İçinde bulunduğumuz çağ, örgütlü insan topluluklarından oluşmaktadır. Bu örgütlü toplumsallaşma, kolektif özgürlükleri, ön plana çıkarırken, ülke ve yerel temeldeki, hatta bireysel sorunların, çözümüne de ciddi katkıda bulunmaktadır.
              Sivil Toplum Kuruluşları’nın, insan refahının iyileştirilmesine yönelik aktif rolleri de bulunuyor. Toplum, hükümet ve devlet kuruluşlarını, belirli konularda buluşturan ve görüş alışverişi yapılmasını sağlayan STK’ lar, son yıllarda her alandaki etkinlikleri ile de dikkat çekiyorlar.
            STK’ lar, toplumda oluşan tepkilerin, esnetilmesinde de önem rol alıyorlar..
örgütlü toplumlar, güçlü toplumlardır. Ayrıca toplumlar sivil toplum örgütleriyle sorunlarını siyaset üstü strateji izleyerek, daha bilinçli ve sağlıklı bir şekilde çözerler. çağdaş demokrasilerde, kamuoyu oluşturmada, sivil toplum kuruluşları, toplumun vazgeçilmez öğeleri arasındadır.
            Sivil toplum örgütlerini, toplum, hükümet ve devlet kuruluşlarını, belirli konularda buluşturan ve görüş alışverişi yapılmasını sağlayan, STK' lar, son yıllarda, her alandaki etkinlikleri ile de dikkat çekiyorlar.
             Bu örgütlerimizden biri de Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Eskişehir Şubesidir.  Başkan Sayın Arif DURU, son yıllardaki çalışmaları ile övgü alırken, diğer sivil toplum örgütlerine de örnek oluyor.
               Cuma günü Sayın DURU ile derneğin çalışmamaları ile ilgili, sohbet etme fırsatı bulduk. Her zaman olduğu gibi, alanında, tecrübeli, bilgili, konulara yatkınlığı ve yakınlığı ile örnek bir denek başkanı olarak gördük.   O’ na göre verimlilik, düşünce ve güven, etkili bir biçimde koordine edildiği takdirde, her alanda başarılı olmak için de hiçbir neden yoktur.
             Sayın DURU, üyelerini ev sahibi yapmak için de büyük caba gösteriyor. Eskişehir İl Defterdarlığı, Milli Emlak Müdürlüğü, Odunpazarı İlçesi, Mamuca Mahallesi hudutları içerisinde kalan, Maliye Hazinesine ait olan toplam, 624.571,04 m2 yüzölçümlü taşımazın, Türkiye Emekliler Derneği(TüED), Eskişehir Şubesi' nin, Eskişehir' de, bulunan üyelerine, bedelsiz devrettiğini söyledi. 
              Ayrıca intibak kanundan sonra da taleplerinin bulunduğunu, eski sisteme dönmek istediklerini, belirttikten sonra” 506 Sayılı Kanunun 78. Maddesinde ek 2422 sayılı yasa doğrultusunda, kurumun finans kaynakları,  emeklilerimizin üst göstergesi ve alt gösterge tablosuna bağlı idi.” Dedi.
           Sayın DURU, “ İlgili maddede, SSK’nın, finans kaynağı gösterge tablosu ile memur katsayı çarpımıyla belirlenir’ ifadesi yer alıyordu. 57. Hükümet döneminde, 78. Maddeden 2422 sayılı yasadan düşürülerek, TüFE’ ye bağladılar. Böyle olunca, bir hayli kayıpları olduğunu, 4447 sayılı yasa çıkartmak sureti ile de  1.1.2000 tarihinden itibaren TüFE’ ye koydular” diyerek eleştiri de bulundu.
             Sayın DURU’ ya göre, 5502 sayılı yasa sosyal güvenlik kurumlarını, bir çatı altında topladı. Yasaya göre de maaşlar arasındaki farkların, standart birliğini sağlamak için, bir çatı altına toplanmıştı. Kanun çıktı ama fiiliyata dönüşmedi.  Emekli sandığı, 5510’a tabi olan işçi emeklisi ayrı bir hesaplama yapıyor, 1479 Sayılı Bağ-Kur kanununa, tabi olanlar da ayrı bir sistemle hesaplanıyor.
               Yine Sayın DURU’ ya göre, emeklilerin bir kısmı, hangi kanuna dayalı maaş aldıklarını da bilmiyorlar. 506’dan maaş alan var. 506’ya ek 2167’den maaş alan var, ek 2422’en maaş alan var, ek 3395 ‘den alan var, 4447 sayılı yasa gereği maaş alan var. Bugün  yürürlükte olan 5510 sayılı yasa ile maaş alan var. Hesaplamalar, ayrı ayrı karma sitemle yapıldığından maaşlarda, farklılıklar oluşmaktadır.
             Sosyal güvenlik sisteminin, mali bakımdan ayakta durabilmesi ve bu alanda sorunların çözülebilmesi için aktif/pasif sigortalı oranının asgari 4 olması gerekliliği sürekli söylenmektedir.. Nitekim AB ülkelerinde, 4 sigortalıya 1, OECD ülkelerinde 6 sigortalıya 1 emekli denk gelirken, Türkiye’de, yaklaşık 2 sigortalıya 1 emekli denk gelmektedir.
               Türkiye’de, emekli sayısının yüksek olması, insanımızın genç yaşta emekli olması, sebebiyle, sigortalıların, AB ülkelerine kıyasla daha çok sayıda emekliyi finanse etmek mecburiyetindedir. O nedenle de, aktüeryal dengelerin sağlanabilmesi için, SGK’ nın, AB ülkelerinde olduğu gibi,sağlıklı kaynak yapısına kavuşturulması bir zorunluluktur.
               Elbette SGK’ da, aktüeryal dengeler için, Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Eskişehir Şubesi gibi, diğer örgütlerin de mücadele etmesi gerekmektedir. çünkü hak verilmez alınır. Ayrıca bu alanda siyasi iktidarlara, muhalefet partilerine, sivil toplum örgülerine, kurum(kuruluşlara ciddi görevler düşmektedir. çünkü zarar eden sosyal güvenlik kurumumuz, mağdur olan da emeklerlilerimiz.
               Sayın Arif DURU’ yu kutluyoruz.