Yaşamak çok güzel ama hayat şartları biraz acımasız ve belini büküyor herkesin. Sokağa çıktığınızda şöyle bir bakın etrafınıza, çoğu insanın suratı asık, yüzü gülmüyor pek çok kişinin. Bir telaş, bir koşturmaca herkeste. O yüzü asık, düşünceli insanların içlerini bilsek, beyinlerini okuma şansımız olsa kim bilir ne tilkiler dolanıyor kafalarında. Ne dertleri, ne sıkıntıları var kim bilir? Hani derler ya, “Allah dermansız dert vermesin” diye, çünkü dertler gelip geçici. Asıl önemli olan şey sağlık. Her dert, her sorun bir şekilde gün gelir halledilir, yeter ki Allah çaresi olmayan büyük kederler vermesin bizlere.

Ne güzel de söylemiş büyüklerimiz; “Dert dediğin nedir ki, deniz kenarındaki kumdaki ayak izleri… Bir dalgayla gelir, bir dalgayla gider…” Onun için her şeyi fazla kafaya takmamak lazım bu hayatta. Stresi hayatımızdan tamamen çıkartmamız lazım sağlıklı ve mutlu bireyler olabilmemiz için. “Mümkün mü?” dediğinizi duyar gibiyim ama inanın mümkün!..

Daha uzun ve daha sağlıklı yaşama hakkınızı kullanmak istiyorsanız öncelikle rahat bir insan olmalısınız. Huzur belki de insan hayatındaki en önemli etmenlerden biri. Sıfır stres, daha çok spor, daha düzenli beslenme, daha kaliteli bir yaşam tarzı, size iyi gelen insanlarla bir arada olmak, bir de alkol ve sigaradan olabildiğince uzak durmak. Bunlar okurken kolay, fakat uygularken zor gibi görünse de şuna inanın ki gerçekten istenirse eğer insanın yapamayacağı, elde edemeyeceği hiçbir şey yok bu hayatta. Önemli olan istemek ve başarmak için biraz çaba göstermek, sabretmek… Çünkü sabırlı olursanız Allah’ta size bu sabrınızın mükafatını eninde sonunda fazlasıyla veriyor, inanın buna.

Hadi hemen şimdi gelin siz de hayatınızda değişiklikler yapın, sizi mutlu edecek ve daha iyi yaşamanıza olanak verecek yeni kararlar alın. Önceliklerinizi belirleyin, isteklerinizi ve hayallerinizi henüz vakit varken, yaşıyorken ve hiçbir şey için geç değilken bir an önce uygulamaya geçirin. Çünkü inanın hayat çok kısa…

Ertelemeyin isteklerinizi, ileride belki de çok geç olabilir ve yapmaya fırsat bulamayabilirsiniz. Siz siz olun hayatı dolu dolu yaşamaya, yaşadıklarınızdan da pişmanlık duymadan keyif almaya bakın. Ağzınızı kocaman açıp dolu dolu gülün surat asmak yerine, çılgın kahkahalar atın kulak çınlatırcasına. Her şeyin olumlu tarafını görmeye çalışın, çıkartın aklınızdan olumsuz düşünceleri, beyninizi kemiren düşünceleri çöpe, kafanızda oradan oraya dolanan tilkileri de ormana geri gönderin bir an önce.

Herkesi sevmeye çalışın. Çünkü hepimizi aynı Allah yaratmış, hem de aynı eşitlikte. Barışın küs olduklarınızla, incitmeyin çevrenizdekileri. Selam verme alışkanlığı edinin sokakta yürürken, tanımadıklarınıza bile selam verin, tebessüm edin. Sigarayı bırakın, alkolle yollarınızı ayırın, kumar oynayıp çoluğunuzun çocuğunuzun rızkını saçıp, savurmayın. Bunaldığınızda Allah’a isyan etmek yerine açın ellerinizi dua edin. Şükredin sağlıklı olduğunuza. Çünkü sağlığınızı dermansız bir hastalığa kurban ettiğinizde, o hastalığın pençesinde kıvranıp dururken inanın hiçbir şeyiniz kalmıyor, ne maddi ne manevi. Yaşamın ne denli kıymetli ve çaresizliğin de ne kadar zor olduğunu işte o an çok daha iyi anlıyorsunuz.

Hadi izin verin kendinize, yarın hayata yeni bir başlangıç yapacağınız, güzel ve umut dolu bir gün olsun sizin için. Bembeyaz ve tertemiz açacağınız bu yeni sayfada ise size her zaman sağlık, huzur, sevgi ve mutluluk yoldaş olsun.