4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

VARLIK İÇİNDE YOKLUK ÇEKEN İLÇE

                          
            Sivrihisar, dikkat çeken ve hayran da bırakan tarihi ve kültür dokusu var. Ancak ilçenin ekonomik ve sosyal yapısı,  tarihi ve kültürel dokusu ve geçmişteki görkemli günleri ile mütenasip değildir.
            Çünkü Sivrihisar, Anadolunun’da ilk Türk uygarlığı olan Etiler’e kadar dayanan ilçedir. Tarih kokar. Tipik Anadolu şehirlerinin bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas’ın da memleketidir. M, Ö 700 yıllarında,  Frigler’ in yerleşme yeri olunca "Spalya"’ya dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur,  kral Yolu ’nun üzerinde bulunması idi. 
              Ayrıca Hrisitiyanlığın ayılışına kadar, yeryüzündeki bütün varlıkların doğurucusu olarak bilinen, ulu ana tanrıça ”KİBELE” nin,  büyük tapınağı da Siviirhisar sınırları içerisindedir. Geçmişi ise M. Ö. 3500’lere dayanıyor.
               Sivrihisar, ETİ ve Frig uygarlıkların yanı sıra,  Roma, Bizanns, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmış, bünyesinden, Yunusemre,  Nasreddin Hoca, Mehmet Kaptan, Hızır bey, Selman-ı Farisi, gibi ilçenin bağrında, pek çok ünlü insan yetiştirmiştir.     
              İlçedeki Hammalar, Bedestteler,  Camiler, Kümbetler, sarnıçlar, şadıravanlar, Mozaikler, minyatürler, hatlar, tezhipler, ağaç oyma, kalem işleri,  halı ve kilimler, giysiler,  el işleri işleme  gibi, pek çok tarihi ve kültür mirası, turizm için büyük zenginliktir.
             Sivrihisar’da, evler, taş kaplı sokaklar, hala aynı tazeliktedir.  İlçede,  evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir.
            Merdiven tırabzanları da ahşaptır. Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır. Merdivenlerden çıkınca, odaların açıldığı üst hanaya girilir. Burası boydan boya uzanır. Hanaya açılan odalarda mutlaka gusülhane bulunur. Hanayın bir başında abdestlik, öbür başında balkon yer alır.
           Balkonların, bazıları bahçeye, bazıları da cadde ve sokağa bakar. Bunların cumbalı ve kafesli olanları da var. Çatı, ilçedeki evlerin büyük çoğunluğunda, ahşap olup, üstü kiremitle örtülüdür. Sivrihisar, evleri, ilginç ve güzeldir.
              2016 yılında UNESCO geçici listesine giren Sivrihisar Ulu Cami UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne aday gösterildi. 1274 yılında Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin müritlerinden Emineddin Mikail tarafından yaptırılan Ulu Cami, 67 direği ile Türkiye’nin, en büyük ahşap direkli camisi olma özelliğini taşıyor.
            Sivrihisar,  JEOPARK ve JEOTURİZM açısından, önemli imkânlar da sahiptir. Yerbilimleri açısından, önemli olan ve korunması gereken kaynaklara da sahiptir. İyi bir planlama ile jeopark alanlarına dönüştürüldüğünde,  Sivrihisar’ ın,  sosyo-ekonomik kalkınmasına, ciddi katkı sağlayacaktır.
            Yeşil nükleer enerjİ olarak da bilinen ve diğer nükleer enerji elde edilen maddelere göre çevreye daha az zarar verdiği ifade edilen toryumun, Türkiye’de şimdiye dek tespit edilen en büyük ve yegane rezervi, Eskişehir’de Sivrihisar’da bulunuyor.
            Sivrihisar’ a her ziyarette,, keçeciler arastadaki, keçe yapılışı, duvarlara asılı kepenekler, demirci ustalarının çekiç sesleri,  sırımdan yapılmış Halaçların yün atışı,  susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacıları, geçmişi anımsayarak nostalji yaşarız.
             Sivrihisar’ da yetişen, kendilerine has özellikleri olan ve damak zevkine doyum olmayan, kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerinin ayrı bir özelliği ve tadı var. 
           Sivrihisar’da, bağcılık asırlardı mevcut.  Bölgede, ,Beyaz ve Kara Maarif, Beyaz ve Siyah Kek¬re, Mor, Beyaz ve Siyah Feslikan (Köfter), Arap Parmağı, Beyaz ve Siyah Kabuğu Ka¬lın (Sıralık) ve kırmızı renkli Narenci. Sıralık gibi 32 çeşir üzüm vardı.
              İlçenin, yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, büyük keyif verir. Yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce, etli çakmak ve pırasa dolması, dolması, met helvası, Bastı,  zıralı ve çulluk köfte gibi daha pek çok yemeğin tadına doyum olmaz. 
             Nitekim Büyük Önder Atatürk, Afyon taarruzu öncesi, Sivrihisar’a teşriflerinde, İlçedeki Zaimoğlu Hacı Ali Ağa’ nın konağına misafir olmuş,  kendisine ikram edilen,  “Yoğurtlu-kıymalı asma yaprağı dolması” ile “Kıymalı Su böreği” ve “Altın Sarısı Un Helvası” yemiş ve çok beğendiklerini de ifade etmişlerdir.
            Türkiye Cumhuriyeti’ nin, ilk bakanlar toplantısı da Sivrihisar’da yapılmıştı.
            İlçede bulunan,.  Çardak hamamı, şifalı olmasına rağmen, yeteri kadar tanıtılamadı. Hamam 1175 yılında Umurbey tarafından yapılmış.  Sıcaklığı 36 derecedir.  Kaplıcanın suyu, Bikarbonatlı, kalsiyumlu, sodyumlu, Bromürlü ve radyoaktif birleşime sahiptir. Suyunda ayrıca Kükürt mevcuttur.
            Özellikle de cilt hastalıklarına iyi gelmektedir. Ancak Çardak hamamı, bakım ve onarım gerektirmektedir.   Avukat Sayın Orhan Keskin ve Milletvekili Sayın Fahri Keskin’ in hamamla yakında ilgilenmeleri ve çevredeki tarlaları alarak, belediye ve hamama kazandırma çalışmaları, örnek teşkil edecek nitelikteydi,
            İstiklal Savaşın da, önemli görevler üstlenen, Türk ordusuna ıçak alan Sivrihisar’ ın, kalkınması, İlçe "EKONOMİSİN" de, gösterilecek performansı ile eşdeğerdir. O nedenle de İlçeye, özel teşvik verilmeli, Beypazarı ve Safranbolu’da, başarıyla uygulanan,"KÜLTÜR" projesi ilçede de hayata geçirilmelidir.
              Hülasa Sivrihisar, varlık içinde yoksulluk çeken bir ilçemiz, ürün ve kültür değerleri, ekonomisine kazandırılsa  ilçede, yıllardır devam eden göç dudurulur,  ekonomisi de arzu edilen boyutlara ulaşır..
             
            









                                                      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi