İnsan çevremiz ve ilişkilerimiz

Her birimizin çevresinde değişik etiketli, rütbeli insanlar var. Aile bireylerimiz veya arkadaşlarımızla bir yaşamı paylaşıyoruz. Günlük yaşayışımızda yer alan çok sayıda insan mevcut. Zaman, insanın –geri dönüşü olmayan– en değerli kaynağı olduğuna göre, bunu harcarken kimlerle paylaştığımıza özen göstermek zorundayız.

Çevrenizdeki insanlarla ne tür ve derinlikte bir ilişki kurabileceğinize ancak siz karar verebilirsiniz. İlişkinin niteliğini, ona verdiğiniz anlam ve değer ortaya koyacaktır. İlişkiye verdiğiniz ağırlık, sizin kadar karşınızdaki kişi için de önemlidir. Karşınızdaki insan, sizin yaklaşımınıza bakarak paylaşımın ufku açısından bazı değer yargılarına sahip olacaktır. Bu nedenle kendimizle ilgili bir karar verirken, başka insanların karar ve değer yargılarını da etkiliyoruz.

Değeri, zamanla eşdeğer tutulamayacak ilişkilerimiz olabilir. Unutmayalım ki; yaşamımızı sürdürmemizi sağlayan zorunluluklarımız da var. İşimize, dinlenmemize veya kendimizi geliştirmeye zaman ayırmalıyız. Bedensel, zihinsel, duygusal dinlenme için zaman planımız olmalı.

Bir insanın zaman kullanımı açısından kuralcı programlarla bir robot haline dönüşmesi hoş bir şey değil… Özellikle aşırı planlı zaman kullanımının yaratıcılığı azalttığını ve yaşamdan tat almayı zorlaştırdığını düşünülürse, esnek zaman kullanımı cazip gelir. Fakat geri dönüşü olmayan zaman önemlidir. Biriktirilmesi, geri kazanılması veya yeniden kullanılması mümkün değildir.

Tadını sevmediğimiz gıdalar olabilir; bazılarımız acıya, kimilerimiz tatlıya tahammül edemeyiz. Ama bunların içerdiği yararlı maderler nedeniyle yemeyi tercih ederiz. Lezzetini beğendiğimiz besinler arasında ise fazla miktarda tükettiğimizde zarar verenler olabilir; bunlar konusunda denetimli olmak zorundayız.

İnsanların ilişkileri de gıda kullanımına benzer. Bazı kişilerin bize olumlu katkı ve destekleri vardır. Doğru insanlar, iyi yolda olmamız ve kendimizi geliştirmemiz için bizi teşvik ederler. Bazıları sadece kendi çıkarları için adeta zamanımızı çalarlar. Bilerek ya da farkında olmadan tehlikeli yollara girmemizi veya bizi darboğazlara sokabilecek riskler yüklenmemizi isteyenler de karşımıza çıkabilir. Dikkatli ve özenli davranmadığımız zaman geri dönülmez kayıplarla karşılaşmamız muhtemeldir.

Günlük yaşamınızda yer alan insanların size olumlu katkı ve destekleri açısından bir liste yapabilirsiniz. Size katkısı olan kişilerin nasıl olumlu etkilediklerini düşünebilir ve bu katkılarla ilgili notlar alabilirsiniz. Aynı çalışmayı sizi olumsuz etkileyen, yaşamınıza olumsuz katkılar yapan kişiler için de geliştirebilirsiniz. Her iki alıştırma da zamanınızı nasıl paylaştırmanızın daha yararlı ve başarılı olacağı konusunda size ipuçları verecektir.

Unutmayın ki; bir ilişkinin iki ucu var. Bir yanında siz dururken, diğer yanında sizinle aynı hak ve özgürlüklere sahip bir başka insan yer alıyor. Değer verdiğiniz insanla daha fazla zaman geçirmeyi isterken, bu konu da onun ne düşündüğü ve hissettiği –özetle durumunun ve önceliklerini ne olduğu– önemlidir.

1876–1933 yılları arasında yaşamış Amerikalı yazar Suzanne Moarny’nin ilginç bir deyişi ile bitireyim: “Gençliğimizde, yalnızlığımızı utanarak düşünürüz. Yaşımız ilerledikçe, başkalarının da bundan şikâyetçi olmuş olduklarını görürüz.” İşte; ilişki dediğimiz şey, aramayı bilmediğimiz ama bulduğumuzda da yitirmemek için özen göstermediğimiz böyle bir ihtiyaç…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi