından fazlasını karşılayacak.

           Kırka'da hayata geçen pilot tesisin ilk etapta yıllık 10 tonluk üretim yapacağı açıklandı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Bakan Dönmez, "Tesisimiz tam kapasite devreye girdiğinde yıllık 600 tonluk bir üretimle inşallah Türkiye’nin lityum ihtiyacının yarısını buradan karşılayacağız. Böylece yıllık 20 milyon dolara denk gelen lityum ithalatının da önüne geçmiş olacağız." şeklinde konuştu

             Lityum üretim tesisinin doğaya saygılı, geri dönüşüm odaklı ve sürdürülebilir üretim anlayışıyla hayata geçirilen Tesisde, yılda yaklaşık 440 bin metreküp sıvı atık işlenecek ve bu atığın, yüzde 90’ını geri kazanacağız.

             Atık depolama maliyetinin azalmasıyla, yılda 1 milyon 300 bin dolarlık depolama maliyetinden de tasarruf edilmiş olacaktır.

              Ayrıca  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Sayın Fatih Dönmez, yeni tip Corona virüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında, Bor katkılı el dezenfektanının seri üretimine başlanacağını duyurdu.

             Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü. birçok alanda temel ve kimyasal analizler yapmaktadır, Bünyesinde, kaplama laboratuvarları, kompozit laboratuvarları, organik polimer laboratuvarları, gibi. İleri düzeyde de laboratuvarlarla, çeşitli çalışmalar yapmaktadır.

            Bu gelişmelere rağmen ülkemizde, madenlerle ilgili gelişmeler, yeterli değidir. çünkü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, CHP’li Fethi Gürer’in, soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye’de, 118 yabancı firmaya ait 593 maden ruhsatı bulunduğunu söyledi.

               Maden Mühendisleri Odası Başkanı, Sayın Mehmet Torun, maden kaynaklarının alternatifi olmadığını belirterek, Türkiye madenlerini hammadde olarak ihraç ediyor. üretiyoruz, hamallığını yapıyoruz, çıkarıyoruz ve hammadde olarak, çok ucuz fiyatlarla madenlerimizi yurtdışına satıyoruz” ifadesini kullandı

              Bu nedenle de madenlerimiz, kamulaştırılarak, ya devlet, ya da Türk özel sektörü, tarafından, çıkartılmalı ve işlenmelidir. Katma değeri yüksek ürün olarak da ihraç edilmelidir.    

               Madenlerle ilgili yatırımlar, zaman ve sabır ister. O nedenle de her türlü zorluğa rağmen  devlet, birlikte  özel sektörde maden sektöründe görev almalı, devlet de Türk iş adamlarımızın da maden sektöründe, söz sahibi olması için, destek vermeli, her türlü kolaylığı da göstermelidir.

             çünkü madenler, sanyinin, itici güçü olup, aynı zamnda milli servettir. Torunlarımızın da bize emanetidir.