1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Büyükerşen Milletvekili adaylığı düşünmediğini açıkladı (*)

Seçimlerde Milletvekili adayı olup olmayacağı sorulan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, böyle bir niyetinin olmadığını söyledi.
Büyükerşen "Önümüzdeki seçimlerde Milletvekili adaylığını düşünür müsünüz?" Sorusuna şöyle cevap verdi;
"1999'da da rahmetli Ecevit önce milletvekilliği teklif etmişti ama ben belediye başkanlığını kabul ettim ve siyasete öyle girdim. Ben icraat adamıyım. Milletvekili olarak belediye başkanlığı çok daha yaratıcı icraatçı somut bir takım işleri gerçekleştirebilecek bir mevki. Birde Rahmetli Ecevit'in bana vasiyeti örnek bir şehir kurmamı istiyordu sosyal demokratlar nasıl çağdaş uygar şehir kurar onu göster diyordu. Ben hala o çizgide devam ediyorum"
Durun! Hemen heyecan yapmayın!
Bu sözler tabii ki Yılmaz Büyükerşen'e ait sözler.
Fakat ...
Yılmaz Büyükerşen'e ait olan bu sözler,bu gün için söylenmiş sözler değil.
Bu sözler, 2011 Milletvekili seçimleri öncesinde Büyükerşen'in, Banu Güven'in NTV de yaptığı bir programa konuk olarak katıldığında söylemiş olduğu ve Milletvekili adaylığı ile ilgili düşüncelerini yansıtan sözlerden ibaret.
Peki, Büyükerşen'in Milletvekili adaylığı ile ilgili 3,5 yıl önce söylediklerini niçin yazma gereği duyduğumuza gelince...
Yazıya okumaya başlayıp, Büyükerşen'in o sözleri bu gün için söylediğini zannedenlerin bir bölümünün "Eyvahlar olsun", bir bölümünün de "Şükürler olsun" bir an için bile olsa dedirtmek için yazdık.
"Eyvahlar olsun" diyenlerin, "Sıralamada bana yer kalmadı" diye düşünen CHP'liler...
"Şükürler olsun" diyenlerin de, Büyükerşen'in milletvekili adayı olmasıyla, meclis çoğunluğu sayesinde Büyükşehir Belediyesini almayı bekleyen AKP'liler olduğunu anlamakta zorlanmadınız herhalde...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Cumhuriyet Halk Partisi'nde başkan belli, yöntem belli değil...

Cumhuriyet Halk Partisi'nde enteresan bir süreç yaşanıyor.
Nihat Çuhadar'ın 8 yönetici ile birlikte istifa ederek mevcut il yönetimini düşürme çabası sonuç vermemiş, hesap edilmeyen yedek üyeler nedeniyle mevcut il yönetimi tüzük gereği düşme sayısına ulaşamamıştı.
Bunun ardından, istifa etmeyen yöneticiler toplanarak "İstifa etmiyoruz. Yönetim işinin başındadır. Biran önce olağanüstü genel kurul istiyoruz. Bu kararımızı Genel Merkeze de bildireceğiz" açıklaması yapmıştı.
İşte o günden bu yana CHP'de toplantılar ve müzakereler birbirini izledi.
Bu sürecin sonunda da CHP nin il başkanlığına Aydın Ünlüce'nin getirilmesi üzerinde fikir birliğine varıldı.
Aydın Ünlüce il başkanı olacaktı olmasına da, hangi yöntemle olacaktı?
Mevcut il yönetimine dışarıdan mı atanacaktı?
Yoksa...
Mevcut yönetim, iki ismin daha istifasıyla düşürülüp, Ünlüce başkanlığında yeni bir yönetim mi oluşacaktı?
Üçüncü bir şık olarak da, Aydın Ünlüce'nin, Olağanüstü genel kurulda tek il başkanı adayı olması seçeneği vardı.
Ünlüce, olağanüstü genel kurulda aday olma fikrine pek yanaşmayınca, üçüncü şık kafadan elendi.
Dışarıdan mevcut il yönetimine başkan olması halinde, yönetim üzerinde söz sahibi olamayacağı nedeniyle, bu şık da ortadan kalktı.
Sonunda kala kala, mevcut yönetimin iki yöneticinin daha istifasıyla düşmesi ve Ünlüce başkanlığında yeni bir il yönetimi oluşması şıkkı kaldı.
Peki, mevcut il yönetiminden hangi iki kişi istifa edecekti?
Öyle ya, istifa etmek isteyen, Nihat Çuhadar ve 8 yönetici ile birlikte zaten istifa ederdi.
Bu güne kadar niçin istifa etmemekte dirensinlerdi ki?
İşte tam da burada gözler, Milletvekili aday adaylığı için Odunpazarı ilçe başkanlığı görevinden istifa eden Erdal Çakıcıer'e çevrildi.
Zira...
CHP'nin mevcut il yönetiminde iki isim, Erdal Çakıcıer'in akrabasıydı...
Onun telkiniyle bu iki isim il yönetim kurulu üyeliğinden istifa eder, böylelikle il yönetimi otomatikman düşer, düşen yönetimin yerine de tüzük gereği, Genel merkez tarafından yeni bir il yönetimi oluşturulurdu.
Bu söylediğimiz daha yapılmadı ama...
Görünen o ki, süreçte gelinen nokta,işte bu nokta...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

İnsanlar üzerinde ayrım yapılmayan bir dünya...

Şu sıralar sosyal medya üzerinde dolaşan çok güzel ve anlamlı videolar var.
Bunlardan biri son derece etkileyici...
Şehrin en kalabalık yerinde çekilmiş görüntüler.
Dilenci kılığına girmiş bir genç, insanların vızır vızır geçtiği bir meydanlık alanda yere düşüyor. İnsanlardan yardım istiyor sürekli. Yanından geçen insanlar adeta görmüyor düşen ve kıvranan adamı. Üstelik, bizzat yanlarından geçmelerine rağmen.
Aynı genç kostüm değiştiriyor. Takım elbise giyiyor ve aynı yerde aynı şekilde yere düşüp, çevredekilerden yardım istiyor.
Tıpkı dilenci kılığında yaptığı gibi...
Herkes koşuyor yardımına. Biri başını kaldırıyor, diğeri ellerine masaj yapıyor.
İkisi de aynı kişi aslında.
İkisinin de düştüğü yer aynı.
Fakat,insanlardan aldıkları tepki çok farklı.
Video "İnsanlık sözcüğünün anlamı basit ama cesur davranışların altında gizlidir' diye devam ediyor...
Aynı video "İnsanların dış görünüşüne göre değerlendirmeye bir son verin" diyerek de sona eriyor...
Hangi konu ile ilgili olarsa olsun, insanlar arasında ayrımın yapılmadığı bir Dünya dileğiyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi