1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bilgi; cahilin huzursuzluk kaynağıdır...

Dünya’nın ıssız bir köşesinde bulunan adada, birbirinden habersiz 4 kabile yaşıyormuş…
Bu dört kabile de, adaya gelen bir adamın sayesinde, geç de olsa ateşle tanışmış.
Bir bilge ile öğrencileri inceleme yapmak için adaya gider.
1’nci kabilede ateşin kontrolünün sadece rahiplerde olduğunu, kabilenin bundan yararlanamadığını…
2’nci kabilede ateş yakmaya yarayan tüm araçlara tapınıldığını…
3’ncü kabilede ateşi getiren adamların totemlerinin yapıldığını
4’ncü kabilede ise ateşin tanrı olduğuna inanıldığını görürler…
Her kabile ziyaretinde bir öğrenci “Ben burada kalacağım ve ateşi nasıl kullanacaklarını öğreteceğim” diye kalır.
Bilge ve beraberindekiler, öğrencileri toplamak için kabilelere tekrar gittiğinde korkunç gerçekle karşılaşır…
Birinci köye vardıklarında; öğrenci ateşi herkesin kullanabileceği söyler söylemez, rahiplerce suçlanmış, rahiplerin kışkırtmasıyla bir yabancının sözlerine inanmak yerine kendi rahiplerine inanan kabiledekiler de öğrenciyi yakalayıp rahiplerinin ateşiyle yaktığını…
İkinci köydeki öğrenciyi almaya gittiklerinde, buradaki öğrenci halkın tapındığı aletleri kullanarak ateş yakar yakmaz halk korkup, tapındıkları nesnelerin böyle kullanılmasına tepki göstererek öğrenciyi öldürdüklerini…
üçüncü köydeki öğrenci, önemli olan ateşi yakmanız, bir insanın totemine tapmak doğru değil diye söze başlayınca hemen onu da oracıkta canını aldıklarını…
Dördüncü köydeki öğrenci de ateşe tapmanın doğru olmadığını, önemli olanın ateşi kullanmak olduğunu, ateşin aslında ne olduğunu anlatmaya başladığı anda öldürüldüğünü, büyük bir üzüntüyle öğrenmişler…
Bilge ve kalan diğer öğrenciler çaresiz gemiye dönerek, adadan uzaklaşmışlar.
Bilge başlarına gelen acı durumdan çıkarılacak ders için öğrencilerine şunu söylemiş:
“Cahiller bildiklerini doğru zanneder, onlara yeni bilgiler öğretmek istediğinizde size direnirler. Yeni bilgiler cahiller için huzursuzluk kaynağıdır. Bu cahillere herhangi bir şey öğretmek de çok zordur. Gerçekten bilgili insanlardan nefret ederler. Onları yakarlar ve kendilerine göre cezalandırırlar.”


.....


 


Parti değil Kızılay mübarek


CHP’nin seçmeni, “MHP yüzde 10 barajı aşsın” düşüncesiyle MHP’ye oy veriyor…
CHP’nin seçmeni “İYİ Parti mecliste temsil edilsin” diye İYİ Parti’ye oy veriyor…
CHP’nin seçmeni HDP’ye oy veriyor…
Sadece bu da değil…
CHP seçmeni ve üyeleri Cumhurbaşkanı adayı olabilsin diye Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek’e imza veriyor…
üstelik bunu herhangi bir organizasyon çerçevesinde değil, sırf siyaseti kendi okuma düşüncesiyle yapıyor.
Kendi partisi dışındaki tüm parti ve adaylara oy verirken “Varsın CHP bir-iki eksik milletvekili çıkartsın. önemli olan, iktidardan kurtulmak için muhalefet çoğunluğudur” düşüncesiyle gerçekleştiriyor…
Gerçi bu şekilde davranmasında CHP’nin gerek genel merkezin ortaya koyduğu yanlış siyaset ve yanlış aday tespitleri de önemli rol oynuyor ama sonuçta CHP seçmeni, CHP’nin çok çok önünde gidiyor.
CHP’yi yönetenler ise, bir parti olmaktan çok, partinin adeta diğerlerine yardım için sağa sola oy yağdıran Kızılay görünümünde olmasından hiçbir rahatsızlık hissetmiyor.
“Oylarımızın diğer parti ve adaylara gitmesinin nedenlerini ortadan kaldıralım. öyle bir ilkeli siyaset izleyelim ki, öyle bir aday listesi belirleyelim ki, CHP seçmeni kendi partisinden başka hiçbir parti ve adaya oy vermek zorunda kalmasın ” diye bir çaba içine asla girmiyor.
çünkü…
140-150 milletvekili, 60-70 Belediye başkanlığı onlara yetiyor…
Dışarıdan bakıldığında ise yaşananlar “İktidar olunduğunda herkese yetecek koltuk var” tercihi yerine “200 kişiye koltuk bulalım” çabası olarak algılanıyor…


