Ah bu ego! Hep bir üstünlük çabası.. Her şeyde olduğu gibi ilişkilerde de ego yapmaktan bahsedeceğim. Egonun bilinmezliği ve kaybettirdikleri..

Bu ego denilen şey bir maske gibi. Takıyorsun gerçeği göstermeyen maskeni, kayalara çarpa çarpa sularda yüzüyorsun. Çarptıkça anlıyor musun? Hiç zannetmiyorum. Ego o kadar ele geçirmiş ki seni görmemekte ısrarcısın.

Hepimizin içinde biraz ego vardır. Ama ben bugünkü yazımda egosu gereğinden fazla yüksekleri konu alacağım. Ne demişler “her şeyin fazlası zarar”

Size bir başka hikâyeden değil kendi hikâyemden bir örnek vereyim. Eski erkek arkadaşım kendi doğru zannettiği şeyler yüzünden egosuna sarmalandı ve asla gerçekleri görmüyor. Daha doğrusu görmek istemiyor. İlk etapta birkaç kere gerçekleri göstermek istesek de bizde artık onu ego uykusundan uyandırmama kararı aldık.

Çünkü ne kadar göstermeye çalışsan da boş. O Hiçbir şeyin farkında değil ve inanın bir süre sonra hiçbir şeyin farkında olmayan birini de kimse fark ettirmeye çalışmaz. Doğru olmadığını bildiğin bir şeyin doğru olduğundan çok emin. Bir süre sonra o insana sen hatalısın deme gereksiniminde bile bulunmuyorsunuz.

Yüksek egolu insan kaybettiklerini de anlamaz. Kendini kaybetmesi ya da kendi egosunu bilmesi bir yana, hayatta kaybettiklerini de anlamaz. Ona göre aslında olan karşısındaki alınganlık yapmıştır, siz egolusunuzdur vs. yani kısacası olan olmayan ne varsa tamamen karşısındaki insanlara yükler olumsuzlukları.

Bu tarz insanlar zaten kendilerini herkesten çok farklı görür. İlk tanışmalarda herkese kendilerini sevdirirler. Kendilerini görmek istedikleri kişi gibi gösterirler. Ama olası bir rekabet durumunda bütün zehirlerini akıtırlar. Ve sürekli çevresindeki dost dediği ya da eş dediği insanları kaybederler.

Uzun lafın kısası, ilişkilerimizde gerek arkadaşlık olsun gerekse sevgilimiz ile kurduğumuz ilişkide yüksek egodan kaçının. Yoksa egonuz yüzünden insanlar sizden kaçacaktır.