1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Söyleyip durmayın artık şu 3 ncü Üniversite meselesini ne olur!

 


Hatırlayanlar bilir.


İlk olarak 2 seçim önce verildi 3 ncü üniversite müjdesi.


2’nci seçim geldiğinde 3 ncü üniversite ile ilgili atılan tek bir adım dahi olmamıştı.


Aradan 4 koca yıl geçip, yeni seçim geldiğinde aynı müjde tekrarlandı iktidar mensupları tarafından.


“Bu sefer olacak galiba” diyorduk.


Zira…


Eskişehir’e İleri Teknoloji adı ile kurulacak olan 3 ncü üniversite ile ilgili ciddi çabalar vardı.


Bu çabaların sonucunda, üniversitenin kurulması ile ilgili yasa maddesi hazırlanıp, mecliste görüşülecek torba yasa içine dahi konuldu.


Kısacası…


Eskişehir’e kurulacak olan 3 ncü üniversite sonunda, TBMM genel kurulunda alınacak kararla hayata geçebilecekti.


İşte o gün! Yani söz konusu yasanın TBMM genel kurulunda görüşüleceği gün ne olduysa oldu.


Sadece Eskişehir’e kurulacak olan 3 ncü üniversite ile ilgili kanun teklifi, torba yasa içinden çekip çıkartıldı.


Böylece…


Eskişehir’in 3 ncü üniversitesi direkten dönmüş oldu.


Peki, ne olmuştu da son anda Eskişehir’e kurulacak olan üniversitenin kanun teklifi saatler kala torba yasadan çıkartılmıştı?


Bunun tek nedeni vardı…


Muhtemelen Erdoğan “Eskişehir’e hep veriyoruz ama seçimde karşılığını alamıyoruz.  O yüzden, belediyeleri alıncaya kadar Eskişehir’e üniversite falan yok” demişti.


Partide emir demiri kestiği için, Eskişehir’e 3 ncü üniversite sözünü verenler bile bu müdahale sonrası mahcubiyet yaşamak durumunda kaldı.


Eskişehir’e üniversite sözü verip tutamayanlar, bu müdahale sonrası olayın üzerine gitmemeye özen gösterdi.


çünkü ne söyleyeceklerini, verdikleri vaadin neden tutulmadığını nasıl izah edebileceklerini bilemiyorlardı.


“liderimiz istemiyor arkadaş” da diyemeyeceklerine göre “En iyisi bir daha hiç bahsini açmamak” diye düşünmeyi tercih ettiler.


Gerçekten de, vaat edilip yapılmayan 3 ncü üniversite tam da zaman içinde unutturulup, şehrin gündeminden çıkarılmak üzereyken, Eskişehir’e gelen Milli Eğitim Bakanı “Merak etmeyin. 3 ncü üniversite en kısa süre içinde kurulacak” dedi.


Her şey başa döndü iyi mi?


Ne diyelim?


Eskişehir halkı artık 3 ncü üniversite meselesinde, hayallerle yaşayıp umutlarla avutulmaya alıştı…


.....


Ben Milli Eğitim Bakanı olsam bu sözü söyle(ye)mezdim…


 


PISA sonuçlarına göre 72 ülke arasında Türkiye:


-Matematikte 49’uncu sırada…


-Fen bilimlerinde 52’nci sırada…


-Kendi dilini okuyup anlamada 50’rci sırada…


-OECD’nin 35 ülkesi arasında ise 34. sırayız.. Bizden kötü tek bir ülke var, Meksika…


-15 yılda 6 Milli Eğitim Bakanı değişti.


-üniversite katsayı farkı 2003 yılında arttırıldı.


-Müfredat 2004’de değiştirildi.


-3 yıllık lise 2006’de 4 yıla çıktı…


-Aynı yıl LGS gitti OKS geldi…


-OKS yerine üç aşamalı SBS 2007 yılında geldi.


-öSS yerine YGS ve LYS sistemi 2009 yılında getirildi.


