1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

"Vaatler Başbakan'dan mı esirgendi?" diye düşünüyor insan...


Eskişehir'e miting için gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun söyleyeceklerine kilitlenmişti şehir.
Zira...
AKP Milletvekili adayları "Başbakanımız Eskişehir'e kesinlikle eli boş gelmez" demişti.
Böylece şehirde, "müjde" anlamında beklenti de haliyle yükselmiş oldu.
Ancak...
Başbakan Eskişehir'den geldiği gibi gitti.
Eli boş gelmişti Eskişehir'e.
Müjde yoktu konuşmasının içinde.
Hayal kırıklığı da yaratmadı değil hani.
Aradan 10 gün geçti.
Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir 1 nci sıra Milletvekili adayı Nabi Avcı konuştu önceki gün 71 Evler mahallesinde.
Partisinin 71 Evler seçim bürosu açılışında, müjde adı altında üç vaade bulundu.
1-71 Evler mahallesine yapacağımız şehir Hastanesi'nin sözleşmesi imzalandı
2-Şehir hastanesinin 1071 yatağı 10 yatak arttırılarak 1081 e çıkartıldı.
3-Emek mahallesine yapılacak olan Yüksek Teknoloji Üniversitesi işe ilgili işlem tamam.
Bunlardı Bakan Avcı'nın vaatleri.
"Vaat" diyoruz, zira seçim sonucunda AKP nin tek başına iktidar olup olmayacağının bu günden garantisi yok.
O yüzden: Bakan Nabi Avcı'nın "Yapacağız" dediklerinin, CHP ve MHP adaylarının vaatlerinden bir farkı yok.
Merak ettiğimiz: bu 3 vaat niye miting için Eskişehir'e gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından verilmedi?
Niye Davutoğlu'nun Eskişehir'e eli boş geldiği algısına neden olundu?
Bu 3 vaadin, Başbakan tarafından söylenmesi halinde daha büyük bir etki yaratacağı ortadayken, niçin 71 Evler mahallesinde cılız bir etkiye razı olundu?
Acaba...
Başbakan'ın Eskişehir mitinginde Eskişehir'e hiçbir müjde vermemiş olmasının kamuoyunda yaratabileceği olumsuz algıyı biraz olsun ortadan kaldırmak mıydı amaç?
O yüzden mi, bir seçim öncesinin de vaatleri olan Şehir Hastanesi ve Yüksek Teknoloji Üniversitesi kurulacağına ilişkin vaatler yeniden seslendirilmek durumunda kalınmıştı?
.....

Dedelek "Bu şehir Cumhuriyeti de Demokrasiyi de sever"

Önceki gün bu köşede bir yazı kaleme almıştık.
Eskişehir'in 60 yıl önce de modern bir kent olduğunu ve hep Merkez sağ iktidarlara destek verdiğini dile getirmiştik.
99 seçimlerine kadar sürekli merkez sağ partilere destek veren Eskişehir halkının, 99 yılından itibaren Sol partiye destek vermeye başladığını ifade ettiğimiz yazıda, "AKP Eskişehir'deki bu imkanı kullanamadı. Halbuki Eskişehir halkının isteklerini görmezden gelmeseydi, AKP nin Eskişehir'de de başarılı olma şansı vardı" şeklinde bir yorumda bulunmuştuk.
Eski Bakanlardan İbrahim Dedelek aradı.
-"Güzel bir tahlil yapmışsın ve yazdıklarının hepsi doğru" diye başladı konuşmaya.
Devamında da:
-"Ancak şöyle de bir durum var. Eskişehir senin de yaptığın tahlil gibi 99 seçimlerine kadar hep merkez sağ parti ve iktidarlarına destek oldu. Ancak, Eskişehir hiçbir zaman AKP yi 'Merkez sağ' bir parti olarak görmedi. O yüzden de kurulduğundan bu yana AKP yi tam anlamıyla desteklemedi. Bu şehir halkı yıllarca merkez sağ partilerini koruyup kolladı ama, bunu yaparken Cumhuriyet ve Demokrasi kenti olmayı da hiçbir zaman elden bırakmadı. Bana göre, senin tahlillerinin üzerine bu önemli noktayı da koymak lazım" dedi.
Ddelek'e göre AKP nin Eskişehir'de kurulduğundan bu yana tam anlamıyla şehirden destek alamamasının iki nedeni var.
Eskişehir halkının AKP yi merkez sağ partisi olarak görmemesi...
Şehirde yaşayan halkın AKP'yi Cumhuriyet ve Demokrasi kazanımları için tehdit unsuru görmesi...
......


Bir Allahın kulu çıkıp 'Çalışmadı' diyemez...

CHP'nin 4 ncü sıra Milletvekili adayı Erman Gölet dün önce Kırka'ya, ardından Emirdağlılar pikniğine ve sonrasında da Doğançayır'a gitmiş.
Haberini alınca aradık telefonla:
-"Vallahi iyi geziyorsun ha" diye takıldık.
-"Ne yapayım? Çalışıyorum işte. Elimden gelinin fazlasını da yapmaya çalışıyorum." Dedi önce.
Ardından da...
Biz "Nasıl görünüyor sonuç?" diye sorduğumuzda ise "Valla sonucun nasıl olacağı son hafta belli olur ama, CHP'nin yükselişte, AKP nin düşüşte olduğu açık" dedi.
Erman Gölet, seçimin son gününe kadar olabildiğince parti adına çalışacağını söylüyor.
Son olarak da:
-"Tüm yaşananları, yapılanları gerçekten bir tarafa bıraktım. 4 ncü sıra adayı olarak yapılabilecek ne varsa yaptım. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğim. Söyleyeceğim tek şey, seçim sonrasında bir Allahın kulu bana çıkıp da 'hiçbir şey yapmadı' diyemez diyemeyecek. " diyor...

......

Biraz da gülmek lazım...

Bir zamanlar, bir hükümdar sabah erkenden avlanmaya çıktı. Önde hükümdar, arkada adamları atlarını sürürken, tek gözlü fakir bir adamla karşılaştılar. Hükümdar adamı görür görmez atından düştü. Ayağa kalkar kalkmaz şu emri verdi: 
"Hemen bu adamın kafasını uçurun!" 
Fakir adam saygıyla diz çöküp hükümdara sordu: "Neden efendim? Ölümü hak... etmek için ne yaptım?"
Hükümdarın cevabı kısa ve netti:
"Çünkü, belli ki sen kötü ve uğursuz bir adamsın. Zira seni görür görmez atımdan düştüm. Bu kadar uğursuz bir adam ölmeyi hak ediyor!"
Fakir adam yine saygıyla hükümdara şöyle dedi:
-Efendim, siz de benim gibi sabah erken yola çıktınız. Sizin gördüğünüz ilk kişi bendim ve benim de gördüğüm ilk kişi sizdiniz. Siz beni gördükten sonra atınızdan düştünüz. Ben ise sizi gördükten sonra öldürüleceğim. 
Lütfen bana söyler misiniz? Kim daha uğursuz; siz mi, yoksa ben mi?


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi