-Cumhurbaşkanı ile geçmişte birlikteliğiniz olduysa, onun belediye başkanlığı öncesi kampanyasını üstlendiyseniz, rahatlıkla milletvekili olursunuz. Hatta bakan bile olursunuz.
-Başbakan olan birinin hanımı ile arkadaşlığınız varsa da rahatlıkla milletvekili olursunuz.
-Türkiye’nin en büyük sivil toplum ve mesleki örgütünün başkanı ile bir yakınlığınız varsa da doğrudan milletvekili olabilirsiniz…

örneğin…
-Partide sözü geçen bir belediye başkanının Avukatıysanız, sevdiği ve yanından ayırmadığı biriyseniz de direkt milletvekili olabilirsiniz.
Hatta…
-30 yıl emek vermenize rağmen olamazken, belediye başkanı sayesinde milletvekili de belediye başkanı da olabilirsiniz.
Diğer taraftan…
-Kendi alanınızda ya da mesleğinizi yaptığınız sırada yaşadığınız mağduriyetler yüzünden, genel başkan ya da sözü geçen belediye başkanı tarafından sahip çıkıldığında da, paraşütle indirilip milletvekili olabilirsiniz…
üstelik o tarihe kadar partili falan olmanız falan da gerekmez.
Bu şehirde, yukarıda anlattığımız biçimde milletvekili olanlar var.
Az çok kimler olduğunu anladınız herhalde…
Sakın yanlış anlaşılmasın… Eleştirmek için vermiyoruz bu örnekleri.
Bu isimlerin, üzerlerinde milletvekilliği kumaşı barındırmadığını ve bu görevi hak etmediklerini falan söylemiyoruz kesinlikle.
Aksine…
Her birinin, çoğu zaman bu işi kıvırıp, layığı ile yerine getirdiğini ve üstlendiği işin hakkını verdiğini söyleyebiliriz.
Bizim söylemek istediğimiz sadece göreve geliş şekilleri ve buradan hareketle de, siyasette belli hedefleri olanları şu şekilde uyarmak:
Siz siz olun, eğer siyasette belirli bir hedefiniz varsa, bu hedefe ulaşmak için parti çalışmaları ile boşa zaman ve para harcamayın! Parti için gece gündüz çalışıp, fedakârlıkta bulunmaya falan kalkmayın. Bir şekilde, birileri sayesinde, bir yerlere gelin…
Sonra partici olursunuz!
Demedi demeyin!

.....

Yoksul olabilmek için bile kredi çekmek gerekiyor!

TüRK-İŞ, Temmuz ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırını rakamlarını dün açıklamış.
Şöyle bir baktık rakamlara:
Temmuz 2019 ayı sonucuna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı, yani  (açlık sınırı) 2 bin 75 TL 24 kuruş olmuş.
Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise, yani  (yoksulluk sınırı) 6 bin 759 TL 73 kuruş olarak tespit edilmiş.
Evli olmayan-çocuksuz bir çalışanın, yani  ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 2 bin 564 TL 52 kuruş olarak hesaplanmış…
Rakamlara baktığınızda asgari ücretle ev geçindiren insanların açlık sınırı, yoksulluk sınırı ve yaşamak için kredi çekmesi gerekiyor sanki…

.....

Kader arkadaşı…

2014 yılı seçimlerinde Mahmudiye seçimleri iptal edilmiş, seçimlerin yenilenmesi kararı alınmıştı.
Yenilenen seçimde ise CHP Belediye başkan adayı İshak Gündoğan büyük bir oy farkıyla ikinci kez seçilmişti.
Tıpkı İstanbul’da seçimlerin iptal edilmesi, yenilenmesi ve bu yenilenen seçimlerde Ekrem İmamoğlu’nun büyük bir oy farkı ile yeniden seçilmesi gibi.
İşte bu iki ayrı yenilenen seçimlerden büyük bir oy farkı ile yeniden belediye başkanı seçilme başarısını gösteren İmamoğlu ile Gündoğan’ CHP’nin belediye başkanları toplantısında bir araya gelip fotoğraf çektirmiş.
İshak Gündoğan söz konusu fotoğrafı sosyal medya hesabı üzerinden paylaşarak,  altına “Afyon Sandıklıda Belediye Başkanları Toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızla Beraberdik 2014 seçimlerindeki seçim iptalinden dolayı Kader Arkadaşlığımızı Paylaştık.” Yazmış.

.....

Belediye başkanları sadece bu maddeyi uygulasa…

CHP'nin yerel yönetim politikalarını belirlemek amacıyla Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde geçekleştirdiği bir çalıştay var.
Partili tüm belediye başkanlarının katıldığı çalıştayda konuşan genel başkan Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarına, partinin 7 maddelik yerel yönetim ilkesini açıklamış ve “Bu ilkelere uyun. Kendinize ‘Helal olsun bu başkana’ dedirtin” demiş…

7 ilkeyi şöyle bir okuduk.
5 nci ilke aynen şu şekilde:
-“Harcamalarınızı, yatırımlarınızı mali disiplin içerisinde planlayınız. Harcadığınız her kuruşun hesabını millete veriniz. Bütçe kullanımlarınızla ilgili olarak belli aralıklarla belde sakinlerini ve kamuoyunu bilgilendiriniz. Bu aynı zamanda “israfla mücadele” demektir. Hiç kimse unutmasın “kul hakkı” halkçılığın temel ilkelerinden biridir…”
Diyeceğimiz o ki, belediye başkanları sadece bu maddeyi uygulasa, eminiz seçimlerde oy vermeyen seçmeni bile “helal olsun” der…