-Aynı yıl üniversiteye giriş katsayısı arttırıldı.


-üç aşamalı sınav kaldırıldı, 2010’da yerine tek sınav sistemi getirildi.


-Düz liseler Anadolu Liselerine çevrildi.


-2012’de 4+4+4 sistemi getirildi.


-Tek SBS yerine çoklu sınav geldi.


-2012 Dershaneler kaldırıldı.


-2014’de TEOG sistemi getirildi…


-2017’de TEOG sistemi kaldırıldı.


Şimdi ne olacağı bilinmiyor.


üniversiteye giriş sınavlarının da kaldırılacağı konuşuluyor.


Tüm bu yaşananlardan sonra Türk milli Eğitim politikası ile ilgili söylenmemesi gereken, söylendiğinde ise söyleyenin biraz olsun mahcubiyet duyması gereken tek bir şey var: “Eğitimde çağ atladık” sözü…


Bu sözü de Milli Eğitim Bakanı Eskişehir’de söyledi iyi mi?


Cumhurbaşkanı dahil pek çok hükümet mensubu “Eğitimde başarısızız” diyerek, meseleyi kabullenirken, Milli Eğitim bakanı Eskişehir’de “En çağdaş müfredatı oluşturduk” da dedi vallahi…


.....


 


Bu proje takdir edilir…


 


Tepebaşı Belediyesi’nin üniversite Caddesi üzerinde 2011 yılında kurduğu bir gençlik merkezi var.


İsmi “19 Mayıs Gençlik Merkezi”


Ne mi yapılıyor bu merkezde?


-33 farklı alanda kurs alabiliyor.


-Eskişehir’de yaşayan sayısı bini aşan genç burada kendisini ifade edebilme ve başka insanlarla paylaşımda bulunabilme fırsatı yakalıyor.


-Gençler açılan kurslarla sanatsal yeteneklerini keşfetme ve geliştirme olanağı bulmanın yanı sıra kendilerine ait sergilerini, tiyatro ve dans gösterilerini, müzik ve şiir dinletilerini kentle paylaşma fırsatı bulup, çok amaçlı salonlarda bir araya gelerek atölyelerini, seminerlerini, toplantı ve eğitimlerini gerçekleştirebiliyor.


 


-Ayrıca ünlülerle söyleşiler, orta oyunları, tiyatrolar, mini konserler, film gösterimleri ve daha pek çok etkinliği gençler kendilerine ait küçük bir sahnede gerçekleştirebiliyor.


-Gençler, aldığı kursların yanı sıra sosyal sorumluluk projelerinde de görev alıp, uğraş alanları ile ilgili yarışmalara da hazırlanabiliyor


Tüm bunların yanı sıra…


-“Sabahları içimiz ısınsın zihnimiz açılsın!” diyen gençler de Gençlik Merkezinden ücretsiz bir bardak sıcak çorba alıp, yürüyerek okula geçebiliyor.


Benzeri gençlik merkezlerinin olmasına rağmen, 2011 yılından bu yana göstermiş olduğu performansla Tepebaşı Belediyesi’nin 19 Mayıs Gençlik Merkezi’nin ünü gençler arasında her yıl katlanarak artıyor.


Bunu nerden mi anlıyoruz?


Kayıtların yapıldığı ilk gün Gençlik merkezi önünde oluşan kuyruktan…


1200 kapasitesi bulunan Gençlik merkezi’ne ilk gün 800 civarı kayıt yapılıyor.


Mesai saati imkan tanısa, ilk gün 1200 kapasite dolacak anlayacağınız.


Sonuç olarak…


Tepebaşı Belediyesinin 19 Mayıs Gençlik Merkezi, sonuçta bir gençlik merkezi olarak kurulmuş…


Fakat…


Yıllar itibarıyla adeta küçük bir üniversiteye dönüşen haliyle her yıl 1200 öğrencinin okul-yurt arasında üçüncü durağı haline gelmeyi başarmış bir başarılı projesi olarak takdiri hak ediyor…


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi