Sorumlulukla yükümlü olmak

Her çıktı, birtakım girdilerle, onların değiştirilip dönüştürülmesiyle oluşuyor. Yemek yapıp yiyebilmek için malzemeleri, enerjiyi, zamanı, bilginizi ve deneyiminizi harcıyorsunuz. Eğer mal ve hizmetleri üretirken dünyayı tüketiyorsak, yok ettiklerimizi gelecek adına yerine koymayı da düşünebilmeliyiz. Dünyanın kaynakları sonsuz ve sınırsız değil. Bu nedenle yaşamın her anında yaşam çevremize olan bağımlılığımızı ve borçluluğumuzu bilmek zorundayız.

Kalite çalışmaları önce ürünlerin denetimi ile başladı. Daha sonra kaliteyi sağlamak için tüm sistemin kaliteli olması gereği ortaya konuldu ve toplam kalite anlayışına varıldı. Derken konu, bir felsefe ve yönetim modeli haline dönüştü. Son yıllarda kaliteli ürün ve hizmetlerin ancak uygun çalışma koşullarına sahip ‘mutlu’ çalışanlar tarafından gerçekleştirilebileceği fikri yaygınlaşıyor. Sosyal sorumluluk düşüncesini yaratan ana unsurlardan biri budur.

Diğer yandan ekonomik işletmeler, varoluş nedenleri olan kâr elde etmenin yanında bulundukları bölge ve ülkeye katkılar yapmaları gerektiğinin farkına vardılar. Bu yaklaşım, bir yandan iş sahipleri için sosyal ve ruhsal tatmin sağlarken; firmalar açısından da toplum önünde yeni bir prestij ve imaj kaynağı oldu. İşletmeleri, sosyal sorumluluk anlayışına götüren gelişmelerde sivil toplum kuruluşlarının giderek artan ağırlık ve önemlerini de unutmamak gerekir.

Tanım olarak sosyal sorumluluk, bir ekonomik işletmenin bulunduğu ortamı ve çevresini koruma ve geliştirme konusundaki yükümlülüklerini ifade eder. Önceleri işletmelerin bir gönüllülük olarak başladıkları sosyal sorumluluk anlayışı, günümüzde bir uluslararası standart haline dönüştür.

Sosyal sorumluluk standardını oluşturan ana unsurlar arasında şunları sayabiliriz: Doğal, tarihî ve kültürel çevrenin korunması; müşterilerin ihtiyaç ve beğenilerinin algılanarak kaliteli, güvenli ve sağlıklı ürünler sunulması; çalışanların temel hak ve özgürlükleri korunurken insanca yaşama / çalışma koşullarına sahip olmalarına saygı ve özen gösterilmesi; toplumun refahına ve sosyal gelişimine katkı konulması, eğitim - sağlık - sanat etkinliklerinin desteklenmesi vb…

Sosyal sorumluluk ile ilgili bir standart oluşturma çalışmalarında dünya ölçeğinde sendikaların; insan, kadın ve çocuk hakları örgütlerinin, uluslararası çalışma kuruluşlarının ciddi katkıları oldu. Bu çalışmalar, aynı zamanda kalite standartları ile çalışma yaşamı sözleşmeleri, İnsan Hakları Sözleşmesi gibi belgelerden de esinler taşıyor.

Sosyal sorumluluk standardı, ana fikir olarak ürün ve hizmet üretiminde ahlakî kural ve koşulları güvence altına almayı hedefleyen bir çerçevedir. Aynen Kalite Yönetim Sistemi standardı gibi tüm sınaî sektörlerde ve çalışma yaşamının pek çok alanında uygulanabilir. Özellikle çalışanlarına karşı sosyal sorumluluklarını yerine getirdiğini kanıtlamak isteyen ekonomik işletmeler tarafından sosyal sorumluluk standardı belgelendirilmesi giderek daha fazla talep ediliyor. Özellikle AB ülkelerinde konuşlanmış şirketler, sanayi işletmelerimiz ile yapacakları ortak çalışmalar için böyle bir belgenin varlığını şart koşuyorlar.

Sosyal sorumluluk anlayışının bir işletmede yerleşmiş ve belgelendirilmiş olması, söz konusu firmanın imajının korunması ve geliştirilmesi açısından son derece önemlidir. Bu belgenin kaliteyi işaret etmesi nedeniyle rekabette üstünlük yaratıcı bir yönü olduğu da kuşkusuzdur. Bu belgenin varlığı ile işletme; çocuk işçi çalıştırmadığını, ayırımcılık yapmadığını, iş yerinde angarya bulunmadığını, çalışma uygunluğu açısından asgari şartların sağlandığını, sağlık ile güvenlik koşullarının uygun halde olduğunu tüm dünyaya karşı kanıtlıyor.

Dünya, giderek daha karmaşık bir bütün haline geliyor. Bu süreçte toplumu ve ekonomiyi oluşturan unsurların birbirlerine karşı sorumlulukları da artıyor. Sosyal sorumluluk anlayışının giderek daha fazla gündeme gelmesi, yaşanan bu sürecin bir ifadesidir.

Son söz: Dünyayı değiştirip dönüştürmek için ne denli istekli isek aynı oranda onun sürdürülebilirliğini sağlamak için de ısrarlı ve gayretli olabilmeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gürcan Banger Arşivi