1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Sebep olanların Allah belasını versin...

Önceki gece ülkede yaşananları "Darbe girişimi" olarak tanımlayanlar var...
Önceki gün ülkede yaşananları, "Kalkışma" olarak tanımlayanlar da var.
Önceki gün yaşananları, Fetullahçı terör örgütünün ülkeye el koyma girişimi olarak tanımlayanlar da var...
Ve...
Önceki gün ülkede yaşananları, ortaya konulmak istenen kötü bir senaryo olarak yorumlayanlar da var...
Üstelik...
Her yorumun kendine göre bor haklı tarafı da var...
Sonuç itibarıyla, önceki geceden itibaren başlayan ve hala devam eden olayın üzerindeki toz bulutları henüz tam anlamıyla dağılmış değil.
Neyin ne olduğu sadece izlenilen televizyon kanalları, takip edilen sosyal medya ve yapılan açıklamalar ışığında biliniyor.
Önceki gün yaşananların ismi ne olursa olsun, hangi amaç uğruna yapılırsa yapılsın, kazananın kim olduğunu bilemiyoruz ama kaybedenin Türkiye olduğu gayet açık.
Zira...
Önceki gün yaşananlar nereden bakarsanız bakın bu ülkeye en az 10 yıl kaybettirdi.
Amacımız elbette moral bozukluğu yaratmak değil ama...
Anlaşılan o ki, yarın ülkemizi, önceki geceden de zor günler bekliyor.
Bizlerin ve çocuklarımızın geleceği resmen ellerimizin arasından kayıp gidiyor.
Yukarıda da söyledik...
Önceki gün yaşadıklarımızı çeşitli şekilde tanımlayanlar var...
Kimi "Kalkışma" diyor, kimi "Darbe"
Kimi "Fetullah" diyor kimi ise "tiyatro oyunu"
Kim nasıl anlarsa anlasın.
Kim nasıl yorumlarsa yorumlasın.
Hiçbirine diyecek lafımız yok...
Ancak...
Ortada, hiç uğruna canından olmuş yüzü aşkın Asker, polis ve vatandaş var...
Ortada, en az 10 yılı çalınmış koskoca bir ülke var.
Ne diyelim?
Önceki geceden itibaren yaşadığımız o kabus dolu saatler bir oyunsa gerçekleştirenlerin, oyun değilse, sebep olanların Allah belalarını versin.
.....

Biz bu hale nasıl geldik?
Bizim olmazsa olmaz geleneklerimiz var...
Bizim olmazsa olmaz olmazlarımız var.
Daha doğrusu önceki güne kadar vardı.
Asker halka kurşun sıkmazdı örneğin...
Asker Polise kurşun sıkmazdı mesela...
Polis de Asker'e kurşun sıkmazdı kesinlikle...
Asker ile polis.
Bu ülkeyi canı pahasına koruyan, bu ülkenin temel taşı lan iki güvenceydi.
Hele hele...
Bu ülkenin halkı askerine el kaldırmazdı asla.
Davulla, Zurna ile uğurladığı, bağrından çıkarttığı o genci şehit olduğunda yeniden bağrına bastığı o 20 yaşındaki gencin kılına dahi zarar gelmesini istemezdi.
O kabus dolu önceki gece ne olduysa oldu işte...
Asker polise kurşun sıktı.
Asker halka kurşun sıktı...
Polis Askere kurşun sıktı.
Halk bağrından çıkarttığı askerinin boğazını kesti.
Nasıl bir akıl tutulması yaşadık?
Nasıl bir kabus dolu gece geçirdik?
Nasıl bu hale geldik biz?
O Asker o polisin o halkın üzerine nasıl oldu da kurşun yağdırabildi.
O polis o askerin üzerine nasıl kurşun yağdırabildi.
O, 18 bin lirası olmadığı için sorunlu askerlik yapan ve aldığı emir üzerine o noktaya dikilen o 29 yaşındaki askerin boğazı nasıl oldu da kesilebildi?
Nasıl bir cinnet haliydi bu?
Biz bu hale nasıl gelebildik?
.....
Gece yarısı camilerden okunan ezan...
Yaşadığımız o korkunç gecede herkesin merak ettiği camilerden gece yarısı okunan ezan ve sela idi.
Özellikle sosyal medya üzerinden herkes birbirine sormaya başladı "Bu da neyin nesidir?" diye.

Nihayetinde,Osmanlı devletinden kalma bir adet olduğu çıktı ortaya...
Şöyle ki:

Padişah 2 . Mahmut yeniçerilerin halka zulüm etmeye ve devlete hainlik yapmaya başladığını görmüş ve yeniçeri ocağını ortadan kaldırmaya karar vermişti
Bunu duyan hain yeniçeriler halka ve saraya saldırmaya başladı
Bunun üzerine sadrazam ve şeyhülislam halkı padişahın etrafında toplanmaya davet ettiler
Padişah 2. Mahmut hilafet sancağını çekip camilerde salatı şerif okunmasını emretti
Bunun üzerine hain yeniçerilerden bıkmış olan halk yeniçeri kışlasına saldırdı
Topçu birliklerinin de yardımıyla yeniçeri kışlası yerle bir edildi
Ve hain yeniçeriler ortadan kaldırıldı..
.....
İnşallah demokrasi kazanmıştır...
Yaşanan o kabus dolu gece bitmek bilmedi.
Kimse uyumadı televizyonlarının başında.
Çünkü...
Endişe, gelecek kaygısı ve korku biran olsun hiç çıkmadı kafalardan.
Üzen, korku veren, endişe yaratan haberler birbirini izledi sabahın ışıklarına kadar.
Yaşanan o kötü,o bir daha yaşanması istenilmeyen o simsiyah gecenin sonunda sevindirici olan tek bir şey vardı ki, o da görüşü ne olursa olsun halkın büyük bir çoğunluğunun askeri darbelerin çözüm olmadığı konusunda hemfikir olmasıydı.
Görüşü ne olursa olsun, halkın büyük bir bölümünün demokrasiye olan tutkusuydu.
Ve...
Görüşü ne olursa olsun, halkın demokrasiden biran olsun vazgeçilmemesi konusundaki kararlılığıydı.
Kabus dolu gecenin tek sevindirici yanıydı bu.
Umarız o geceden sonra demokrasi kazanmıştır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi