1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bu proje niçin önemli?

Büyükşehir Belediyesi 8 mahalleyi kapsayan bir Riskli Alan Projesi hazırladı.
Söz konusu proje kapsamında 6837 konut ve işyeri var.
Malik sayısı ise 8940 kişi.
Proje kapsamında:
-Jeolojik- jeot eknik etüt raporları hazırlanmış.
-Mevcut konum analizi yapılmış.
-Hak sahipliği tespiti ve dönüşüm modeli belirlemesi yapılmış.
-Eylem planı hazır hale getirilmiş.
-İmar plan taslakları yapılmış
Ve
-Kentsel tasarım projesi ortaya çıkartılmış.
Yani...
Yapılmak istenen proje ile ilgili olarak bir hayli yol alınmış durumda.
Önceki gün yapılan maketli tanıtımla birlikte:
-Mülk sahipleri, yani maliklerle uzlaşma başlatıldı.
-Bundan sonra mahallelerde proje tanıtım toplantıları yapılacak.
-En son olarak da söz konusu proje bakanlığın onayına sunulacak.
-Bakanlık onayı sonrasında ise müteahhit firmalar ile yapılacak olan anlaşmalar çerçevesinde projenin uygulama safhasına geçilmiş olunacak.
Her ne kadar projede bir hayli mesafe kat edilmiş olunsa da daha yapılacak çok iş var.
Söz konusu proje'nin Eskişehir'in merkezine çok değer katacağı bir gerçek.
Proje kapsamında, özellikle Porsuk civarında yapılacak olan düzenleme çalışmalarının bölgeye Avrupai bir görüntü kazandıracağı da görsellerde açıkça görülüyor.
Kısacası...
Dönüşüm projelerinin gerçekleşmesinde önemli sayılabilecek bazı kriterler var.
Teknik adam değiliz. O yüzden uzman falan da sayılmayız.
Ahkâm kesmek olarak algılanmasın ama konuyla ilgili bazı temel bilgilere de sahip olduğumuzu düşünüyoruz.
O yüzden:
Örneğin söz konusu projenin yaratıcı olup olmadığı bir kriterdir.
Bildiğimiz kadarıyla bu proje "Yaratıcılık" kriterini tutturuyor.
Diğer bir kriterin "Çevreyi bozmamak" olduğunu biliyoruz ki, söz konusu projenin bu kriteri de içinde barındırdığı görülüyor.
Bir diğer kriter ise, projede yaşanabilir bir düzenin kurulup kurulamayacağı.
Bize göre bu kriter de tutuyor.
Ancak...
Dönüşüm projelerinde, bunlardan daha da önemli olan tek bir kriter var ki, o da "Dönüşüm projelerinin en büyük paydaşının halk olduğu, halk olmadan dönüşümün mümkün olmadığı" gerçeğidir.
Her ne kadar bu ve benzeri projelerde mülk sahiplerinin istekleri bir yere kadar dikkate alınıyor olsa da, projelerin gerçekleşmesinde halkın onayı projeyi hayata geçireceklerin elini büyük ölçüde rahatlatır.
Sonuç olarak:
Büyükşehir Belediyesi, üzerinde çalıştığı ve bu güne kadar büyük de mesafe aldığı bu dönüşüm projesini halka iyi anlatır ve onayını alırsa, hazırladığı proje üzerinde mülk sahiplerinin mülkiyet hakkını kollayıp,her biri ile uzlaşarak el sıkışabilirse, Eskişehir güzel bir dönüşüm projesini gerçekleştirmiş olur...
Böylece...
Hem mülk sahiplerinin hem de şehrin bu işten kazançlı çıktığına şahit oluruz.
Aksini düşünmek bile istemiyoruz.
Çünkü.
Bu proje, hem bölgeye sağlayacağı prestiji, hem malik sahiplerine sağlayacağı avantaj,hem şehre katacağı vitrin ve hem de bundan sonra yapılacak olan dönüşüm projelerine referans olma açısından büyük önem taşıyor.
......

