1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Ağam bizimle fena eğlenir!

Zalim olan Ağa su kuyusu açtırmak için Ankara’dan müdür getirir köye…
Devlete bedava su kuyusu açtıracak ya, müdüre uzun uzun anlatır nasıl iyi ve yardımsever bir Ağa olduğunu…
-“Bu köylerde yaşayan herkesin karınlarını doyururum, maaşlarını veririm, başlık paralarını bile öderim”
O sırada müdür öküzün yanına koşulmuş tarla süren Kibar Feyzo’yu görür.
Başlık parasını ödeyemediği için gece gündüz çalışmaktadır Feyzo…
Müdür gördükleri karşısında şaştırır,  kızar!
-“Bu mu senin iyi Ağalığın?” diye bir güzel haşlar ağayı…
Müdürün yanında yalanı ortaya çıkan Ağanın tavırları anında değişir.
çağırır Feyzo’yu yanına…
önce “Oğlum niçin öküz koşturmuyorsun da kendin yapıyorsun. Gidip bizim öküzlerden birini almıyorsun?” der sevecen bir hale bürünerek
Ardından da…
Yanındaki Marabaya dönüp “Feyzo’ya 6 bin lira verin. Ne kadar başlık parası borcu varsa ödesin” talimatı verir.
Müdürün yanında tavır değiştiren Ağasının söylediklerine bir türlü inanamaz Feyzo…
Bu şaşkınlık içinde müdüre dönüp, o müthiş repliği söyler; “Ağam benimle eğlenir”
Ardından da şunu söyler:
-“Herhalde başına güneş geçmiştir”
HHH

önceki gün Eskişehir’e gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın “Yüksek Hızlı Tren Eskişehir’deki TüLOMSAŞ’ta üretilecek” sözlerini duyunca, ister inanın ister inanmayın Kibar Feyzo filmi ve o filmde Kemal Sunal’ın canlandırdığı Feyzo’nun “Ağam benimle eğlenir” repliği geldi.
***

Nasıl gelmesin ki?
Bakan aynı bakan… Yani Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan.
Konu aynı konu… Yani Yüksek Hızlı Tren üretimi…
Bundan iki ay kadar önce(tam tarihi 23 Kasım 2019) Sakarya’ya gitmiş aynı bakan…
TüVASAŞ fabrikasını ziyaret etmiş.
Burada ne demiş biliyor musunuz?
-“Hızlı Tren Setlerini Sakarya’da üreteceğiz” demiş…
Sakarya’nın gazeteleri de Bakan’ın bu sözlerini “Bakan’dan Sakarya’ya Hızlı Tren üretim müjdesi” diye duyurmuş…
***

Aynı bakan 2 ay sonra yani önceki gün Eskişehir’e geliyor…
TüLOMSAŞ’ı ziyaret ediyor…
Burada ne dese iyi?
-“Hızlı Tren üretimi Eskişehir’de ve TüLOMSAŞ’ta yapılacak” diyor…
Hızlı Tren üretimini her ziyaret ettiği şehre beraberinde taşıyor mübarek!
Sakarya’ya gidiyor “Hızlı Treni siz üreteceksiniz” diyor…
 Eskişehir’e geliyor “Hızlı tren Eskişehir’de üretilecek” diyor…
üstelik bunu 2 ay içinde yapıyor…
Halbuki yanında çekineceği müdür falan da yok ama…
Ağa bizle çok fena eğleniyor!


.....


Ağzına kürekle vurası geliyor insanın…


Adamın işyerinde elemana ihtiyacı var…
İlana çıkıyor bulmak istediği eleman için…
Kriterlerini şöyle sıralamış;
-“Bilgisayar üzerinde her türlü tasarımı yapabilen, kodlama bilen, e-ticaretten anlayan, adwords’u iyi bilen. İçerik üretme kabiliyeti olan, metin yazabilen, en az bir yabancı dili çok iyi bilen ve sosyal medya konusunda uzmanlığı olan elemanlar aranıyor”
Saydıklarının her biri 7 ayrı meslek aslında.
Adam uyanık ya, 7 kişinin yapacağı işi bir kişiye yıkacak…
6 kişiye maaş vermekten kurtulacak.
İyi ki “kahve yapmayı bilen, bulaşıktan az buçuk anlayan” falan diye koymamış ilana.
Yahu!
Bu kadar meziyete sahip biri zaten gelip de senin yanında niye çalışsın?
İşsizlik arttıkça bazı işverenlerin selden odun kapma sevdası da aynı oranda artıyor…
Kendini akıllı, milleti de geri zekalı zanneden bu tür insanların da ağızlarına kürekle vurası geliyor…


.....


Herkes görüyor, herkes söylüyor ama ne çare!


-"Sizce Eskişehir’in en temel sorunları nelerdir?" diye sorsak…
Eminiz ki her biriniz ayrı bir sorunu gündeme getirir.
Bazılarınız:
-"çevre yolları yetersiz. O yüzden yeni çevre yolları biran önce yapılmalı" der…
Bazılarınız ise:
-"çevreyolunun etrafında ki mahalleler çok ilkel görüntü sergiliyor. Biran önce kentsel dönüşüm çalışmaları yapılmalı" diye görüş belirtir.
Bunun yanı sıra…
-"Koca şehirde bir tane kent meydanı yok" diyen…
-"Mevcut 3 güzel parkın yanı sıra, şehrin 3-4 yerine daha benzeri parklar yapılmalı" diye görüş belirten…
-"Ne olacak bu trafiğin hali?" diye soran da mutlaka çıkar.
Dahası, içinizden:
-"Kaldırımda yayadan çok araç var"
-"Şehir merkezi tabela cehennemi gibi"
-“kaldırımların üzerinde yürümek cambazlık istiyor”
-"Bisikletler için ayrılmış yol yok." diyenler de muhakkak olur.
Hatta…
-"Asfaltlanan yer iki gün sonra kazılıyor ve işin tuhafı kazıldığıyla kalıyor" diyenlerden tutun da…
Hamamların pis olduğunu, Esnafın çevresini resmen işgal ettiğini, çöplerin zamanında toplanmadığını söyleyenler dahi olur.
Sonuç olarak…
Vatandaşın tespit ettiği bu ve bunun benzeri sorunlar, hepimizin her gün karşılaştığı ve gözle görülür sorunlar.
üstelik…
Gazeteci olarak bizim sürekli dile getirdiğimiz sorunlar bunlar.
Neticede…
Hepsini toplasanız 10’u-15’i geçmiyor Eskişehir’in var olan sorunları.
Bizim ve halkın bildiği bu sorunları, bu kenti yöneten seçilmiş ve atanmışların bilip görmemesi mümkün değil.
Merak ettiğimiz?
Bu bilinen ve görülen sorunlar niçin bir araya gelinip de ortadan kaldırılmıyor?
Hâlbuki…
Yukarıda saydığımız sorunların büyük bir bölümü, yönetenlerin oturduğu yerden bile verebileceği talimatla çözülecek cinsten…
Ama olmuyor…
Bu şehri yönettiğini zannedenler, başarılı olduklarını ispatlama adına mevcut sorunları görmezden geliyor.
Kendilerine göre “olmayan” sorunu da çözme yoluna gitmiyor.

İyi de…
Bu şehirde yaşayan herkes, onların görmek istemediği bu sorunları görüyor ve bu sorunlarla yaşamak zorunda kalıyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi