Seda Kağıtcı

Seda Kağıtcı

Bazen bir mola vermek gerek

Hayat bazen yoruyor insanı. Kendini şarj edebilmen için uzun bir mola vermen gerekiyor. Herşeyden elini ayağını çekmen, olaylara karşıdan objektif bakabilmen, taraf olmadan düşünebilmen, yalnız kalman, sana zarar veren insanlardan uzaklaşman, seni üzenleri yok sayman için adeta inzivaya çekilmen gerekiyor.

Hadi sen de arada bir soluklan, kısa bir mola ver hayata, hayatının geri kalanında kendinle daha iyi geçinebilmek ve hem kendine hem de çevrene daha çok fayda sağlayabilmek için hayatını temize çek. Bu temize çekişte sildiklerin olacak, üzerini çizdiklerin olacak, kimbilir hayatında belki eskiye dair kimse kalmayacak ve yepyeni, tertemiz bir sayfa açılacak önüne.

Sadece kendini dinle bir süre. Kalbinin sesine kulak verip, incinen yüreğini iyileştirmeye çalış. Zaman harcadığın insanları izle. Emek verdiklerini, çaba gösterdiklerini, el uzattıklarını, sarılıp sarmaladıklarını, değer verip başının üzerinde taşıdıklarını, yaralarını sardıklarını, yaralarına merhem olduklarını, insanı oynayan yalancıları, adam sandıklarını, dost bildiklerini izle. İzle ve gör aslında herşeyin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu… Hiç birşeye ve kimseye değmediğini…

Şöyle geriye dön ve bir bak, yavaş yavaş tükenen ömrüne, uçup giden gençliğine… Adaleti olmayan bir dünyanın ihanetleri, yalanları, aldatmaları, kandırmaları içinde geçen hayatına, yıllarına yan. Ak düşen saçlarına, yüzünde beliren çizgilere, yaşanmışlık deyip, çektiğin acılara ağla.

Kimseye de kızma ama kendinden başka. Sen izin verdin onlara, sen müsade ettin bu tavizi verip seni kırmalarına. Çünkü sen iyi birisin, yufka yüreklisin, pamuk kalplisin. Sevdi mi tam sever, sevgini ve ilgini de sonuna kadar karşındakilere gösterirsin. Şımaranlar olur, tepene çıkanlar olur, haddini bilmeyip sana had bildirmeye kalkanlar olur bu yolda ve sonunda yine üzülüp, incinen de sen olursun. Ama boşver yine de sen iyi birisin, herkesi kendin gibi sanıp sonra da niye böyle oldu diye hep gözyaşı dökersin. Ne yapacaksın işte, bu da senin kaderin.

Yaşıyoruz sonuçta, hepimiz birşeyleri ister istemez takıyoruz kafaya, insanların yaptıklarını, haksız yere bize yaşattıklarını… “Eğer vefatından sonra insanların seni ne kadar çabuk unutacağını bilseydin, bütün hayatını başkalarını memnun etmek için harcamazdın. Sadece Allahı memnun etmek için çaba harcar, kendi mutluluğun ve rahatın için yaşardın” diye bir yazı okudum geçen sosyal medyada. Çok doğru, dön şöyle bir bak etrafına hani kim var şuan yanında? Onun için herşey boş, herşey geçici bu yalan dünyada. İnsan bu hayatta aslında hep tek başına. Önce kendine değer ver, önce kendini önemse ve sev, sonrası sonra…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seda Kağıtcı Arşivi