İdeal kaldırım!
Eskişehir'in belki pek çok olumsuz yönü var.
Ama...
Olumlu yönleri de mevcut.
Bunlardan biri de Kaldırımlar.
"Kentlerin modernliği, kaldırım yüksekliği ile ölçülür" diye bir söz var.
Bu aslında son derece doğru söylenilmiş bir söz.
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yayımlanan 'Şehiriçi Yollar - Yaya Kaldırımı Koruyucu Engelleri - Tasarım Kuralları' el kitabına göre, ideal kaldırımlarda aranacak nitelikler şöyle belirlenmiş:
· Yayanın ayağının takılacağı beton veya demir baba veya diğer herhangi bir çıkıntı, bitmiş kaplama taşında topukların girebileceği genişlikteki delikli yüzeylerden kaçınılmalıdır.
· Kaldırımların genişliği, elverişsiz hallerde üç metreye kadar inebilir. Ancak bir metreden az olmamalıdır.
· Kaldırımlar üzerinde yürümeye engel olarak çiçeklik, taş, demir, trafik işareti, ilan levhası, ağaç gibi elemanlar, yayaların takılabileceği çıkıntı ve delikler bulunmamalıdır. Bordür taşı üst seviyesi, taşıt üst yolu kaplamasından en fazla 15 santimetre yüksek olmalı. Kaldırımların üzeri sökülüp takılır malzemeyle kaplanmalıdır.
Bu kriterlere baktığınız zaman Eskişehir'in merkezinde ki kaldırımların çok da fena olmadığını söylemek mümkün galiba...

Ama...
Bazı kaldırımların da son derece fena olduğu da bir gerçek.
O yüzden...
Yukarıda saydığımız kriterlerden de vaz geçtik, hiç olmazsa şu fena olan kaldırımların onarımı biran önce yapılsa diyoruz.
.....

Haberleri izliyor musunuz?
Önceki gün televizyonda kanallardan birinin haberlerini izliyorum.
İlk haberlerden biri, öğrencisini taciz ettiği iddia edilen bir doçent hakkında soruşturma açılmasıyla ilgili.
Ardından...
Mersin'de, sofra bezinin balkondan silkinmesi ile ilgili çıkan kavgada abi-kardeşin birbirine girmesi ve birinin diğerini öldürmesi ile ilgili.
Diğer bir haberde ise, ünlü bir restaurant sahibinin 1 lira tuvalet parası yüzünden tuvaletin görevlisini öldürmesi var.
Devamında ise...
Manisa'da 17 yaşında bir genç kızın,sırf istedikleri gençle evlenmek istemediği için babası ve abisi tarafından öldürülerek,cesedinin 3 gün boyunca evde saklandığı haberi.
En son...
Gana'da, bir futbol müsabakası öncesinde, takımların büyücülerinin saha içinde rakip takımlar için büyü yaptıkları sırada tekme tokat birbirlerine girdikleri haberini izliyorum.
Nedendir bilinmez, taa Gana'da olan ve cahilliğin artık tavanı olan bu akıl almaz olayı izleyince, aslında orada olanlarla burada olanların çok da farklı olmadığını düşündük ister istemez.
Zira...
Bir futbol sahasında büyücülerin kavga etmesi ne kadar cahillikse, doçentin öğrencisini taciz etmesi, balkondan bez silkeledi diye abinin kardeşi öldürmesi, ya da evlenmek istemedi diye genç kızın abisi ve babası tarafından öldürülmesi, hatta 1 lira tuvalet parası için cinayet işlenmesi o kadar cahilliğimizi göstermiyor mu?
Ne diyelim?
"Gana'lılar bizden bir tık daha cahilmiş" diyerek kendimizi mi avutsak acaba?
......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Karadenizlilerle Kayserililer karşılıklı siperlere yatmış kıran kırana savaşıyorlarmış ama birbirlerine üstünlük sağlayamıyorlarmış derken Kayserililer aralarında toplanıp:
Bu böyle olmaz bi şeler düşünüp yenmeliyiz şunları demişler içlerinden biri bunların çoğunun adı Temel'dir Dursun'dur demiş herkes siperine dönmüş nişan almış bu Kayserili ''Ula Temel sen misun?'' diye seslenmiş karşı taraftaki Temeller ''Ula benim benim'' diye ayağa kalkınca Kayserililer hepsini vurmuş ardından ''Ula Dursun sen misun?'' diye seslenip ayağa kalkan Dursun'ları da vurmuşlar! Bu kez sayıları azalan Karadenizliler toplanıp plan yapmışlar siperlerine dönüp nişan almışlar içlerinden biri iki siper arasına 20 lira atmış ''Ula bu para kimindur?'' diye seslenmiş karşıya Kayserililer hep birden ''Benimdir benimdir'' diye ayağa kalkınca Karadenizliler Kayserililerin hepsini vurmuş!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi