1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Termik Santral AK Partilileri CHP'den daha fazla düşündürüyor

 


 


 


 


Eskişehir’de bir süredir kurulacak Termik Santral meselesi gündemde.


 


Termik Santral hükümetin Eskişehir’de gerçekleştireceği projelerden birisi…


 


Dolayısıyla, hükümet temsilcilerinin bu projeyi anlatması, savunması ve insanları ikna etmesi gerekiyor.


 


öyle bir şey var mı?


 


Bugüne kadar olmadı…


 


AK Parti’nin ne milletvekillerinden, ne de yöneticilerinden Alpu Termik Santralinin çok yararlı olacağına dair herhangi bir açıklama yapılmadı.


 


Bugüne kadar iktidar cenahından Termik Santral ile ilgili yapılan sadece:


 


İl Başkanı Dündar ünlü’nün “Herkes söyleyeceğini bir söylesin, saçma sapan eleştiriler bir yapılsın. O zaman biz de fikrimizi söyleyeceğiz” sözleri ile Milletvekili Günay’ın meclis bütçe komisyonunda “Oturalım meseleyi iyice anlayalım” tarzında oldu.


 


Kısacası…


 


Bütün Eskişehir tartışırken, AK Partili seçilmişlerden Termik Santral’e ilişkin herhangi bir açıklama yapılmıyor.


 


AK Partili seçilmişler “Bu Santral’in yapılması isabetli bir karardır ve bundan Eskişehir faydalanacaktır” demiyor, diyemiyor.


 


Termik Santral yapılmasını savunmuyor, savunamıyor.


 


çünkü…


 


Bu işin seçimleri kazanmada büyük bir handikap teşkil edeceğini hepsi gayet iyi biliyor.


 


İşin kötüsü, Termik Santral’i savunma konusunda sessiz kalan aynı AK Partili seçilmişler, Santral yapımının ertelenmesi ve seçimlerden sonraya bırakılması konusunda da son derece çaresiz.


 


Zira…


 


Böyle bir teklifi, yani santral meselensin seçim sonrasına bırakılması teklifini özellikle Enerji bakanı olan Berat Albayrak’a iletmeyi kimse cesaret edemiyor.


 


Sonuç olarak…


 


Eskişehir’de kurulmasına karar verilen bir Termik Santral var.


 


Hükümetin projesi olmasına rağmen AK Partililer bu projeyi savunamıyor.


 


Dahası, bu projenin seçim kaybettirebileceğini düşünüyor.


 


Termik Santral’in yapımının ertelenip, seçimden sonraya bırakılması kendileri için tek çözüm aslında.


 


Ancak, bu önerinin gerek Bakan Albayrak’a gerekse parti genel merkezine iletilip, “Bu işi erteleyin yoksa seçim elden gidecek” demeye, kimse cesaret edemiyor…


 


Tüm bu anlattıklarımızdan sonra söyleyebileceğimiz tek şey:


 


Seçimleri düşündüklerinde, Termik Santral AK Partilileri resmen, CHP’den daha fazla rahatsız ediyor…


 


.....


 


2 yılda hiç mi bir şey değişmez?


 


 


 


Bundan 2 yıl önceydi.


 


CHP kongre süreci yaşıyordu.


 


Delege seçimleri ve ilçe kongrelerinin ardından sıra il kongresine gelmişti.


 


Parti içinde 2 grup vardı.


 


Birinci grup: Büyükerşen’i de yanlarına alan ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un önderliğini yaptığı grup.


 


İkinci grup ise: Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın önderliğini yaptığı grup.


 


Kazım Kurt önderliğindeki parti içindeki grup il kongresinde il başkanı olarak Sinan özkar’ı aday gösterdi.


 


Ahmet Ataç önderliğindeki grup ise il kongresinde il başkanı olarak İlker özokçu’yu aday gösterdi.


 


Kongre yapıldı, Sinan özkar 1 oy farkla il başkanı oldu.


 


Aradan 2 yıl geçti.


 


CHP, yine bir kongre sürecinin sonuna geldi.


 


Delege seçimleri ve ilçe kongrelerinin ardından il kongresi kapıya dayandı.


 


Parti içindeki gruplardan biri olan Kazım Kurt önderliğindeki grup, il başkan adayı olarak Sinan özkar’ı aday gösteriyor.


 


Diğer grup olan Ahmet Ataç’ın önderliğindeki grup ise İlker özokçu’nun il başkan adaylığında karar kılmış görünüyor.


 


Yani…


 


2 yıl öncesinin tıpkısı bir durum var ortada.


 


Buna “Geçen il kongresinin rövanşı” olarak bakabilirsiniz…


 


Ya da…


 


-“CHP’de geçen koskoca 2 yılda hiç mi bir şey değişmez” gözüyle de…


 


.....


 


 


 


Sayıları çoğalıyor mu ne şu sıralar?


 


 


 


Onları; bir partinin adayı konuşma yaptığı sırada, bir köşede sessizce otururken görebilirsiniz.
Ya da, bir Genel Başkanın mitinginde, kalabalıktan kendilerini soyutlamış, sadece konuşulanları dinliyor halde de görebilirsiniz.
Hatta…
Adayların Oda, dernek, kahvehane gibi yerlere yaptığı ziyaretler sırasında hiçbir tepki vermeden sadece olup biteni izlediklerine de şahit olabilirsiniz.
Ellerinde her hangi bir partinin bayrağı kesinlikle yoktur.
Partili ya da partinin destekçisi gibi algılanmamak için ön sıralarda da olmazlar.
Gördükleri ve dinledikleri adaylarla ilgili herhangi bir yorumda asla bulunmazlar.
Genel Başkanın konuşması sırasında söylediklerini hiçbir tepki vermeden dinlerler.
Söylenen sözler karşısında, ne onay verdikleri görülmüştür ne de onaylamadıkları.
Sadece olup biteni izleyip, sadece söylenenleri dinlerler.
Elbette kendilerince bir siyasi fikirleri vardır.
Beğendikleri, takdir ettikleri adaylar ve liderler vardır.
Ama asla renk belli etmezler.
Korktukları için ya da tartışma başlatacak olmaktan çekindikleri için değil, siyaseti kendi içlerinde, kendi doğrularıyla yaşamak için böyle davranırlar.
Siyasette "Sessiz çoğunluk" diye adlandırılan kesimden bahsediyoruz.
Hani şu her siyasi aktiviteyi kenardan ve sessizce izleyenlerin oluşturduğu topluluktan…
"Kararsız" mış gibi görünürler dışarıdan bakıldığında.
Her birinin her şeyden haberi vardır aslında…
Söylenenlere hak vermiş gibi görünürler ama kesinlikle hak vermezler.
Onaylıyormuş gibi davranırlar ama asla onaylamazlar.
En önemlisi de…
İkna edilmiş gibi davranırlar ama ikna olmazlar.
Hemen her seçimde, seçimin anahtarı onlardır.
Seçimleri kimin kazanıp kimin kaybedeceğine onlar karar verir.
Birbirlerinden tamamen bağımsız ve bağlantısızlardır sonuçta ama, benzeri düşünen ve düşüncesini kendi içinde yaşayıp kesinlikle dışarıya sızdırmayanlarla aynı davranış içinde oldukları için, büyük bir oy kitlesini oluştururlar.
Sonuç olarak…
Seçim öncesi filmin ön tarafında, meydanlarda toplanıp ellerinde bayrakları, ağızlarda parti sloganları olanlar vardır…
Ama filmin kaderini, arka planda gözlerden uzak durmaya gayret gösteren, olup biteni dinleyen, gözleyen ve asla renk vermeyen insanlar belirler.
Bu elbette bizim tespitimiz ama…
Sanki şu sıralar bu sessiz insanlar daha da bir çoğaldı.
Sanki şu sıralar, bu sessiz insanlar daha da bir sessiz gibi.


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi