
Buğrahan Doğangil - DUVAR
Festival Eleştirmek Yasakçı Zihniyetin Ekmeğine Yağ Sürer
2025 yılının bahar aylarına adım attık, Eskişehir’de kıpırdanmalar başladı. Pek çoğunuzun bildiği üzere Eskişehir hemen hemen, 7/24 yaşayan bir kent. Hal böyle olunca bu şehirde eğlenceye yönelik birçok irili ufaklı organizasyon yapılıyor. Bunların arasında öne çıkanlardan biri de kim ne derse desin Eskişehir Kahve Festivali.
Bu yıl 5’incisi düzenlenecek olan festivalin nereden nereye geldiğini bu tarz organizasyonları sıkı takip edenler bilecektir. Eskişehir yerelinde, mütevazı bir organizasyon olan Eskişehir Kahve Festivali bugün İç Anadolu’nu en büyük festivallerinden biri olmuş durumda. Yine, Türkiye’nin en hatırı sayılır kahve festivalleri arasına girmiş durumda. İnsanlar aylar öncesinden bu organizasyona bilet alıyor, şehir dışından iddialı markalar geliyor, şehirdeki esnaflar kendi markalarını tanıtıyor, ünlü isimler konserler veriyor vs. vs…
Saymakla bitmeyecek birçok etkinliği kapsayan bir festival istisnasız her sene eleştiriliyor, bu festivale engeller çıkarılmak isteniyor, anlamsız bir sürü iş yani…
“Kahve Festivali’ni neden savunuyorum?” sorusunu cevaplamadan önce bu festivale yönelik bazı eleştirileri sizlere aktarmak isterim ki konuya vakıf olmayanlar için cevaplarımın bir anlamı olsun.
Festivale gelen en ilginç eleştirilerin başında alkollü festival yapılması yerine kahve festivali tertip edilerek “muhafazakar” yaşam tarzının şehre empoze edilmek istendiği geliyor. Şimdi organizasyonu başarıyla yapan Ahmet Can Akdemir’i ve Soner Yüksel’i yakından tanımasam bu saçma iddialara ben bile inanacağım. Çünkü organize bir şekilde sosyal medyadan bu linç kampanyası yönetiliyor. Arkasında kim var bilmiyorum…
Kahve Festivali’nin hiç de böyle bir durumu yok sevgili dostlar. Eskişehir’de son yıllarda alkollü, büyük festivaller düzenlemek isteyen herkes merkezi idareden veto yedi. Hatta bazı festivaller takviminden kısa süre önce iptal edilmek zorunda kaldı. Sevgili Ahmet bunları sizce bilmiyor mu? Ayrıca Türkiye’nin dört bir yanında olan kahve festivali Eskişehir’e gelince mi muhafazakarlık simgesi oluyor? Bu argüman son derece saçma, tamamen organizasyonu yıpratmaya yönelik bir iş.
Diğer dikkatimi çeken eleştiri de Eskişehir Kahve Festivali’nin kent kimliğini temsil etmediği ve kapitalizmin getirdiği kültürel yozlaşmaya çanak tuttuğu yönünde. Yahu insanlar eğlenmek, ülke bu halde iken biraz mutlu olmak, sosyalleşmek istiyorlar. Bu denli derin analizler yapıp öküz altında buzağı aramanın ne mantığı var. Bana bu çıkışlar da hiç samimi gelmiyor.
Bu eleştirileri yapan arkadaşların hiçbiri ne hikmetse Eskişehir Rock Festivali adı altında, şehrimizde yapılacak organizasyonu veya başka benzerlerini eleştirmiyor. Sakın yanlış anlaşılmasın bence zaten bu tarz organizasyonlar eleştirilmemeli, aksine desteklenmesi. Ama Rock Festivali ekibi Eskişehir’den değil ya yabancıya bizim şehirde tek laf yok. Ama Eskişehir’in evlatları güzel bir iş yapınca herkes paçadan aşağıya çekmek için büyük bir mücadele içine giriyor. Yahu yapmayın, güzel işleri destekleyelim. Hep birlikte gülelim, eğlenelim. Bu tarz festivallerin sayısı artsın, şehirde bambaşka bir atmosfer oluşsun.
“Sözde seküler” kesim Eskişehir’de yapılan festivalleri yok yere eleştirdikçe o hayallerindeki alkollü festivaller ancak kırmızı kar yağınca yapılır. Yersizce yapılan eleştiriler ancak yasakçı zihniyetin ekmeğine yağ sürer, kente bir fayda sağlamaz. Bu sebeple ben yapılan aslı astarı olmayan eleştirileri tamamen karalama kampanyası olarak görüyorum.
“Yaşam tarzımıza müdahale.” var diyen sözde sekülerleri de bu karalama kampanyasına alet olmamaya davet ediyorum.
Kısaca Odunpazarı Belediyesi tarafından Eskişehirspor faydasına yapılan ve ETO Başkanı Güler tarafından periyodik olarak sert şekilde eleştirilen festivallere de değinmek istiyorum.
Bu festivallerin yaşam tarzı ile kent kültürü ile pek ilgisi yok. Zaten festival de demeyelim de panayır diyelim…
Metin Güler hep diyor ki, “Bu panayırlar Eskişehirli esnafın işlerini engelliyor.” Ben de hep diyorum ki Sayın Güler, Eskişehirspor faydasına bu panayırlardan bir kısmı Odunpazarı Belediyesi ile birlikte ya da direkt ETO bünyesinde siz düzenleseydiniz keşke. Eskişehirli esnafa ön ayak olsaydınız keşke. Elinizde bu güç var. Neden ısrarla bunu kullanmak yerine anlamsız bir muhalefet içindesiniz tekrar sormak istiyorum?
Sevgiyle kalın, mutlu bir gün diliyorum.