1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

AK Parti il başkanlığı...

AK Parti'de virüs salgını nedeniyle ertelenen kongreler önümüzdeki süreçte yapılacak.
Mevcut il başkanı Zihni çalışkan'ın yeniden il başkanı olup olmayacağı partide merak konusu.
Merak edenlerin başında da kendisi geliyordur.
Son günlerde İlçeleri, çarşıları-pazarları turlamasına bakılırsa Zihni çalışkan il başkanlığı görevine devam etmek istiyor.
Zihni çalışkan il başkanlığına devam etmek istiyor ve bunu istediğini açıkça hissettiriyor hissettirmesine de, bu köşede sık sık dile getirdiğimiz gibi AK Partide görev çok isteyene verilmiyor.
İl başkanının kim olacağına genel merkez yöneticilerinin yönlendirmesinin de katkısıyla Erdoğan karar veriyor.
Erdoğan önüne gelen isimlere bakıp, gerek gördüğünde karşısına alıp konuşarak "Şu isim olsun" diyor, o ismin il başkanı seçileceği kongre arkadan geliyor.
Belirlediği o ismin dışında bir başka isim aday olamıyor.
Olanlar ise kendini bir anda partinin dışında buluyor.

***

Doğrusunu söylemek gerekirse, Zihni çalışkan'ın önümüzdeki süreçte yeniden il başkanı olacağını düşünenlerdendim.
Zira...
Mevcut il başkanlığının kendisine bir avantaj sağladığı, görev süresi içinde çok bariz hata yapmadığı dikkate alındığında "Yapılacak kongrede muhtemelen yeniden il başkanlığına getirilir" diye tahmin ediyordum.
Ancak...
Son günlerde parti çevrelerinde il başkanlığı için bir ismin yoğun olarak konuşulmaya başlaması, beni de tereddüde düşürdü.
Bir-iki kişiden duymuş olsam üzerinde dahi durmayacaktım.
Fakat...
Aynı ismi birkaç kişiden birden duyunca, kendi kendime "Galiba  bu işin altı çok da boş değil" diye düşündüm.

***

Sizi daha fazla merakta bırakmayayım.
AK Partide il başkanı olacağı konuşulan isim, aslında partinin eski il başkanı olan Dündar ünlü...
"İl başkanı olacak" denildiğinde, bunu söyleyenin samimiyetine güvenmemize rağmen ciddiye almamış ve "Niye olsun ki?" diye soruya soru ile karşılık vermiştik.
öyle ya;  "Dündar ünlü il başkanı olmak isteseydi, son yapılan milletvekili seçimleri sonrasında olurdu. Kendisine "Gel istiyorsan il başkanı ol" diye teklif de yapıldı. Ama o bunu istemedi. İsteseydi, seçim sonrası Milletvekili adaylığı yüzünden istifa ettiği il başkanlığına kolayca geri dönerdi. Zaten kabul edip dönseydi, Zihni çalışkan il başkanı olamazdı"
***

-"O o zamandı. Onun üzerinden 2 yıl geçti." dedi ünlü'nün il başkanı olacağında ısrar eden AK Partili.
2 yılda neyin değiştiğini sorduğumuzda ise "Bir kere Dündar ünlü hakkının yenildiği düşünülen bir isim. Kendisi de bu konuda 4'ncü sıra kırgınlığı yaşadı. Seçimlerden sonra teklif edilmesine rağmen il başkanlığına dönmeyi kendine yakıştıramadı. Böylece aktif siyasetten 2 yıl uzak kaldı. öte yandan yöetimindeki isimlerle irtibatı hiç koparmadı. O ekip de ünlü'nün yeniden il başkanı olmasını istiyor. Sen benim söylediklerimi yabana atma. Dündar ünlü önümüzdeki kongrede il başkanı olursa da şaşırma" dedi.

***

Şu son birkaç gün içinde, yine parti çevresinden birkaç kişinin benzeri şeyler söylemesi ve "Dündar ünlü il başkanı olur" demeleri bende, konunun dedikodu boyutunu aşıp, gerçeklik payını arttırdığı düşüncesini doğurdu.
Siyasette elbette bugünden yarına çok şey değişir.
Bu gün söylenenlerin yarın gelişen olaylar karşısında hiçbir hükmü kalmayabilir.
Ancak...
Yukarıda da uzun uzadıya anlattığımız üzere şu sıralar parti çevresinde Dündar ünlü'nün il başkanı olacağı konuşuluyor.
AK Partide siyaset yapanların  "Olurum ya da kesinlikle olmam" deme lüksü olmadığı için arayıp kendisine sormadık bu meseleyi.
"Nasıl olsa süreç bize gösterecek" diye düşündük.
O yüzden...
Bekleyip görelim bakalım!


.....


çıkartılmayacak madene sevinmek!


Enerji Bakanı Nadir Toprak Elementleri’nin yolculuğuna başlanacağını duyurdu.
-“Sivrihisar’da önemli miktarda nadir toprak Elementleri var. Hatta bu elementleri yerli otomobilde de kullanacağız” dedi.
Bu elementi çıkartmaya ve işlemeye yönelik tesisler kurmayı planladıklarını da sözlerine ekledi.
Eskişehir adına sevindirici bir haber.
Düşünsenize; çok kıymetli elementler, Sivrihisar ilçesinin altında yatıyor…
Yer altında maden bulunduğunda ister istemez seviniyoruz.
O madenin çıkartılıp işlenmesi söz konusu olduğunda da çevreyi ve canlı yaşamını düşünüp, karşı çıkıyoruz.
Tıpkı “Eskişehir’in altı zengin kömür yatakları ile kaplı” haberi sonrasında sevinip, bu kömür yüzünden kurulacak termik santrale haklı olarak karşı çıktığımız gibi.
Bu gün için Sivrihisar’ın altında var olan Nadir Toprak Elementleri haberi sevindiriyor…
Yarın muhtemelen bu madenlerin çıkartılması, işlenmesi, tesisler kurulması gündeme geldiğinde, haklı olarak çevre ve doğal yaşamın olumsuz etkileneceğini düşünüp, karşı çıkacağız.
O yüzden…
çıkartılıp işlenmesine karşı çıkacağımız bir madenin varlığına niçin seviniyoruz?
Bunu da anlamak mümkün değil!


.....


Yöneten-yönetilen…


Yöneten insan; Seçilen, sorumluluğu alan, kendini feda eden, risk alan, koruyan kollayan kişidir…
En azından yapılabilecek en basit tanımı budur.
 Yönetilenler ise; Seçen, mesuliyeti veren, korunan ve gözetilenlerdir.
Yöneten olmadan yönetilenler olmaz…
Yönetilenler yoksa yöneticiye de gerek yoktur.
O halde şöyle bir gerçek çıkıyor karşımıza…
-“Yöneten ile yönetilenler birbirini tamamlayan unsurlardır.”

Yani…
Bilinen bir tanımlamayla, her ikisi de elmanın birer yarısıdır.
Bu durum, her ikisinin de, yani yöneten ve yönetilenlerin birbirlerine muhtaç olduğu gerçeğini ortaya çıkartır.

“İnsanlar layık olduğu şekilde yönetilir” sözü işte o yüzden söylenir.
“siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz” sözü de öyle.
Huzurlu bir toplum, yöneten ile yönetilenlerin aynı amaç doğrultusunda çalışmasıyla mümkün olur.
Huzursuz bir toplumun oluşmasındaki en büyük faktör de, yöneten ile yönetilenlerin farklı amaçlarının olmasıdır.
Tüm bunlardan sonra şöyle bir gerçek çıkıyor ortaya…
Eğer orta yerde kötü bir yönetici varsa, bu kötü yöneticinin kabahati aynı oranda yönetilenlerdedir.
Bu yazı ile bir mesaj verme niyetinde falan değiliz.
Sadece…
Yöneten ve yönetilenler üzerine şöylesine bir beyin jimnastiği yapalım istedik.
O kadar…


.....


BİRAZDA GüLMEK LAZIM


Okuldan gelen kız koşarak mutfağa annesinin yanına gelmiş;
- Anne, annecim, okulda bu gün alfabeyi saydık, herkes C ye kadar saydı, ben G ye kadar.. bak;
- A, B, C, D, E, F, G .
Anne;
- Aferim benim güzel, akıllı kızım.
çocuk;
- Bütün bunlar sarışın olduğum için, di mi annecim? .
Anne;
- Evet, güzel kızım .
Ertesi gün;
- Anne, annecim, okulda bu gün sayı saydık, herkes 4 e kadar saydı, ben 9 a kadar.. bak, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 .
Anne;
- Aferim benim güzel, akıllı kızım .
çocuk;
- Bütün bunlar sarışın olduğum için, di mi annecim? .
Anne;
- Evet, güzel kızım .
Ve ertesi gün;
- Anne, bu gün beden eğitimi dersinde soyunma odasındaydık, bütün kızların göğsü tahta gibi dümdüzdü, bir tek benim göğüslerim kocamandı. Bu da sarışın olduğum için di mi annecim .
Anne; - Hayır yavrum, onlar 7 sen 24 yaşında olduğun için…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi