1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Be Kardeşim!

-Milli maç sonrası bana sordular. Güzel bir stadyumda güzel bir maç olduğunu söyledim. Herkese teşekkür ettim.
-Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'e de soru sordular. İki üç kelime ettikten sonra 'Ben demiştim, stadı buraya değil Muttalıp'a yapılsın demiştim. Beni dinlemediler. Şimdi karayolları burayı istimlak yapsın, yol yapsın' dedi.
-Be kardeşim!
-Şehir içindeki yollar karayollarının değil, belediyenin işi. Şehir içinde karayollarının ne işi var. Sorumluluklardan ve iş birliğinden kaçtığınız zaman olmuyor. Oraları yapar mıyız? Oraları karayolları yapmaz, Büyükşehir yapar.
-Onu da 2019 yılında Allah'ın izni ile biz onu da yaparız. Bu amatör sporda da geçerli. 2019 yılından sonra göreceksiniz büyükşehir belediye katkısıyla amatör spor kulüpleri de çok daha ileriye geçecek inşallah.
-16 Nisan 2019'unda yolunu açacak 2019 yılı diye vurguluyorum. O zaman yerel seçimler yapılacak. Biz o zamana kadar elimiz kolumuz bağlı mı oturacağız, belediyenin hizmeti yok diye.
-Öyle bir şey yok. Ancak asıl patlamak için beraber 2019 yılını bekleyeceğiz.
Yukarıdaki sözler Kültür ve Turizm bakanı Nabi Avcı'ya ait.
Uzun süredir eleştirme ve laf gönderme yapmamaya özen gösterdiği Büyükşehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen'e yönelik söylemiş olduğu sözler bunlar.
Söylediklerinin içinde hem eleştiri var hem de 2019 mahalli seçimlerine yönelik "Belediyeye biz geliyoruz" mesajı...
***
40 yıl sonra aynı sahne...
Yıl 1976. Kazım kurt lise son sınıf öğrencisi.
Yazın, Seyitgazi Yenikent köyünde, köyün gençleriyle birlikte oturup sohbet ederken "hadi bir tiyatro oyununu sahneye koyalım" fikri atılıyor ortaya.
Gençlerin hepsi "İyi fikir" diyorlar...
Önce, sahneye koyacakları oyunu tespit ediyorlar birilikte.
Sonunda Aziz Nesin'in "Toros Canavarı" nda karar kılıyorlar.
2-3 ay çalışıyorlar oyuna.
12 Eylül 1976 günü köylerinde ilk oyunu oynuyorlar.
Kazım kurt o oyunda işkence yapan polis rolünde.
Aynı oyun aynı köyde 3 kez tekrar oynanıyor.
Köyde izlemeyen kalmıyor.
Bu kez gençler oyunu çevre köylerde oynamaya başlıyorlar.
Bu arada, sahneye koydukları oyunun yazarı olan Aziz Nesin'e de bir davetiye göndermeyi ihmal etmiyorlar.
Anlattığımız olayın üzerinden tam 40 yıl geçmiş.
Önceki gün Odunpazarı Belediyesi Tiyatro Müdürlüğü'nün 6'ncı tiyatro oyunu olan "Tutuklu Şiirler" adlı oyununun prömiyeri gerçekleştiriliyor.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da prömiyere özel tiyatro oyununda yer alıyor ve Ataol Behramoğlu'nun "Yunus gibi" şiirini sahnede okuyor.
Aradan geçen 40 yıl ile büyük bir nostalji de yaşıyor Kazım Kurt...
****
Sanat Tepebaşı'nda...
-Uluslar arası Pişmiş Toprak Sempozyumu...
- Ulusal Sanat Çalıştayı
- Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması
-Beldeevleri Kadınlar korosu
-TSM THM Gençlik Koroları.
-Çocuk senfoni Orkestrası.
-Eko Şov grubu.
-Kadın Tiyatro topluluğu.
-Anneler Halk Oyunları ekibi
-Kent ve Kültür söyleşileri.
-Gençlik tiyatrosu ve Gençlik Orkestrası.
-Tiyatro oyunları, film gösterileri, konserler, sergiler...
Neresinden bakarsanız bakın her yerinden sanatın fışkırdığı bir belediye Tepebaşı Belediyesi.
Sanatın hemen her alanının vücut bulduğu, temsil edildiği ve bölge halkına sunulduğu sanatla iç içe geçmiş bir belediye.
Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği (BRHD) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen "sanata katkı kurumsal ödülü"ne layık bulunmuş Tepebaşı Belediyesi.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Ankara Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlenen törenle almış...
Öncelikle şunu söyleyelim ki: Tepebaşı Belediyesinin bu ödülü almasına hiç şaşırmadık.
-"Ödül bulabileceği en iyi belediyeyi bulmuş" dedik kendi kendimize...
Zira...
Tepebaşı Belediyesinin bu ödülü hak ettiğine inananlardanız.
Hatta...
Belediye'nin "Hayat Tepebaşı'nda" sloganı var ya...
Bu ödülle birlikte bu slogana "Sanat Tepebaşı'nda" sloganı da eklense, son derece şık duracağına eminiz...
***
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM...
Yavru Kutup Ayısı
Yavru kutup ayısı babasının yanına gelip sormuş
"Baba ben gerçekten kutup ayısı mıyım?"
"Elbette yavrum nereden çıkardın bunu?"
"Allah Allah?!.." deyip gitmiş yavru ayı.
Bu sefer annesinin yanına gitmiş ve sormuş,
"Anne ben gerçekten kutup ayısı mıyım?"
"Tabii evladım kutup ayısısın."
Yine "Allah Allah?!.." deyip, yeniden babasının yanına gitmiş yavru ayı.
Bir daha sormuş "Yaa baba Allah aşkına doğru söyle bak beni evlatlık falan almadınız degil mi? Yani ben sizin öz oğlunuzum."
Baba dayanamamış artık "Oğlum dedim ya sana bizim oğlumuzsun diye, hem sen neden ikide bir soruyorsun ki bunu?"
Yavru ayı: "Yav donuyorum baba, donuyorum..."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi