Biri iktidar, diğeri Ana muhalefet partisi.
AKP ve CHP…
Sağın ve solun iki ucunda ki iki parti.
Ne görüşleri benziyor, ne siyaset yapış tarzları.
örneğin;
-AKP de kimin il başkanı olacağı aylar öncesinden bellidir. CHP'de ise, son gün aday olanın bile seçilme şansı vardır.
-AKP'de biat kültürü yerleşmiştir. CHP'de ise, her üye adeta bir genel başkan havasındadır.
-AKP'de il Başkanı ve Milletvekili öyle ulu orta eleştirilemez. CHP de ise, İl başkanı ve Milletvekilinin uluorta eleştirilmediği an yok gibidir.
-AKP'de öyle kavga gürültü olmaz. Olsa bile bu dışarıya yansımaz. CHP'de ise dışarıya yansıyan kavgasız gün geçmez.
-AKP'de, parti içi yarış yoktur. CHP'de ise siyaset, parti içi yarış üzerine inşa edilmiştir.
-AKP'de iş başına getirilen yöneticilere saygı duyulmak zorunluluğu vardır. CHP'de ise iş başına gelen yöneticilere eleştiri ve muhalefet esastır.
-AKP'de ciddi çalışma esastır, CHP de ise çalışma pek sevilmez.
-AKP, İlçe ve Beldelere sık sık ziyaret düzenler. CHP ise aynı ilçe ve beldelere tabela asmak için bile zor gider.
-AKP en küçük bir programda bile hemen organize olur. CHP ise en büyük organizasyonda yöneticilerin yarısını dahi bulamaz.
-AKP de teşkilat ile Belediye Başkanları arasında göstermelik de olsa birlik görüntüsü vardır. CHP de ise, Teşkilat ile Belediye Başkanları arasında ki husumet açık açık ortaya konur.
-AKP, Camilerde, Kahvehanelerde ve evlerde siyaset yapmayı sever. CHP ise mekânlarda.
-AKP seçim kazanmak için her yolu dener. CHP ise seçim kaybetmek için ne gerekiyorsa yapar.
-AKP, toplantı üstüne toplantı yapmayı sever. CHP ise, "Kavga çıkar" endişesiyle toplantı yapmaktan kaçar.
-AKP de esas olan yukarıdakilerin kararıdır. CHP de esas olan ise herkesin kendi kararı.
-AKP'de "Seçimin önü arkası olmaz. Büyüklerimiz bilir" düşüncesi vardır. CHP'de ise önseçim isteği kaçınılmazdır.
-AKP'de adaylar açıklanınca, herkes o aday etrafında toplanır. CHP'de adaylar açıklanınca ilk tepki partililerden gelir.
-AKP'de geçmişi kurcalama huyu yoktur. CHP de ise, geçmişle ilgili bol bol kuyruk acısı vardır.
-AKP'de görevden alınan köşesine çekilip  gider, CHP'de görevden alınan ortalığı yakar gider.
-AKP'de “Gelen ağam giden paşamdır”, CHP'de giden de gelen de makbul değildir ve eleştirilir.
İşte bu yüzden…
AKP nin aldığı oy, yapılan bunca ciddi çalışmaya rağmen alınmış oydur. CHP nin aldığı oy ise, hiçbir şey yapılmadan alınan oydur.
Sözün kısası.
AKP'de biat etmek için büyük uğraş vardır, CHP'de ise biat etmeme direnci.
Belki de bu yüzden AK parti sürekli iktidarını muhafaza etmeyi başarıyor.
Belki de bu yüzden, CHP hep muhalefete mahkum oluyor.

Sonuç olarak…

AKP'de biat kültüründen doğan, ihlal edilmesi halinde herkesin tepkisini çekecek olan doğal bir disiplin vardır.
CHP'de ise, biat kültürüne direnme adına, kendi partisinin yöneticisi ve seçilmişine dahi eleştiri ve söylem özgürlüğü…
Hangi yöntem daha doğru bilemiyoruz ama…
Her iki partinin bulunduğu yere baktığımızda ve önemli olanın da “Netice” olduğu göz önüne alındığında, insan ister istemez bunu uzun uzadıya sorgulamak durumunda kalıyor.

.....

CHP’de işler nasıl yürüyor?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin en güçlü isimleri şüphesiz Belediye Başkanlarıdır…
Güç onlardadır.
“Teşkilat” denilen yapıyı onlar organize eder…
Kongreler öncesinde, partinin tüm üyelerine “mahallenizde şu isimleri delege çıkartacaksınız” talimatı ulaşır.
üyeler, belediye başkanlarının istediği delegeleri seçerler…
Böylelikle seçilen delegeler belediye başkanlarının istediği delegeler olmuş olur…
Sonra, yine belediye başkanları tarafından o seçilmiş delegelere “Şu ismi il ve ilçe başkanı seçeceksiniz talimatı gider”
Böylelikle seçilen il ve ilçe başkanları ile yönetimleri, belediye başkanlarının istediği il ve ilçe başkanları olmuş olur…
Bu arada, kongrede genel başkan ve parti yönetim ile organlarını oylarıyla belirleyecek “kurultay delegeleri” de belirlenir…
Bütün delegeler belediye başkanının sözünden çıkmayan delegeler olduğu için, kurultay delegeleri de belediye başkanlarının belirlediği isimlerden oluşur.
Böylece belediye başkanları partide de güçlü hale geliverir…
Yönlendirdiği kurultay delegeleri ile destek verdiği genel başkanın gözdesi oluverir.
CHP’de delegelerin, milletvekili ve belediye başkan adaylarını belirlemesine asla izin verilmez…
Her defasında “yapısı sağlıklı değil” denir…
Ama aynı sağlıksız yapı ile delegelerin içinden çıkan kurultay delegeleri,  genel başkan ve yönetimi dahil partinin en üst organlarında kimlerin olacağını belirler…
Böyle de enteresan bir çelişki mevcuttur CHP’de…
Sonuç olarak…
Her dört kişiden birinin oyunu alan CHP’de karar, çoğunluğu belediye başkanlarının adamı olan 1200 kurultay delegesinin elindedir…
Belediye başkanları, yeniden adaylığı garantileme adına, sahip olduğu kurultay delegeleri ile mevcut genel başkanın yanında durmayı sürdürdükçe, CHP’de yönetim değişimi çok sık yaşanan bir durum olmaktan çıkar…
Kim bilir?
Belki de partide yaşanan bütün sıkıntıların nedeni, partiyi ve teşkilatları belediye başkanlarının kapısında muhtaç olmaktan kurtarılmasıyla mümkündür…

.....

Yapıyorsunuz bir iş…

Büyükşehir Belediyesi Borsa Caddesi ve etrafında asfaltlama çalışması yapıyor.
Bu güzel bir şey.
Güzel olmayan ise asfalt çalışması nedeniyle kapatılan yolların önünde ve çevresinde herhangi bir yönlendirme yapmaması…
Yani…
Sürücülere yolun kapalı olduğuna dair bir tabela bile koymayıp, araçların çevre yoluna ya da başka yere gidebilecekleri güzergahı tanıtmamış olması.
Dün bu konuda bir hayli telefon aldık…
çoğu araç sürücüsü o bölgede dönüp durmuş saatlerce.
Başka şehirlerden gelen insanlar araçlarıyla çevre yoluna çıkışı bir türlü bulamamış.
Olay resmen arapsaçına dönmüş asfalt çalışması yapılan bölgede.
Her defasında söylüyoruz…
Bir iş, güzel de bir iş yapılırken bir türlü hatırlanmayan detaylar, yapılan işin güzelliğini de alıp götürüyor.
Tıpkı yukarıda verdiğimiz örnekte olduğu gibi.
çok mu zor oraya “Yol asfalt çalışması nedeniyle kapalıdır” tabelası koymak?
çok mu zor,  asfalt çalışması nedeniyle alternatif güzergahı tabelalarla göstermek?
Asfalt dökmekten daha kolay şüphesiz.
Ama biz bu alışkanlığımızda hep denizi geçip havuzda boğuluyoruz…