.....


2 kazanan var


Seçimler yapıldı bitti.
Tartışması halen devam ediyor…
Kim oy kaybetti, kim oy kazandı tartışmaları devam ederken, alınan oylar çerçevesinde değerlendirmeler yapılıyor.
Aslına bakacak olursanız, kaybedeni çok kazananı az olan bir seçim yaşandı.
Bana göre seçimin 2 galibi var…
Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu kazandı…
Muharrem İnce tahminlerden 8 puan fazla oy aldı kazandı.
Gerisi, partiler dahil kaybetti…


.....


Tüm parklara kameralar konulsun…


çocuklara karşı taciz ve istismar olayları ile ilgili toplumda büyük bir hassasiyet var.
Aileler, yaşanan olayların da etkisiyle büyük bir endişe yaşıyor.
Hassasiyetin giderek artması üzerine, özellikle çocuklara yönelik taciz ve istismar olaylarına karşı önlemler alınması isteniyor.
Ailelerin istediği önlemlerden biri de, mahalle ve sokaklarda bulunan park ve çocuk oyun alanlarına birer kamera yerleştirilmesi.
Tüm park ve çocuk oyun alanlarının gün boyunca kameralarla kontrol altına alınmasını istiyor aileler…
Bunun öncelikle çocuk istismarı ve tacizcileri caydıracağını düşünüyor.
Yaşanabilecek bir olay sonrası tacizci ve istismarcı insanların yakalanmasının daha kolay olacağını söylüyor.
Kısacası…
Mobese sistemine ana cadde ve sokakların yanı sıra, çocuk oyun parklarının da eklenmesini istiyorlar.
Bu olur mu olmaz mı bilemiyoruz…
Ancak…
Bunun olması halinde yani tüm çocuk oyun alanlarına kamera yerleştirilmesi halinde ailelerin en azından rahatlayacağını söylemek mümkün…


.....


Biraz da gülmek lazım


Bir aile davetinde, erkekler ve kadınlar ayrı ayrı gruplar halinde sohbet etmektedir.Sohbetin iyice koyulaştığı sırada, erkeklerden biri, birazda yüksek sesle;
- Ah ulan ahh!!! Şu anda Patagonya'da olmak vardı!!
Sesi duyan arkadaşları dayanamaz nedenini sorarlar...
O da:
- Hiç sorma arkadaş!! Patagonya'da 1 erkeğe 10 kadın düşüyormuş...üstelik kadınlarla beraber olduğun zaman, her defasında sana 100 dolar vermekteler.. Ah ulan ahh..Şu anda Patagonya'da olmak vardı...
O ana kadar konuşmaları sessizce dinleyen eşi lafa girer;
- Kocacığım sana bir soru sorabilir miyim?
- Tabii hayatım... Bir değil iki soru dahi sorabilirsin... Neyi merak etmiştin acaba? Genç kadın olabildiğince sakin;
- Şunu merak ettim. Acaba sen şu Patagonya'da 200 dolara koskoca bir ay boyunca nasıl geçineceksin?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi