Psikolog Yağmur Gökşen Bulut

Psikolog Yağmur Gökşen Bulut

SANAL BAĞIMLILIK

Sanal bağımlılık aslında karşımıza çok sık çıkmaya başladı ve ne olduğu nasıl olduğu konusu ile ilgili biraz açıklama yapmak istiyorum.
Sanal bağımlılık: kişinin vaktinin çoğunu sanal ortamda geçirmek istemesi ve bu durum için aşırı zihinsel uğraş sergilemesidir. Hatta bu sanal ortama ulaşamadığında huzursuz ve sinirli olmaktadır. Sabah kalkar kalkmaz kişi hemen telefon ya da bilgisayara sarılır ve bireylerin negatif duygularla baş etme, stresini azaltma-rahatlama için sanal ortamda vakit geçirmeye başladığını, mutsuzluk hatta gizli depresyon belirtileri gösterdiklerini birçok araştırma ortaya koymaktadır.
Sanal bağımlılığa ilişkin süreçlerde cihazlar önem taşımaktadır. Özellikle 0-3 yaş arası çocuklara televizyon izlettirilmesi, telefon, tablet verilmesi gibi maalesef ki ilerleyen dönemlerde hem dikkat eksikliği gibi sorunlara neden olurken hem de çocuğun konuşma becerilerinde gerilemeye neden olmaktadır. Anne-babalar özellikle 0-6 yaş döneminde televizyonu ya da bilgisayarı çocuk için ucuz bir bakıcı gibi görmemeliler. Çocuğun zekâsını bu gibi teknolojik aletleri kullanması ile ölçümlememelidirler. Çünkü çocuğun bilgisayar ya da tabletleri çok iyi kullanması onun zeki olduğunu göstermez, anne ve babanın çocuğunu ihmal ettiğini gösterir. Bu duygusal ihmaller çocukluk çağı travmalarından birisidir. Çocukluk döneminde ihmale uğrayan çocuklar ilerleyen yaşam dönemlerinde bunun bedellerini sosyal çevrelerinde ki davranışları ile göstermektedirler.
Yetişkinlik döneminde sorun yaşayan çocuklarla çalışmalarımda çocukluk travmalarına hep dikkat etmişimdir. Var olan bir travma varsa eğer bununla yüzleşilmeli ve bu ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır. Üstelik madde bağımlılığına da benzetilen bu durum ulaşılması daha kolay olduğu için daha çok risk barındırmaktadır.
Evet, çocukluk döneminden şu ana kadar bahsettim ama yetişkinlerde de sanal bağımlılık fazlasıyla görülmekte. Hızlı tüketim-takdir görme isteği ile ilgili sorunlar kişilerin hayatında farklı ve ciddi psikiyatrik durumların(depresyon, kaygı bozuklukları, davranış değişiklikleri gibi) ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Eğer kendimizi risk içerisinde görüyorsak kendimiz için atacağımız ilk adım telefonla-tablet-televizyon ile aramıza bir sınır koymak olacaktır.
    Gençlere ve ailelere öneriler
    Öncelikle bu sorunla karşılaşmamış aileler, ya da aile olmaya hazırlanan bireyler televizyonu hayatınızın odak noktası olmaktan çıkarmalısınız. Eğer bu sorunlarla karşılaştıysanız, bu süreçte çocuklarını anlayıp, yanında olmalılar. Çocuğa sert bir şekilde davranmadan onun olumlu, olumsuz yönlerini kabullenip doğru bir iletişimle iyi yönlerini ön plana çıkarmaya çalışmalılar. Anne babaların takdir, övgü, onay içeren sözcüklerinin yanı sıra doğru bir eleştiri ile iletişim kurmaları gerekir. Bunu yaparlarsa her çocuğun içindeki güzelliği ortaya çıkarırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Psikolog Yağmur Gökşen Bulut Arşivi