
Buğrahan Doğangil - DUVAR
Alpagut – Atalan’da Kriz Bitmiyor
“5’li Çete” olarak ülkemizde tanınan şirketlerden biri olan Cengiz Holding’in Eskişehir’in doğasını mahvetme, bölgenin tüm habitatını bozma, iklimini değiştirme uğruna başlattığı siyanürlü altın projesi ile ilgili detayları duymayan kalmamıştır diye düşünüyorum.
Fakat kısaca durumu özetleyecek olursak Cengiz’e bağlı Eti Bakır AŞ. tarafından Eskişehir’in Alpagut ve Atalan köylerinde siyanürle altın çıkarılması amçalnıyor. Eskişehir halkının tüm itirazları karşısında ilk yapılan İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında madenin çevresel etki değerlendirme (ÇED) dosyası reddedilmiş ve eksiklerin giderilmesi için şirkete iade edilmişti.
Bu maden projesinin Eskişehir’e ve ülkemize ne denli ciddi zararlar vereceğini daha önceki yazılarımda anlatmaya çalıştım. Yine kıymetli meslektaşlarım gündeme taşıdı. Bilim insanları, STK’lar bu tahribatın ortaya çıkaracağı bedeli kamuoyuna anlatmak için büyük gayret gösterdi. Göstermeye de devam ediyor…
Ülkemizin can damarlarına kast eden bu kompradorlara karşı mücadele veren, birlik olan herkese selam olsun!
9 Nisan’da Ankara’da yapılan ilk İDK toplantısında yukarıda da özetlediğim gibi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Eti Bakır’ın ÇED sürecinin durdurulmasına karar vermişti.
Bu karar Eskişehir kamuoyu başta olmak üzere ülke kamuoyunda, duyarlı vatandaşlar tarafından sevinçle karşılanmıştı. Ben o zaman bir uyarı yapmıştım. Bunun farkında olan benimle birlikte birçok insan da vardı. “Oyuna gelmeyelim, direnişe devam etmeyi unutmayalım.” demiştim. Daha önce STK içerisinde mermer ocaklarına, HES santrallerine karşı mücadelede bulunmuş biri olarak ilk değerlendirmelerin genelde halkın tepkisini azaltmaya yöneltmeye yönelik uygulamalar olduğunu biliyorum, hissediyorum diyelim.
Yoksa 5’li Çete’yi çok seven Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’mız böyle kararlar almayı pek sevmez aslında. Birinci toplantıda tabiri caizse halkın gazı alınacak, ikinci toplantıda revize edilen ÇED dosyası komisyondan geçirilir. Bazı istisnalar hariç elbette…
Burada da toprağını ranta satmak istemeyen, Cengiz’in çıkarları için doğayı savunmaktan vazgeçmeyen halkın dimdik iradesinin devrede olmasının önemi karşımıza çıkıyor.
Şimdi bu kompradorlar ÇED dosyasını yenileyip, eksikleri giderip karşımıza bakanlık nezdinde çok daha güçlü çıkacak. Ancak ÇED revizyonu Alpagut’takikurdun, kuşun, ağacın, bölge çiftçisinin kaderini değiştirecek mi? Hayır kere hayır…
Madencilik adı altında, memleketin dokunulmaması gereken yerlerine yönelik yapılan zorbalığa, faşizme karşı dimdik ayakta durmak önemli. Özellikle de Cengiz gibilerin yurtdışına altın satıp zenginleşeceği ve doğayı katledeceği tarzda projelere karşı durmak insanlık onuru adına çok önemli.
Şunları da son olarak söylemeden geçmek istemiyorum…
Eskişehir’de Alpu için ciddi mücadele verildi. Şimdi de Alpagut – Atalan için mücadele veriliyor. Bu şirketler tepeden yaptıkları baskının yanında, ekonomik baskıların yanında artık algı operasyonuyla da şehrimizde bir baskı imparatorluğu kurmak derdinde.
Çok yakın geçmişte “Eskişehir’de kimliği belirsiz kişiler evlerin kapılarına ve apartman girişlerine üzerinde “Altın madenciliği milli mücadelemiz” yazılı broşürler bırakmaya başladı.” şeklinde haberler okumuştuk.
Yine ben sosyal medyada karşıma çıkan madenciliğe övgü yapan, sponsorlupaylaşımların da çıktığını net şekilde hatırlıyorum.
Kısa bir süre önce de Instangram’da tanımadığım bir kadın profilinin beni takip ettiğini gördüm. Ortak takipçilerimiz olduğu için kim diye baktım. Profilinde tamamen madenciliği öven paylaşımlar var. Muhtemelen sahte hesaptır. Gerçek olsa da fark etmez. Böyle madencilik algısı yapan tipleri ciddiye almamak lazım. Ama gördüm ki çevremde bu hesabı sorgusuz sualsiz takip eden de çok kişi var.
Takip etmek o hesapla etkileşim içinde olmak, özellikle de medya sektöründeki insanların etkileşimi bu tarz hesapları daha görünür kılıyor. Sosyal medya algoritmasını bu doğa düşmanlarının kullanmasına izin vermemek lazım. Görüyoruz ki Alpagut’u ele geçirmek için tüm oyunlara başvuracaklar.
Doğamıza sahip çıkmak hepimizin görevi olmalı.
Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…