CHP Eskişehir'de, son yapılan mahalli seçimleri kent merkezinde kazandı.
Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerini aldı.
Ancak...
Ya9sa değişikliği nedeniyle tüm ilçelerin seçimde büyükşehir için da oy kullanmış olması, CHP'nin büyükşehir meclisinde çoğunluğu kaybetmesine neden oldu.
Zira...
AK Parti, 19 ilçede seçim kazanarak, Büyükşehir Belediye meclisine daha fazla üye gönderdi.
Bu yüzden, CHP merkez Belediyelerini almasına rağmen, Büyükşehir meclisinde çoğunluğu yakalayamayınca, Davul CHP'nin, Tokmak AK Partinin eline geçmiş oldu.
Bu tahlilden yola çıkarak, CHP'nin bundan böyle ilçelere tam anlamıyla kapağı atması gerektiğini ifade eden bir yazı kalemle aldık önceki gün.
-"CHP, 2019 mahalli seçimlerinde de aynı duruma düşüp, Büyükşehir Meclisi'nde azınlığa düşmek istemiyorsa, biran önce İlçelerde çalışma başlatıp, en az 6-7 ilçede Belediye Başkanlığını kazanmak durumunda. Bunun için de işi gücü bırakıp, ilçelerde sıkı ve yoğun bir çalışma başlatmalı" dedik.
Ankara'da yaşayan Rıdvan Aras mail göndermiş yazımız ile ilgili...
Kısaca "Senin de söylediğin gibi CHP'nin İlçelere kapağı atması lazım ama, sırf bu da yetmez" diyor.
Devamla da:
"Sn Taşkın, CHP yönetimi "ilçelere kapağı atmaktan" çok "seçim esnasında, küçük yerin dengelerini de gözeterek aday belirlemeli", seçilecek başkan ve ilk meclis üyesi büyükşehir meclisinde yer alacaksa "ben belirlemeyelim" anlayışından vazgeçmeli. Çünkü seçilen uzak, seçilemeyen yakından iyidir, en azından öyle ya da böyle CHP'dendir. Önceki seçimlerde tüm ihtarlara rağmen bu hata yapıldı." Diyor...
Tespit son derece doğru...
CHP, özellikle Eskişehir'in seçim kaybettiği ilçelerinde yoğun bir çalışma başlatır mı bilemiyoruz?
CHP, 2019 seçimlerinde kaybettiği ilçe belediyelerini kazanır mı, bunu da bilemiyoruz?
Ancak...
Parti içinde her türlü kararın inisiyatifini elinde tutmayı alışkanlık haline getirenler, özellikle adaylar konusunda "Ben belirlemeliyim" anlayışından vaz geçerler mi?
İşte bu çok zor. Hatta imkansız gibi...
.....

Bizim belediyeler niye yapmaz?

Tunceli'nin Ovacık Belediye Başkanı, aynı zamanda Türkiye'nin ilk Komünist Belediye Başkanı olma özelliği var.
TKP'den seçildi.
Geçtiğimiz günlerde bana göre güzel bir uygulama yapmış.
Belediye'nin bir yıllık gelir ve giderlerinin tablosunu koca bir afişe bastırıp, belediye binasının üzerine asmış.
Yerleşim yerinde yaşayan insanlar, belediye'nin ne kazanıp ne harcadığını görsün diye.
Şimdi, hemen her konuyu siyasete bağlamayı ruh hastalığı haline getirmiş insanlar çıkıp bu yazıyı okuduktan sonra "bu da kalkmış Komünist belediye Başkanını övüyor" diye gereksiz, amaçsız ve nafile bir tartışma başlatacaktır.
Şunu özellikle söyleyelim ki; Amacımız Komünist Belediye başkanını övmek falan değil.
Sadece yaptığı bu uygulama hoşumuza gitti.
Hatta...
Kendi kendimize "Acaba bizim belediye başkanları bunu niye yapmaz ki? Ne de olsa, yönettikleri belediyede harcadıkları paralar bizim paralarımız." Diye düşündük.
Sahi!
Bizim belediyeler bunu niye yapmıyor?
Şimdi bazı sivri zekâlılar çıkıp "Zaten Belediye meclislerinde bütçeler görüşülürken bu rakamlar öğreniliyor" diyecektir.
Bizim söylediğimiz o değil.
Bizim söylediğimiz "Belediye binasında ilan et, vatandaş görsün" den ibaret...

.....

"Hamid bizim oğlan"

Sivrihisar'ın genç belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü.
Sivrihisar'da ticaret yapan, ilçede küçüklerinin saygı duyduğu, büyüklerin ise sevdiği bir isimdi.
Son ana kadar aday olmamakta direndi.
Sonunda ikna edildi aday olmaya.
Seçimde, en yakın rakibine iki misli oy farkı atıp Belediye başkanı oldu.
Göreve başlar başlamaz da, başta Belediye binası, parklar, ilçedeki tarihi mekânların kazandırılması olmak üzere, kısa sürede dikkat çeken hizmetlere imza attı.
İlçede zaten seviliyordu, belediye başkanlığı eliyle gerçekleştirdikleri de buna eklenince, daha da sevilmeye başladı.
Sokağa çıktığında ilgiden yürüyemiyor.
İlçede, kapısını çalan içeriye giriyor.
Değim yerinde ise Sivrihisarlıların "bizim Oğlan"ı haline gelmiş Hamid Yüzügüllü.
Bu haliyle, Sivrihisar'ın geleceği açısından da oldukça ümit vaat ediyor...
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adam karısını sevgilisiyle yatakta basmaya
kararlıymış.Evden çıkınca bindiği taksinin
şoförüne olayı anlatmış.Taksici şahit
olmayı kabul etmiş ve bu ikili adamınevine geri dönmüşler.Tabi beklenen gibiadam karısını sevgilisiyle içerde.
Çarşafı kaldırınca karısıyla adamı beraber
görmüş.Kocası sinirli neredeyse adamı öldürecek,karısı demiş "Dur!!" "Niye?" diye
sormuş adam."Şimdi oturduğumuz evi kim aldı
biliyor musun? Çocukları Amerika'da kim
okutuyor sanıyorsun.Bodrumdaki yazlıkla
yeni tripleks villayı kim yaptırıyor zannediyorsun.Hepsini bu adam yapıyor.
Kocası bunları duyunca daha çok sinirlenmiş.
Beraber baskın yaptıkları şahit olacak olan taksiciye sormuş:"Ne yapayım ben bu adama
he söyle demiş ne yapayım ?
Taksici çok sakin bir sesle:
-Üstünü ört abi adam üşümesin...