Merkür retroya girdik.

Eeee, nasılsınız bakalım?

Sinirler tavan mı?

Şimdi siz benim yazıyı okurken yine ne saçmalıyor bu diyeceksiniz ancak bunu demenize rağmen ısrarla yazacağım.

Bak Merkür Retro deyip geçmeyin.

Eskişehir siyasetini bile yakından ilgileniyor.

Bakın bu dönem, siyasiler en sert çıkışını yapabilir.

İl başkanları birbirine laf atabilir.

Usulsüzler ayyuka çıkabilir.

Ay ne bileyim işte, kötü senaryolar da yazmayayım ama bu dönem gizli dosyalar patlak verebilir.

İletişim sıkıntıları yeni sıkıntıları doğurabilir.

Eeee, şimdi bunlar mümkünken, retro nasıl Eskişehir siyasetini ilgilendirmez bana bir söyleyin.

Bu yazdıklarım size falcılık gibi hayali gibi geliyor.

Valla, ister inanın, ister inanmayın…

Ben inanıyorum ya, yeter kardeşim.

Beni bu ara göremeyeceksiniz mesela.

Çok ön planda olmayacağım, inzivaya çekileceğim.

Zaten gerginim.

Şimdi bir il başkanı, diğer il başkanına laf atar.

Ben durduk yere üstüme alınırım, bir yerden kendimi ortaya atarım.

Siz kendinizi ne sanıyorsunuz” diyerek iletişim krizi yaratırım.

Maazallah!

Allah korusun!

Tamam bazen cesaretim tutuyor ama o kadar yürek de yemedim.

Şimdi ben herkesi o kadar çok yazdım ki, il başkanları ideolojik konular da ayrışabilir ancak Özge karşıtlığında birleşebilir.

O riske giremem.

Üzgünüm.

Yeni bir ittifak yaratmak niyetim yok Eskişehir’de…

Özge karşıtları ittifakı doğuyormuş…

Aman, aman…

Tahtaya vurun.

İyi günler.