Seçimlerin öncesinde Eskişehir’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programı genelde şöyle olur:
Uçak ya da Helikopter ile Askeri ya da sivil havaalanına iniş yapar Erdoğan…
Havaalanında devlet erkanı ve partisinin mensupları tarafından karşılanır.
Ardından seçim otobüsüne biner ve miting alanına gider.
Yol güzergâhı boyunca insanları otobüsün önünden el sallayarak selamlar ‘Bu seçim cay poşetleri de atıyor)
Miting anına geldiğinde otobüsten iner…
Yürüyerek daha önce hazır hale getirilen platforma yapılan anons üzerine çıkar.
Yaklaşık bir saati aşkın konuşur.
En son, belediye başkan adaylarının ellerini kaldırarak, meydanda toplananlardan seçimi kazanma sözünü alır.
-“Allah’a emanet olun” der ve platformdan inerek mitingini bitirir…
Mitingin tamamlanmasından sonra ya bir toplantıya, ya bir ziyarete ya da bir açılışa katılır.
Böylece Eskişehir programını tamamlar Erdoğan.
Eskişehir’den ayrılmak için yeniden havaalanına gider…
Kendisini karşılayanlar yine kendisini uğurlamak için havaalanındadır.
Buraya kadar neredeyse rutin bir program sürecidir her seçim öncesi yaşanan.
***
Ancak…
Erdoğan Havaalanına gelir gelmez uçak ya da helikoptere binip gitmez…
Havaalanında kendisi için, ortasında yuvarlak masanın bulunduğu bir oda hazırlanmıştır.
Geçer masanın başına oturur.
Masada, beraberinde gelen bakan ya da parti genel başkan yardımcıları varsa onlar da yer alır.
Ancak…
Masada asıl Eskişehir milletvekilleri, belediye başkan adayları ve il başkanı oturarak “hazır ol” vaziyetinde yerlerini almıştır.
Erdoğan önüne konulan sümenin kapağını açar.
İçindeki evraklara şöyle bir göz gezdirir.
O evraklar aslında birkaç araştırma şirketi tarafından Eskişehir’e yönelik yapılan kamuoyu yoklama sonuçlarının raporlarıdır.
Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı için ayrı ayrı yapılmış araştırma sonuçları önündedir…
Tavırları ve yüz ifadesinden, sonuçların ne olduğunu aşağı yukarı anlar masada bulunanlar…
Zaten, araştırma sonuçları iyiyse “biraz daha çalışın” der ve toplantıyı kısa keser…
Sonuçlar kötüyse “Hiç mi çalışmadınız?” diye çıkışır.
Masada bulunanların cevap vermesini ya da birbirlerini suçlama içine girmesine tek bir el hareketiyle son verir.
Koyar raporları sümenin içine. Kapatır kapağını. Kalkar ayağa…
Kendisini getiren Uçak ya da Helikoptere binerek ayrılır Eskişehir’den…

***

Şimdi diyeceksiniz ki “Sen nereden biliyorsun? Erdoğan’ın her Eskişehir’e geldiğinde sürekli yanında mıydın?”
Hayır efendim! Elbette değildim.
Ama Erdoğan’ın her Eskişehir’e her gelişinde, yukarıda anlattıklarımı bir belediye başkan adayı, bir milletvekili ya da bir il başkanından dinlemişliğim mutlaka vardır…
O yüzden…
Programı pek şaşmaz Erdoğan’ın…
***

Sonuç olarak…
Erdoğan şehre geldiğinde, yapılacak seçimin sonuçlarıyla gelir…
önümüzdeki günlerde Erdoğan 31 Mart mahalli seçimlerine yönelik miting için gelecek Eskişehir’e…
Belki o toplantıyla ilgili bilgi sızmayacak ve biz yaptırdığı araştırma sonuçlarını öğrenemeyeceğiz ama o toplantıda bulunan AKP belediye başkan adayları da, milletvekilleri de, yapılacak olan seçimin sonuçlarını bizzat Erdoğan’ın ağzından öğrenmiş olacaklar…
Bir anlamda…
Seçimi kazanıp kaybedeceklerini,  sandıklar açılmadan önce ilk ağızdan, yani bizzat genel başkanlarından duymuş olacaklar

.....

Bakanlar geliyor, söz
verip gidiyor ama…

Yıl 2011…
Dönemin milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz “İlk yerli otomobil gibi ilk yerli uçağı Eskişehir’de üreteceğiz” sözü verdi…
Yıl 2013…
Odunpazarı Belediyesi’nden alınan Şehri Derya parkının açılmışına katılan dönemin Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu “Bu park bundan böyle daha çok Eskişehirliye hizmet verecek” sözünü verdi. (park o günden bu yana kapalı)
Yıl 2017…
Dönemin Dönemin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan “Eskişehir’i Bolu’ya bağlayacağız” sözünü verdi.
Yıl 2015…
Dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık “Eskişehir yerli Otomobil üretiminde üs görevi alacak” sözünü verdi.
Yıl 2017…
Dönemin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan “Tülomsaş Yüksek Hızlı Tren yapacak” sözünü verdi.
Yıl 2017…
Dönemin bilim sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk özlü, “Tülomsaş’ın üreteceği yerli lokomotifler tüm dünyaya ihraç edilecek” sözünü verdi.
Daha bunun gibi Eskişehir’e gelen pek çok bakan başta “Termal şehir olacak”, “Liman bağlantısı yapılacak”, “çevre yolları yapılacak” gibi bir dolu söz verdi…
O yüzden…
Seçim öncesi gelip giden bakanların birbiri ardına vermiş olduğu sözlerin pek de önemi yok Eskişehir için…
Zira…
çoğu vaat ve söz, yukarıda verdiğimiz örnekler misali pek yerine gelmiyor…
Doğrusunu söylemek gerekirse, gelip-giden bakanların verdiği fakat tutulmayan söz ve vaatleri düşününce, aklımıza farklı bir bakan olan Kemal Unakıtan geliyor…
Seveni sevmeyeni vardır bilemiyorum. Kızanı, sempatik bulanı da vardır, onu da bilemiyorum. Fakat diğerlerinden farklıydı kendisi…
En azından şunu söylüyordu Eskişehir milletvekili ve maliye bakanı olduğu dönemde:
-“Ben vaat ve söz vermem. Yaparım”

.....

Bilgisi var mı acaba?

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçenlerde yaptığı bir konuşmada aynen şunları söyledi:
-“Tarım ve hayvancılık yapılan ovalarımızı koruma altına almak için sit alanı olarak ilan ediyoruz. Her tarım alanına kalkıp biz beton yığınlarını dikersek bu vatana, millete ihanet ederiz"
Sonuna kadar katılıyoruz söylediklerine…
Merak ettiğimiz ise Eskişehir’in en önemli tarım arazilerinin bulunduğu Alpu Ovası  alanına Kömürlü Termik Santral kurulacağından haberdar mı acaba?
Bu konuda bilgilendirilemediyse kötü…
Bilgilendirildiyse daha da kötü…
çünkü…
Yapılmak istenen Termik Santral, söyledikleriyle ters düşüyor.