1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Alpay öyle bir tüy dikti ki...

Siyasi görüşü belliydi.
Eskişehirspor'a nasıl geldiği de.
Daha geldiğinin ertesi günü "Beni ne takımlar istedi ama Cumhurbaşkanımız git deyince geldim" demesi bile, belli olan siyasi görüşünü zaten tescilliyordu.
Galibiyet alınan bir maç sonrası Erdoğan ile yaptığı konuşma sırasında eriyip bitmesi dahi, hangi kanalda olduğunu gösteriyordu.
AK Parti fikrine yakın olduğunu herkes biliyordu anlayacağınız.
AK Parti tarafından korunup kollandığı gayet açıktı.
Ama tüm bunlara rağmen Eskişehirspor taraftarı kabullendi kendisini.
-"Bize ne AK Partililiğinden. Spora siyaset karıştıracak değil herhalde. İşini ve Eskişehirspor'u şampiyon yapsın yeter" dedi taraftar.
Buna rağmen...
Bu takdir edilesi kabullenişe rağmen o kalktı...
Takımının başında görevli bir teknik direktör olmasına rağmen...
Takımı şampiyonluğa oynayan bir takım olmasına rağmen...
Hatta...
Eskişehirspor taraftarının en önemli özelliğinin, spora siyaset karıştırılmasından hiç mi hiç hoşlanmamalarına rağmen...
O kalktı ve "Referandum'da Evet diyorum. Sen ne diyorsun?" videosu çekip, sosyal medya üzerinden yayınladı.
O zaman da karşı çıktık bunu yapmasına...
O zaman da eleştirdik bu yaptığını.
Elbette herkesin siyasi düşüncesini açıklama hakkı vardı.
Herkes siyasi görüşünü her ortamda dile getirme özgürlüğü de vardı.
Fakat...
O'nun, Eskişehirspor hassasiyetini gözeterek bu hakkını da özgürlüğünü de kullanmaması gerekiyordu.
Her şeye rağmen yaptı.
Hatırlıyoruz da...
Bunu yaptığının ertesi günü "Bu onun adına hiç iyi olmadı" dedik.
Alınacak ilk yenilgide bu yaptığının önüne konulacağını söyledik.
Nitekim dediğimiz de oldu.
Eskişehirspor kendi sahasında ağır bir yenilgi aldı.
Ve tıpkı dediğimiz gibi bu yenilginin tek sorumlusu oldu.
Yenilgi ve yenilgideki sorumluluğu ile birlikte ilk akla gelen de yapmış olduğu o video meselesi oldu.
Maçın bitiş düdüğü ile birlikte ona karşı başlayan bu yöndeki eleştiriler hala devam ediyor.
Eskişehirspor taraftarlarının büyük bir bölümü onu artık istemiyor.
İki gündür çektiği video ile alay ediyor.
Kısacası...
Alpay Eskişehir'de yapmaması gereken öyle bir şey yaptı ki...
Yaptığı şey; şirin gözükmek istediği AK Partinin bakan aracılığı ile Eskişehirspor'a bulduğu parayı da, yapılan yeni stadyumu da resmen hiç ettirdi.
Alpay keşke "Eskişehirspor siyaseti kullanır ama siyaset Eskişehirspor'u kullanamaz" kuralını bu şehre geldiği ilk gün öğrense ve buna uygun davranış sergileseydi.


 


.....


Referandum günü
yapılacağı duyurulan AöF sınavları ne olacak?


Yüksek Seçim Kurulu referandumun yapılacağı tarihi açıkladı.
Anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulacağı seçim 16 Nisan Pazar günü tarihinde yapılacak.
Referandum tarihi açıklandı açıklanmasına ama…
Referandumun yapılacağı tarihte bir başka önemli sınav var.
Açık öğretim Fakültesi’nin daha önce ilan ettiği bahar dönemi Ara sınavları yapılacak 16 Nisan tarihi’nde.
“yapılacak” diyoruz ama bu koşullarda bu sınavlar elbette yapılamayacak.

Zira…
Açık öğretim Fakültesinin sınavları da referandum seçimleri de bildiğiniz gibi okullarda yapılıyor.
İkisinin aynı anda yapılması mümkün değil.
Yüksek seçim kurulu referandum tarihini 16 Nisan olarak açıkladığına göre, Açık öğretim Fakültesi’nin aynı tarihte yapılacağını duyurduğu Bahar dönemi ara sınavları ertelemek durumunda.
Bu sınavların bir hafta sonrasına ertelenmesi mümkün değil çünkü bir hafta sonra 23 Nisan bayramı var.
Yani tatile denk geliyor.
Anlayacağınız…
Sıkıntılı bir durum var ortada.
Bu sıkıntılı durumu çözecek olan da Anadolu üniversitesi gibi görülüyor.
Bu yazıyı iki gündür gazeteyi arayan ve “bizim sınav tarihlerimiz değişti mi?” diye soran Açık öğretim Fakültesi öğrencilerinin talepleri üzerine yazıyoruz.
Yine onların “bizim sınav tarihleri nasıl ayarlandı?” sorusunun biran önce açıklığa kavuşması için de üniversite yönetiminden bir açıklama yapma yapmalarını yine onlar adına bekliyoruz…


......


Eski alışkanlık devam ediyor demek ki…


AK parti’nin İl danışma kurulu toplantısına katılan genel merkez yöneticisi, referandum’da nçin “Evet” oyu verilmesi gerektiğiyle ilgili bir çalışma yapıldığını söylemiş.
Bu çalışmanın daha sonra bir kitapçık haline getirildiğini belirterek “Bu kitapları teşkilatlarımızın tümüne gönderdik” demiş.
Ardından da…
Söz konusu bu kitapçığı kimlerin okuduğunu öğrenmek istemiş.
Salonda bulunanların neredeyse onda birinin ellerini havada görünce biraz kızmış.
-“Arkadaşlar bu kitapçığı biz sizler okuyasınız diye hazırladık. Hazırladığımız kitapta referandum çalışmaları boyunca nasıl davranmanız gerektiği, sorulara nasıl cevap vermeniz gerektiği ve nasıl bir çalışma yöntemi sergilemeniz gerektiği var. Ne olur okuyun bu kitapçığı” diye de kızdığını belli etmiş.
Genel merkez yöneticisi kızmakta pek de haksız sayılmaz hani.
Zira…
Eskişehir’deki AK parti’nin o eski alışkanlığı hala devam ediyor.
Ne mi o eski alışkanlık?
“Her şeyi liderin ismi ve karizmasına bırakıp, seçimlerde çalışıyormuş gibi yapmak” elbette.
Böyle yapınca…
Seçim kazanıldığında onlar kazandırmış oluyor, kaybedince ise liderin ismi ve karizması yetmemiş oluyor…
Ne güzel iş değil mi?


......


Biraz da gülmek lazım


Padişahın biri bir gün “Kim bana bir yalan söyleyebilirse bir küp dolusu altın vereceğim!” demiş. Yalancılar hemen Saraya koşuşturup başlamışlar yalan söylemeye. 1.yalancı :
-Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü demiş. Padişah:
-Bunun neresi yalan? Kuş kartaldır, aslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür yuvasına tabi ki demiş. 2.yalancı :
-Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar demiş. Padişah yine cevap vermiş :
-ülkenin kralı pencereden bakınırken tacını düşürmüştür. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiştir. Taç kimin kafasında ise kral odur tabi ki. 3.Yalancı:
-Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü demiş. Padişah:
-Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç sonbaharda yapraklarını dökünce ok da takılacak yer bulamayıp yere inmiştir. Böylece padişah her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş. 4.yalancı ise Kayseri den gelmiş.

-Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde bir zahmet demiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi