Psikolog Yağmur Gökşen Bulut

Psikolog Yağmur Gökşen Bulut

ÇOCUĞUNUZUN MİMARI SİZSİNİZ



Çocuklarla çalışan bir psikolog olarak şunu söyleyebilirim ki, çocuklarınızın içinde bulunduğu tüm durumların nedeni SİZSİNİZ.
    Aslında bu şekilde başlamak konusunda çok kararsız kaldım. Belki bu cümlem sizler tarafından hoş karşılanmayacak, eleştirilecek ya da fazla cesur görünecek ama gördüğüm danışanlarımdan öğrendiğim belki de tek şey bu.
    Gelen ve beni etkileyen bir danışanım da buna örnek olabilir. Aslında toplumda hatırı sayılır bir meslek grubundan olan anne ve babaya sahip bir öğrencinin dikkat problemleri olduğu doğrultusunda, sınav senesinde ders çalışma ve odaklanma konusunda şikâyetlerle ilk olarak anne bana geldi. Anne bir doktor ve mesleki anlamla fazlasıyla başarılı uzman bir doktor. Aşırı kaygılı göründüğü için benim nasıl bir çocukla karşılaşacağım konusunda şüphelerim vardı. Sonrasında çocuğu geldi ve aşırı sakin, sessiz, konuşmak ve konuşmamak arasında kalan bir çocuktu karşımda gördüğüm. Seanslara başladık ve bir süre geçtikten sonra çocuk kendini açmaya başladı. Aslında durum çok dışardan görüldüğü gibi değildi. Sürekli meslektaş çocuklarıyla kıyaslama, tuvalette geçirilen süre hesabı, odasının kapı kolunu sökme, ders çalışmaktan başka hiçbir aktiviteye zaman ayırmama ve fen lisesini kazanmayı hedefleme.
Evet, her aile çocuğunun iyi yerlere gelmesini hedefler ve bu süreçte elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışır ama çocuğu ile koordine bir şekilde ilerlemesi gerekmektedir. Oysa sadece ben istiyorum diye benim çocuğum istediğim mesleği seçmek zorunda değil. Bu konu da özgürlük tanımak çocuğun mutlak mutluluğunu da beraberinde getirmektedir. Öncelikle annenin kaygılarından kurtulamayınca babayı çağırdım ve babanın da anneden farksız davranışları ile karşı karşıya kaldım. Aslında terapiye ihtiyacı olan öncelikle aileydi ve bende öyle yaptım. Aile terapisi ile öncelikle anne-babayı kaygılarıyla barıştırıp sonra istenilen başarı için adımlar attık. Böylelikle önce aile içi huzur sağlandı sonrasında çocuk ile devam ettiğimiz süreç daha sağlam adımlarla ilerledi.
    Sonra ne mi oldu?
    Aile huzurlu ve barışık bir hale geldi. Bununla birlikte çocukta istediği başarıyı elde etti ve kendi isteği ile fen lisesini kazandı. İlk geldiğinde kaygı ve korkudan kaynaklı olarak netlerinde düşüş olması ve deneme sonuçlarının düşük olması ile böyle bir sonuç olabileceğini öngörmem mümkün değildi. Sorunlarla yüzleşip, iç huzuru sağladıktan sonra ise her şey daha mümkün bir hal aldı.
    Aslında anlatmak istediğim tam da bu. Biz çocuklarımızı kendi isteklerimiz doğrultusunda şekillendiremeyiz. Biz bir bölüm istedik diye ya da biz bir hayat seçtik diye çocuklarımızdan da aynısını yapmasını beklememeliyiz. Öncelikle başarılı ya da başarısız ne olursa olsun çocuğumuzu olduğu gibi kabullenmeliyiz. Önceliğimiz mutluluğu olmalı. Zevkleri, seçimleri, huzuru olmalı. Sonrası ise inanın çorap söküğü gibi geliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Psikolog Yağmur Gökşen Bulut Arşivi