1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Adam gibi Adam, Kadın gibi Kadın...

Bundan yıllar önce…
-Cumhurbaşkanı geldiğinde, bütün yollar kapatılıp, hayat felç olmadığında…
-Bakanlar geldiğinde, bütün daire müdürleri karşılama için tek sıra dizilmediğinde…
-Açılış ve tören alanlarına minicik çocuklar yazın sıcağı, kışın soğuğunda zorla dikilmediğinde…
-Aynı binada görev yapan dört müdür aynı yere dört ayrı makam aracı ile gitmediğinde…
-Memur vatandaşı azarlamadığında…
-Cinsiyet ayrımı yapmadığımızda…
-Torpili yaşamımızdan çıkartmadığımızda…
-Siyaseti menfaat için yapmadığımızda…
-Kul hakkı yemediğimizde…
-Trafikte kurallara uyduğumuzda…
-Devlet her vatandaşına sahip çıktığında…
-Eğitimde bilimsellikten uzaklaşmadığımızda…
-çocuk tacizleri ve kadın cinayetlerine son verdiğimizde…
-Suçlular cezasız kalmadığında…
-Sağlıkta herkese eşit hizmet verebildiğimizde…
-Devletimizin bilim adamları, sanatçılar ve sporculara sahip çıktığında…
-Yatırımcının, sanayicinin, tüccarın önündeki engelleri kaldırdığımızda…
-çiftçiye sahip çıkıldığında…
-İşçinin güvenliği sağlanıp, çiftçiye destek verildiğinde…
-Yargının bağımsız olduğunda…
-ülke olarak evrensel değerlere bağlı kaldığımızda…
-çevreye sahip çıkıldığında, tüm canlıların yaşamları korunduğunda…
-Gelir adaleti sağlandığında…
Bu ve benzeri tüm eksiklikler giderildiğinde bu ülke ADAM olur” diye bir yazı yazmıştık…
Yıllar önce yazdığımız bu yazıda yapmış olduğumuz “Adam” benzetmesinin bugün ne kadar yanlış bir benzetme olduğunu, yazımızı bir kez daha okuduğumuzda anladık.
Aslında keşke şöyle demeliymişiz:
-“Bu ülke tüm bu eksikliklerini giderip, bakım yapıp, çirkinliklerinden uzaklaşarak kendine  çeki-düzen verirse KADIN gibi olur” 

çünkü…
Yıllar geçtiği halde aynı noktadayız…
Hiçbir değişiklik olmamış. Tüm bu saydıklarımızda bir arpa boyu dahi yol alamamışız.…
Bu elbette hayıflanacağımız bir durum.
Baksanıza…
ülke olarak yıllardır Adam gibi Adam da olamıyoruz, Kadın gibi Kadın da…


.....


AK Partili olmayanları zaten işe almıyorlardı ki!


İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde iki seçim arası işçi alımı yapılıyor.
Belli ki, giderayak birilerinin torpili ile işe sokulmuşlar.
Ekrem İmamoğlu seçimi kazandığında bu işçiler işten çıkartılıyor.
İşten çıkartılan işçiler eylem yapıyor…
AK parti cenahından ise şöyle bir eleştiri geliyor:
-“İşten atılanların tümü AK Partili”
İşte bu eleştirinin hiçbir mantığı yok.
Zira…
İşten atılanların AK Partili olması kadar doğal bir şey yok.
çünkü…
AK partili olmayanlar zaten yıllardır işe alınmıyorlardı ki!


.....


Güldürdü bizi…


Haber şöyle: “Fatih Belediyesi bünyesinde kurulan Mehter Takımı için bir yılda eski parayla 11 Trilyon lira para harcanmış.”
Söz konusu habere, sosyal medya üzerinden yapılan yorum:
-“İstanbul fetih ediğinde bile bu kadar para harcanmamıştır”


.....


Siz olsaydınız hangisini işe alırdınız?


Bir kurulmuşun yöneticisi iş alımıyla ilgili ilginç bir paylaşımda bulunmuş sosyal medya hesabı üzerinden…
Söylediği şu:
-“Mülakat için davet ettiğimiz aday görüşmeye babasıyla geldi. Hep birlikte mülakat yaptık. Hatta zaman zaman ‘Cesaretsizdir. Yanıt veremez’ diyerek aday yerine babası yanıt verdi.
Ne mi yaptım? O kadar tecrübesiz, o kadar masum ve ürkekti ki, titreyen ellerini tutmak zorundaydım. İşe aldım. 1yıl içinde istenilen düzeye getirmeye niyet ettik. Bunu neden mi paylaştım. O kadar da acımasız olmayalım. Hep en iyisini aramaktan başka şeyleri kaçırıyor olabiliriz.”
İşte söz konusu bu paylaşımın altına 2 binden fazla yorum yapılmış…
Yorumları okuduğunuzda, yorum sahiplerinin ikiye bölündüğünü görüyorsunuz…
Yorumların tümünü burada yazmamız elbette mümkün değil…
Ancak…
Bir grup, “Herkesin bir şansa ihtiyacı var” düşüncesinden hareketle, o adaya bir şans tanımış olmasını onaylayıp, böyle bir davranış sergileme cesareti gösteren yöneticiyi kutluyor.
-“siz doğru olanı yapmışsınız. O aday ürkek ve çekingen diye işsiz mi kalsın. O da herkes gibi bir şansı hak ediyor” diye onaylıyor alımı yapan yöneticiyi.
Diğer bir grup ise, duygusal faktörlerle işe alınan, sorulara cevap verme cesareti dahi olmayan birinin işe alınmasının, daha iyi olan adaylara yapılmış büyük bir haksızlık olacağını söyleyerek karşı çıkıyor.
Yöneticinin bu adayı işe almasının torpilden farkı olmadığını belirten bu gruptakiler “Daha iyi durumda olan adaylara ‘sırf bu nedenle elendin’ demek ne kadar doğru bir hareket olur ki?” diyerek, yöneticiyi bu tavrından dolayı eleştiriyor.

Sonuç olarak…
Ortada, iş başvurusunda bulunmuş, iş görüşmesine babasıyla gelmiş, ürkek, çekingen, cesaretsiz, sorulara bile cevap vermekten korkan ama yönetici tarafından şans verilerek işe alınan bir genç var…
Bir de, söz konusu gencin işe alınmış olmasına yönelik  “Herkes bir şansı hak ediyor” diyerek bu yöntemle işe alımı onaylayanlar ile “Daha iyi adaylara yapılmış büyük bir haksızlık” diyerek, işe alım yöntemini onaylamayan iki farkı grup var.
İnsan gerçekten karar verme konusunda ortada kalıyor…
Siz olsanız ne yapardınız?
İşin içine duygusallığı da katıp, herkesin bir şansa ihtiyacı olduğunu mu düşünürdünüz?

Yoksa…
Daha iyilerine haksızlık olacağından hareketle, profesyonelce mi hareket ederdiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi