1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Seçim sonuçları seçmenin ekonomiye nasıl baktığını da gösterecek

 


Sosyal, siyasal ve kültürel etkenler de önemlidir ama seçimlerin tek belirleyici unsuru ekonomidir.


Ekonominin sıkıntı yaratmadığı bir ortamda iktidarda bulunan parti seçimlere 10 puan önde başlar.


Ekonominin sıkıntılı olduğu bir ortamda yapılan seçimlere ise iktidar 10 puan yenik girer.


Kısacası…


Seçimler ekonomi için ne kadar belirleyici ise, ekonomi de seçimlerin en büyük belirleyicisidir.


Siyasetçilerin “Tencere’nin düşüremeyeceği iktidar yoktur” sözü bu anlamda yapılmış en doğru tespittir aslında.


Zira…


Gündemin, sıkıntı anlamında ilk sırasına yerleşen ekonomi orta yerde dururken, ülke güvenliğinden tutunda eğitim ve sağlıkta yaşanan sıkıntılara kadar tüm olumsuzluklar mevzubahis dahi edilmez.


Zaten yapılan tüm araştırmalarda seçmenlerin en az yüzde  55-60’ını, mevcut ekonomik durumların oy tercihlerinde etkili olacağını belirtiyor


O yüzden önümüzdeki seçimler bir anlamda ekonominin vatandaş nazarında nasıl değerlendirildiğinin de bir sağlaması olacaktır…


örneğin


ülkeyi yöneten iktidar partisinin bu seçimlerden zaferle çıkması, seçmenin ekonomi ölçeğinde herhangi bir sıkıntı görmeyip, kaygı taşımadığını, seçimlerden yenilgiyle çıkması halinde ise seçmenin ekonomik sıkıntıyı bir hayli derinden hissettiği sonucunu ortaya koyacaktır.


Sonuç olarak…


Bizler, önümüzdeki seçimlerde belediyelerin kimler tarafından yönetileceğini öğrenirken, aynı anda seçmenin ülkede ekonomik sıkıntı olup olmadığı konusundaki düşüncelerini de öğrenmiş olacağız…


.....


 


Merak ediyorum!


 


-çiftçi ve köylüye domates, Dut, Marul fidesi desteği veren Büyükerşen’e, Sarıcakaya ve Mihalgazi’den hangi oranda oy çıkacağını…


-önemli yatırımlarda bulunan Kazım Kurt’un Emek Mahallesi’nden yüzde kaç oy alacağını…


-Mahalle olan köylerin hiçbir eksiğini bırakmayan Ahmet Ataç’ın, yeni mahallelerde nasıl bir oya ulaşacağını…


-Mihalıççıklıların yoğun olduğu mahalleler ile Emirdağlıların yoğun olduğu mahallelerde Burhan Sakallı’nın ne oranda bir oya ulaşacağını.


-Volkan Doğan’ın Alevilerin yoğun olduğu mahallelerde hangi orda oy çıkartacağını.


-Hasan Tuç’un Batıkent’te hangi oy yüzdesini yakalayacağını…


-CHP’nin Yeşiltepe’de, AK parti’nin Termik santralin yapılacağı Alpu ve yöresinde, İYİ parti’nin Odunpazarı’nda nasıl bir oya ulaşabileceğini doğru çok merak ediyorum…


 .....


 


İlgisizlik ve beceriksizliğin boyutudur bu aslında.


 


OSB(Organize Sanayi Bölgesi) başkanı Nadir Küpeli, bir ziyaret esnasında “Gemlik Demiryolu liman bağlantısı mutlaka yapılmalı” deyince geldi aklımıza…


Söylediği aslında Eskişehirlilerin 30 yıldır talep ettiği, gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin kulak asmadığı hatta ciddiye dahi almadığı hayati bir istekti…


İster muhalefette isterse iktidarda olsun, seçim öncesi vaat ettiği fakat seçim sonrasında tepkisiz ve ilgisiz kaldığı bir konuydu bu.


Bugüne kadar yüzlerce insan bu demiryolu bağlantısının Eskişehir açısından hayati bir önem taşıdığını söyledi durdu.


Bizler yüzlerce kez Eskişehir’in liman bağlantısıyla kaderinin değişeceğini yazıp çizdik.


Fakat re söylenenler ne de yazıp çizilenler hiçbir işe yaramadı.


Baktık olmuyor, nasıl olsa yapmıyorlar ve yapmayacaklar,  onlar söylemeyi bıraktı, biz de yazıp çizmeyi…


Nadir Küpeli’nin bu konuda az da olsa umudu var ki, demiryolu ile liman bağlantısı meselesini yeniden dile getirme gereği duymuş…


Şimdiden söyleyelim, bu talebinin tıpkı daha önce yapılan yüzlercesi gibi hiçbir karşılığı olmayacak.


Ne dikkate alacaklar ne de ciddiye…


Kılları bile kıpırdamayacak…


Niye mi?


Hemen söyleyelim:


Geçtiğimiz yıllarda bir okurumuz, bilgi edinme yasası çerçevesinde TCDD’ye bir mail atıp “Eskişehir’in kadim derdi olan limana demiryolu ile bağlantısının son durumu nedir?” diye sormuştu…


Gelen cevap aynen şöyleydi: “Eskişehir’in demiryolu ile Bandırma’ya bağlantısı vardır”


Hatta…


Adeta alay eder gibi, Bartın tarafında Filyos diye bir limandan bahsedip, Eskişehir’in de liman bağlantısı yapılacak şehirler arasında olabileceğini ifade etmişlerdi resmi ağızla…


Kısacası…


 “Siz 30 yıllık Gemlik bağlantısı hayalinden vazgeçin. Olmaz sizin işiniz” demişlerdi açık açık…


Aynı yaklaşım, aynı bakış açısı bugün için de değişmiş falan değil…


O yüzden…


Sadece bu olay bile Ankara’nın Eskişehir’e karşı ilgisizliğinin ve Eskişehir siyasetçilerinin beceriksizliğinin ne boyutlarda olduğunu göstermiyor mu?


....


Propaganda yöntemi hiç değişmiyor.


 


Erdoğan, CHP ve İYİ Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakına “Zillet İttifakı” diyor…


İttifak içinde olmamasına rağmen HDP ve Saadet Partisi’ni de bu ittifakın içine dahil edip, bu ittifakın bir ucunun Kandil’de, diğer ucunun ise Pensilvanya’da olduğunu belirterek “Bu ittifak terörle iç içedir. Bunlara oy vermeyin” diyor…


Benzeri söylemleri MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli de sık sık dile getiriyor.


Elimize 1973 yılı seçimleri öncesinde Adalet Partisi’nin bir seçim broşürü geçti…


O yıllarda da Adalet Partisi CHP’yi “ Sovyet Rusya gazete ve radyolarının desteklediği, Kanun kaçaklarını himaye eden, huzursuzluğu destekleyen, polis ve jandarma katillerini koruyan CHP’ye oy verme. CHP desteği ile kurulan yalancı, bölücü ve bölgeci MSP’ye oy verme!” diye seçim  propagandası yapmış…


Demek ki yıllar geçse de propaganda yöntemleri değişmiyor…


İktidarda olanlar, muhalefette olanlara hep aynı suçlamayı yöneltiyor…


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi