1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Önce Porsuk barajından başlamak lazım...

Depremi konuşurken binaları, binaların dayanıksızlığını, eksik ve yanlış malzeme ile yapılışını hatta kolun ve kirişlerin kesildiğini konuşuyoruz genellikle…
Olası bir depremde yaşayabileceğimiz felaketlerin tahminini yapıyoruz…
Aslına bakarsanız, olası bir depremde,  Eskişehir’de sözünü ettiğimiz türden binaların yakılmasından çok daha önemli bir tehlike söz konusu…
Eskişehir’in içme suyunu karşılayan porsuk Barajından bahsediyoruz…
Yıllar önce yapılan, uzmanların söylediğine göre alt tabanında önemli bir birikinti oluşan, bu birikintinin sürekli olarak duvarlarına baskı yaptığı Porsuk barajının ekonomik ömrünü tamamladığı söyleniyor birkaç yıldır…
Olası bir depremde de barajın yıkılabileceği, baraj duvarlarının yıkılmasıyla birlikte Eskişehir’in büyük bir kısmının sular altında kalabileceği ve bu durumun da yol açacağı sonucun felaket olacağı öngörülüyor…
çürük, ekonomik ömrünü tamamlamış, yanlış zemine kondurulmuş,  eksik ve yanlış malzeme ile yapılmış ve kolon-kirişleri kırılmış binalar, içinde ve çevresinde yaşayanlar için elbette büyük bir risk taşıyor…
Ancak…
Ekonomik ömrünü tamamlamış ve koca şehrin su ihtiyacını karşılayan bir barajın olası bir depremde yıkılacak olması, bütün bir şehir için risk oluşturuyor.
O nedenle…
Eskişehir’in depreme hazırlıklı bir hale getirilmesi gerekiyorsa, buna önce Porsuk Barajı’ndan başlamak gerekiyor…
Zira…
Yıkılacak bir barajın ortaya çıkartacağı felaket, sağlam binalar için de büyük bir tehlike oluşturacaktır…


.....


Her gün bir kuzu…


Merkez Bankasının başında Murat çetinkaya vardı.
Cumhurbaşkanlığı kararıyla Murat çetinkaya görevden alındı, yerine Murat Uysal merkez Bankası başkanlığına getirildi.
Aradan 16 ay geçti…
Murat Uysal Merkez, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alındı.
Yerine eski bakanlardan Nabi Ağbal Merkez Bankası Başkanı yapıldı.
Sonuç olarak…
16 ay içinde 3 Merkez Bankası başkanı değişti.
Merkez Bankası başkanının 16 ay içinde 3’ncü kez değiştirmesinin de bir işe yaramayacağını konuşuyor ekonomi çevreleri…
Sırf bunu konuşsa iyi…
Bir de şu fıkrayı anlatarak gelinen durumu şöyle gözler önüne seriyor;
Uyanık profesörün biri aslanla kuzunun aynı kafeste yaşayabileceğini iddia etmiş.
-Yapamazsın! Bu mümkün değil! demişler.
-Deneyeyim de görün, demiş profesör…
Ve hayvanat bahçesinde deneme başlamış. İtiraz edenler bir hafta sonra gelip bakmışlar ki, kuzuyla aslan aynı kafeste!   
-Bunu nasıl yaptın? diye şaşkınlıkla profesöre sormuşlar.     
O da cevap vermiş:
-çok basit! Her gün kafese yeni bir kuzu koyuyoruz!


.....


Böyle belirlenir işçinin
alacağı ücret!


Yılsonu geliyor…
Her yılsonunda olduğu gibi yeni yılda uygulanacak olan Asgari ücret belirlenecek önümüzdeki süreçte…
Hükümet, bir tarafa işçiyi temsil eden sendikayı, diğer tarafına işverenleri temsil eden sendikayı alarak, Asgari ücret Tespit komisyonu oluşturacak…
Oluşacak bu komisyon görüşmeleri başlatacak…
Her yıl olduğu gibi, işçileri temsil eden sendika bir rakam söyleyecek…
-“bu rakamın altında işçi çalıştırılamaz.” diyecek…
İşverenleri temsil eden sendika da bunun altında bir rakam zikredecek…
-“bunun üzerinde bir rakamla işçi çalıştırmamız mümkün değil.” diyecek…
En son hükümet, işçi sendikasının istediği rakamın altında, işveren sendikasının istediği rakamın biraz üzerinde bir rakam söyleyecek.
Sonuçta; o rakama yakın bir rakam, yeni yıl uygulanacak olan Asgari ücret olarak kabul edilecek ve yürürlüğe girecek…
-“İstediğimiz rakam olmazsa kabul etmeyiz. Yakarız yıkarız” diyen işçi sendikası, hükümetin önerdiği rakamın altına paşa paşa imzasını atacak.
-“İstediğimiz rakam üzerinde işçi çalıştırmayız. Bunu kabul etmeyiz” diyen işveren sendikası, “Fazla oldu ama işçilerimiz için fedakarlıkta bulunalım” pozlarına girip, hükümetin rakamını onaylayacak.
Hükümet ise çıkıp, “İşçiye şu kadar artış yaptık” falan deyip, iyi bir Asgari ücret belirlendiğini söyleyecek.
Sonra; Hükümet, işçi ve işveren temsilcileri kol kola girip, çıkacaklar komisyon toplantı salonundan.
Belki birlikte bir yemeğe gidecekler 15 kişi…
İşte o yemekte muhtemelen, belirledikleri asgari ücretin 5-6 katını yemek ücreti olarak lokantaya bırakacaklar…


.....


BİRAZDA GüLMEK LAZIM


Şiddetli ishal olan Temel, hastaneye kaldırılmış.
Doktor, kısa bir muayeneden sonra, hastabakıcıya talimatını vermiş:
-Hastamız şiddetli ishal, kendisini hemen tekerlekli sandalyeye oturtun ve ilgili servise götürün.
Hastabakıcı Temel’i tekerlekli sandalyeye koymuş ama yanlışlıkla koridorun sonundaki psikiyatri servisine bırakmış.
Aradan birkaç gün geçmiş. Temel’e ilk teşhisi koyan doktor, Temel’i psikiyatri servisinde görünce şaşkınlıkla sormuş:
-Yahu sen ishaldin, ne arıyorsun psikiyatri servisinde:
Temel kafasını sallamış:
-Ne pileyum, sizin hastabakıcı puraya ceturdi...
-Peki ishal durumun nasıl?
-Aynen eskisi gibi ama...
-Aması ne?
-Artuk kafama takmayrum

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi