1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Samimi olan sadece CHP'ye oy verenlerin isteği...

CHP’de şu sıralan seçimli olağanüstü kurultay gündemde…
Partinin genel başkanı ve yönetiminde bulunanlar istemiyor kurultay yapılmasını…
-“Yenilik isteniyorsa biz bu yeniliği yaparız” diyorlar…
öte yandan…
Yenilik için partinin genel başkan ve yönetiminin değişmesi gerektiğini düşününler ise seçimli olağanüstü kurultay istiyor.
Bunun gerçekleşmesi için de imza toplamaya devam ediyor…
Yeterli imza toplanırsa, CHP seçimli olağanüstü kurultaya gidecek.
İmzalar toplanamazsa, mevcut genel başkan ve yönetimi olağan kurultaya kadar görevlerinin başında kalacak.
Şimdi…
CHP’de kurultay isteyen ve istemeyenlere ayrı ayrı bakıyoruz…
Partinin içinde yer alıp, kurultay isteyenlerin de istemeyenlerin de b isteklerinde ileri sürdüğü nedenler var ama her ikisinde de niyetin başka olduğu apaçık ortada…
Seçimli kurultay istemeyenler, koltuğu bırakmama derdinde…
Koltuğa oturanlar sayesinde ancak bir yerlere gelebileceklerini düşünenler ise onlara destek veriyor.
öte yandan…
Seçimli kurultay isteyenler ise, “koltuğa artık biz oturalım” istiyor…
Bir yerlere gelebilmeleri ancak genel başkan ve yönetim değişikliği ile mümkün olacaklar ise bunlara destek veriyor…
Kısacası…
Dışarıdan bakıldığında her iki tarafın da kafasında koltuk ve koltuk ile birlikte gelecek adaylıklar falan var…
En samimi düşünce sahipleri ise, partili olmayıp CHP’ye oy veren seçmen…
Sözünü ettiğimiz bu seçmen, yıllardır gerçekleşmeyen değişim nedeniyle her seçim sonrası daha bir kızgın, daha bir memnuniyetsizlik içine giriyor…
Yıllardır hiçbir şeyin değişmediğini gördükçe, her seçim sonrası CHP’den de sandıktan da biraz daha uzaklaşıyor…

Sonuç olarak…
CHP’de ne olağanüstü kurultay isteyenler, ne de olağanüstü kurultaya gerek olmadığını söyleyenler, bu düşüncelerini destekleyen gerekçelerinde samimi değil…
Samimi olan sadece, partinin artık köklü bir değişimi gerçekleştirmesi gerektiğine inandığını söyleyen ve bunu dile getiren CHP seçmenleri…


.....


Belçika Milletvekili ile çifte vatandaşlık üzerine…


Belçika’nın Türk kökenli Milletvekili Güler Turan ile gazetemizi ziyareti esnasında sohbet ettik.
Türkiye’de ve Belçika’da kendisine en çok sorulan soruların ne olduğunu sorduk sohbet sırasında…
Güler Turan sosyaldemokrat partiden milletvekili seçilmiş…
-“En çok sorulan soru, Belçika’da yaşayan Türklerin, Belçika seçimlerinde sosyaldemokrat partiye, Türkiye’de yapılan seçimlerde ise Sağ, genellikle de AK Partiye oy vermesinin sorulduğunu söyledi”
Bu sorunun cevabını bizim de merak ettiğimizi belirterek, “Avrupa’da yaşayan ve çifte vatandaş olan Türklerin çalıştıkları ülkede sol’a, Türkiye’de ise sağ partiye oy vermelerinin bir cevabını bulabildiniz mi?” diye sorduğumuzda Turan, bunun değişik bir psikoloji olduğunu, cevabın tam anlamıyla ortaya çıkmadığını söyledi…
Ancak bu durumun, başta Avrupa ülkelerinde kendisi gibi siyaset yapan insanları zor durumda bırakmaya başladığını, tıpkı Almanya’nın 3 eyaletinde olduğu gibi, Avrupa ülkelerinin çifte vatandaşlığı kaldırmayı ciddi olarak tartışılmaya başladığını söyledi…
Turan, bunun olmaması için elbette gerekli mücadelenin verileceğini ifade ediyor.

Ancak…
çifte vatandaş olanların iki vatandaşlıktan birini tercih etmekle karşı karşıya kalabilme ihtimalinin de konuşulduğunu hatırlatıyor…


....


 


Büyükerşen’e ziyareti
eleştiri konusu olmuş…


2012 yılı.
Muhacir Dernekleri Federasyonu, Vali’nin ardından Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i ziyaret ediyor…
Karşılıklı görüş alışverişinde bulunuluyor. Fotoğraf çektiriliyor…
Federasyonun başkanı Zihni çalışkan…
Aynı Zihni çalışkan AK parti Eskişehir il başkanlığı görevine atanınca, sosyal medya üzerinden bu atamaya tepki gösteren partililer olmuş.
-“Büyükerşen’e plaket veren kişiyi il başkanı yaptılar” diye paylaşımlar yapılmaya başlanmış.
Elbette atanan il başkanını partide “kimse eleştirmeyecek, herkes onaylayacak” diye bir şey yok…
Ancak…
Eleştirinin 6 yıl önce yapılan bir ziyarete, üstelik AK parti ile uzaktan yakından alakası olmayan bir ziyarete dayandırılması ilginç geldi bize…
Aslında bu yapılanı, eleştirinin zoraki dayandırıldığı neden olarak görmek daha doğru olsa gerek…
Her partide olduğu gibi, AK parti’de de, geçen 16 yıllık süreç içinde, umduğunu bulamayan, talepleri karşılanmayan, hiç kimseyi beğenmeyen mutsuz bir kesim var…
Ve her partide olduğu gibi, çadırı karıştıran da kazanı kaynatan da işte bu kesimin görevleri arasına yer alıyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi