Eskişehir kim ne derse desin İç Anadolu’da başkent Ankara’dan sonra sosyal hayat yönünden en avantajlı şehir. Aynı zamanda Eskişehir sadece bölgede değil ülke genelinde sosyal hayat söz konusu olduğunda parmakla gösterilen şehirlerden biri demek hiç yanlış olmaz.

Kentimizi sosyal hayat yönünden gelişmiş yapan işlerden biri de festivaller. Yalnız kermes gibi olan yeme içme veya kıyafet şenliklerinden bahsetmiyorum…

Büyükşehir Belediyesi ve merkez belediyelerin düzenlediği çok başarılı organizasyonlar var şehirde. Mesela 3D Festivali gibi… İlk aklıma gelen o oldu.

Yine, bu yıl düzenlenen Eskişehir Rock Festivali gibi yeni organizasyonlar da Eskişehir’e önemli ölçüde renk katıyor.

Belediye veya siyasi partilerin, kamunun düzenlediği festivaller arasında dediğim gibi çok başarılı olanlar var ancak; sonuçta bu festivaller kamu tarafından düzenlenince ister istemez özel organizasyonlar kadar gösterişli ya da ilgi çekici olmuyor.

Eskişehir’e yeni özel organizasyonlar giriş yapıyor ve yepyeni festivaller ile kent biraz daha hareket kazanıyor. Ama bu festivaller silsilesini bence başlatan bir organizasyon var ki onun hakkını ayrı vermek gerek. Tahmin edeceğiniz üzere Eskişehir Kahve Festivali…

Genç bir girişimci olan, Yozgat’tan Eskişehir’e üniversite okumaya gelen Ahmet Can Akdemir’in hayallerinin peşinden giderek başlattığı bu proje, Eskişehir’in festival anlamında öncü işi ve en başarılılarından biri şüphesiz. Bu nedenle Kahve Festivali’ni ayrı bir noktaya koyuyorum.

Bu yıl yanlış hatırlamıyorsam beşincisi düzenlenen Eskişehir Kahve Festivali artık bir marka haline geldi. Şimdi, “Ya kahve içip, stant gezip, bir şeyler yiyip, konser dinliyorsunuz bunun nesini abartıyorsunuz.” diye. Kapıdan içeriye girince öyle olmuyor…

Ben 4 yıldır gidiyorum bu festivale, dostlarımla gidiyorum, daha önce çalışarak da bu festivali geçirdim, her zaman ciddi anlamda keyif aldım. Daha doğrusu aldık. Ahmet kardeşim hakikaten bu işi bir şekilde başarıyor. Yağmur yağıyor, yeri geliyor seller akıyor diyorum ki, “Bugün pek gelen olmaz, eğlenceli olmaz.” Bir uğruyoruz yine herkes eğleniyor, kalabalık var. Bu sadece iyi bir organizasyon ile açıklanamaz. Kahve Festivali kendine ait bir aura, bir eğlence şekli yarattı.

Daha önce (ilki hariç) Tepebaşı’nda yer alan Vecihi Hürkuş Havacılık Parkı’nda yapılan festival bu yıl ilk kez Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Kentpark’ta yapıldı.

Kentpark oldukça geniş bir alana sahip olduğu için festival açısından destinasyonolarak gayet güzel bir yer. Fakat Kentpark’ın festivale uygunluk açısından bir iki ufak sorunu olduğunu da söylemeden geçmeyeyim. Birincisi otopark sorunu… İkincisi ise parkın devasa olmasından dolayı alana giriş için insanların ciddi bir mesafeyi yürümesi gerekliliği…

Bunlar dışındaysa Kentpark, Vecihi Hürkuş’u hiç mi hiç aratmadı diyebiliriz. Ancak Eskişehir’in festivallere özel, kent merkezinde güzel bir festival alanına ihtiyacı olduğunu da söylemek gerek. Böyle bir alanın yapılması Kahve Festivali gibi kemikleşmiş festivallerin sayısının artmasını sağlayacak ve kentin sosyal hayat kalitesini bir tık daha yukarıya taşıyacaktır diye düşünüyorum.

Festival alanı konusunu konuştuktan sonra Kahve Festivali’ne geri dönmek istiyorum ve Ahmet Can Akdemir’e “Festivaline sağlık.” demek istiyorum. Aynı zamanda bu organizasyona emek veren tüm ekibi de tebrik ediyorum.

Gelecek seneyi merakla bekliyoruz Ahmet Can, 90’lar ekibine yeni transferler de bekliyoruz haberin olsun.

Herkese keyifli bir gün diliyorum, sevgiyle kalın…