-“Adı mimar, mühendisler odası; işleri güçleri ne biliyor musunuz? Bir yerde abide yükselecek, onu durdurmak için yargıya gitmek. İşleri güçleri bu. Her yargıya gidişlerinden eli boş dönerler. Ama dertleri inşa etmek değil yıkmak. Dikkat edin bizim her projemiz birileri tarafından protesto edilmiştir.”
-!Köprü yaparız, turizm projesi başlatırız karşımızda bunlar. Cumhurbaşkanlığına külliye yaparız, yol, havalimanı, hızlı tren yaparız, karşımızda bunlar. Konut yaparız, hastane yaparız, okul yaparız, karşımızda bunlar.”
-“ Elektrik üretmek için baraj yaparız, termik, nükleer santral yaparız, karşımızda bunlar. Peki kim bunlar? Muhalefet partileriyle, bazı meslek odalarıyla, ideolojik körlük yaşayan aydınları, ünlüleri, ünsüzleri ile hep birden bunlar yıkım ekibi.”
Yukarıdaki sözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait.
Projelere karşı çıkan mimarlar Odasını yerden yere vuruyor.
Hükümetin gerçekleştirdiği bir projenin açılışında, söz konusu projeye karşı çıkılmasına göstermiş olduğu tepkiyi içeren sözler…
çok değil 2016 yılının Nisan ayında söylemiş olduğu sözler bunlar.

xxx

-“Odunpazarı Belediyesi'nin Hamamyolu projesi ile ilgili kamuoyunda çok açık bir rahatsızlık var.”
-“Bu rahatsızlık sıklıkla dile getiriliyor.”
-“ Bununla beraber özellikle Mimarlar Odasının açıklama yapması, halkın sesine kulak vermesi, birilerini ciddi manada rahatsız etti.”
-“ Halkın sesine kulak verip eleştiri getirenler tabiri caizse saldırıya uğramakta...”
-“ İstiyorlar ki bir daha kimse konuşmaya cesaret edemesin. Kimse halkın sesi olmasın. Herkes adam sendeci olsun, ya da belediye yandaşı olsun…”
Yukarıdaki sözler AK Parti Eskişehir il başkanı Dündar ünlü’ye ait…
Sosyal medya hesabından dün paylaştığı sözler bunlar…
Hamamyolu projesine karşı çıkan Mimarlar Odasının görüşlerine hak veriyor, bu görüşlerin halkın sesi olduğunu söylüyor ve övgü yağdırıyor…
xxx
Görüldüğü üzere…
Aynı Oda’nın yaptığı ve benzeri kaygıları dile getirdiği açıklamalarla ilgili olarak Erdoğan başka düşünüyor, ünlü başka…
Erdoğan, kendi projelerine karşı çıktığı için Mimarlar Odası’nı topa tutup “Bunlar yıkım ekibi” diyor…
ünlü ise:
CHP’li belediye’nin projesine karşı çıktığı için Mimarlar Odası’na övgüler düzüp “ Halkın sesi oldular” diyor…
Demek ki…
Yapılan açıklamada belirtilen hususların doğru ya da yanlış olduğuna kimse bakmıyor.
Her iki tarafın da baktığı tek şey: “Bizim projemize karşı çıkılıyorsa tu kaka, başkasının projesine karşı çıkılıyorsa helal olsun” durumundan ibaret…
öyle olmasa, zamanında Erdoğan’ı haksız, mimarlar Odası’nı haklı  bulanlar, bu gün aynı Mimarlar Odası’nın haksız olduğunu söyleyebilirler miydi?
öyle olmasa, zamanında Erdoğan’ı haklı bulup, mimarlar Odası’nın haksız olduğunu düşünenler , bu gün çıkıp mimarlar odasına hak verebilir miydi?
Ve öyle olmasa…
Cumhurbaşkanı ile il başkanı,  aynı Oda ve aynı Oda’nın devlet ve belediye projeleriyle ilgili yaptığı benzeri açıklamaları karşısında bu denli ters düşer miydi?
Not- Mimarlar Odası açısından,  hükümet projelerini eleştirdiğinde Cumhurbaşkanının gazabına uğrayıp, muhalefet partisinin sırtını sıvazladığı, CHP’li belediyeleri eleştirdiğinde belediye başkanının gazabına uğrayıp, iktidar partisinin sırtını sıvazladığı bir durum var ortada.
Bu Mimarlar Odası açısından, ne İsa’ya ne Musa’ya gibi bir durum…
Hangi proje ile ilgili bir açıklama yapsa, ya iktidar vuruyor muhalefet seviyor ya da muhalefet vurup, iktidar seviyor.
Kimin vurup, kimin seveceğini ise, eleştirilen projenin hükümete mi yoksa CHP’li belediye’ye mi ait olduğu belirliyor.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Renk ve mühür “Evet’cileri” avantajlı kılıyor sanki…

Başkanlık sistemi için referandum yapılacak.
Nisan ayı içinde yapılması düşünülen referandumda seçmenlerin önüne 2 tane oy konulacak.
Bu oylardan biri “Evet” diğeri ise “Hayır” oyları olacak.
Başkanlık sistemine “Evet” diyenler pusulanın beyaz olan kısmına “Evet” mührünü vuracak.
Başkanlık sistemine “Hayır” diyenler ise pusulanın kahverengi kısmına “Evet” mührünü vuracak.
“Evet” oyu renginin beyaz olması, başkanlık sistemine “Evet” diyecekler için şüphesiz bir avantaj…
Oy mührünün “Evet” olması da yine başkanlık sistemine “Evet” diyecekler için bir avantaj oluşturuyor…
Zira…
Beyaz renk psikolojik olarak daha cazip ve tercih edilen bir renk…
“Evet” şeklinde olan mührün “Evet” yazısı üzerine basılmasını istemek de daha kolay anlatılıp, daha kolay propagandası yapılabilecek bir durum.
özellikle de başkanlık sistemi ile ilgili bilgiye sahip olmayan, herhangi bir tercih konusunda kararsız olan ve hangi oyu kullanacağına sandık başında karar verecekler için bu durum, “Evet’cileri”  sanki biraz avantajlı kılacak gibi…

****

Programı çok beğendim…
çağdaş Gazeteciler Derneği (çGD) Eskişehir Şubesi, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Tepebaşı Belediyesi’nin katkılarıyla "çGD Uğur Mumcu Anma Gecesi ve ödül Töreni" düzenlendi önceki gece…
Daha önceki yılanda yapılan programları da izlediğimiz için kıyaslama yapabilmemiz kolay oldu.
Bu yıl yapılan anma programı, hem görsel olarak yapılan düzenlemeler hem de ödül alan isimlerin özellikleri açısından kıyaslandığında, geçtiğimiz yıllara oranla daha güzel ve derli toplu olmuş.
Soner Yüksel’in yapmış olduğu sunuculuk da söz konusu programa hem yakışmış hem de büyük bir renk katmış…
Katılımcı sayısının da bir hayli fazla olması, bu yılki programı önceki yıllarda yapılanlardan ayıran belirli özellikler olmuş.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Eğer bu rakamlar doğruysa…
Okuma yazma bilmeyenlerin sayısı: 2.784.257…Bu rakam yüzde 5’e tekâmül ediyor…
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen 3.790.667… Bu rakam yüzde 7’ye tekâmül ediyor.
İlkokul mezunu sayısı 15.220 bin 28… Bu rakam yüzde 28’e tekâmül ediyor.
İlköğretim diplomasına sahip 11.617.159… Bu rakam yüzde 21’e tekâmül ediyor.
Ortaokul ve dengi okul mezunu 2.849.999…Bu rakam yüzde 5’e tekâmül ediyor.
Lise ve dengi okul mezunu 12.096.830… Bu rakam yüzde 22’ye tekamül ediyor.
Yüksek okul ve fakülte mezunlarının sayısı 5.013.187… Bu rakam yüzde 1’e tekâmül ediyor.
Doktora mezunu ise 122.619… Bu rakam yüzde 0. Küsur civarında…