-CHP, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin devamıdır.
-Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde "Halk Fırkası" adı ile 9 Eylül 1923 de kurulmuştur.
-Sonra "Cumhuriyet Halk Fırkası", 1935 yılında da "Cumhuriyet Halk Partisi" ismini almıştır.
-Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimcilik ilkeleridir.
-Ambleminde bulunan 6 Ok bunu temsil eder.
-CHP Sola açılmış, kendisini Ortanın Solu olarak konumlandırmış bir partidir.
-öncelikleri ise: insan, Demokrasi, İnsan hakları, Hoşgörü, Katılımcılık, Onurlu çalışma hakkı, Dengeli kalkınma, Herkese Eğitim, Herkese Sağlık, çağdaş kültür’dür.
-Yoksullukla mücadele, Cinsiyet eşitliği, yenilikçilik ve çevre duyarlılığı vazgeçilmezidir.
-Sosyal Demokrasi’nin evrensel ilkelerini benimsemiştir.
-Sosyal Demokrasi ise: kapitalizmin neden olduğu eşitsizlik ve adaletsizlikleri demokratik sistem içinde kabul edilebilir düzeye indirmeyi amaçlayan siyasi bir ideolojidir.
-Toplumsal ve siyasal yaşamda erdemli olmak, erdemliliği savunmak, korumak ve gerçekleştirmek Cumhuriyet Halk Partili olmanın ön koşuludur.
-CHP olmak demek herkesin zor dediğine kolay demektir.
- Herkesin imkansız dediğini mümkündür, olabilir demektir.
-CHP demek devlet kurmak demektir.
-CHP birlik iradesi, kardeşlik andıdır. Kimseyi ayırmadan kucaklamak, ayırmadan sevmektir.
-CHP demek, özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir demektir.
-CHP demek kısaca Mustafa Kemal Atatürk demektir.
Sonuç olarak:
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir anlamda Anayasası olan tüzüğünde de açıkça belirtildiği gibi:
CHP sosyal demokrasi ilkelerine sonuna kadar bağlı olan demokratik sol bir partidir.
Bunun diğer bir anlamı, CHP’nin faşist düşünceyi reddeden bir parti olmasıdır.
Parti içinde yaşanan faşizan ve antidemokratik her uygulama, bu partiye zarar verir.
Tıpkı, burada tekrarlamakta bir yarar görmediğimiz ama Eskişehir’de yıllardır yaşanan ve şahit olduğumuz örnekleri gibi.
O yüzden…
CHP’nin önünde şimdi kongreler süreci var.
Umarız bu süreç, yukarıda sıralamış olduğumuz CHP tanımlarına ve tüzükte açıkça belirtilen koşullara uygun olarak yapılır.

Kimse yanlış anlamasın!
Bunları yazmaktaki amacımız kesinlikle CHP’lilere ayar vermek falan değil.
Bu zaten haddimize de değil.
Amacımız sadece CHP’lilerin yukarıda yazılanlar çerçevesinde CHP’li olmaları gerektiğini hatırlatmaktır.
Tabii hatırlamak isteyenlere…

.....

AK Parti il başkanının doğruları ve yanlışları…

AK Parti il başkanı Dündar ünlü referandum sonrası ilk kez basın toplantısı düzenledi.
Düzenlediği bu toplantıda hemen her soruyu cevaplandırdı.
Dündar ünlü’nün cevaplandırdığı sorular karşısında söylediklerinin içinde bize göre doğrular da var yanlışlar da…
örneğin…
-Belediye’nin vatandaştan asfalt parası almamasına yönelik söyledikleri doğru…Zira, yasa çerçevesinde Belediyeler isterlerse vatandaştan asfalt parası almayabiliyor.
-Odunpazarı tarafından kurulacak güneş enerji sistemi projesinin AK partili üyeler tarafından net edilmesine vermiş olduğu "Odunpazarı Belediyesi de bizim arkadaşların iki okul ile ilgili talebini yerine getirmiyor" sözleri yanlış. Demek ki bu iş "Sen benim işimi yapmazsan ben de senin işini yaptırmam" meselesine dönmüş.
-Hamamyolu projesinde beton ağırlıklı proje eleştirileri doğru kabul edilebilinir. Bittiğinde nasıl bir görüntü oluşacak bilemiyoruz ama bugün baktığınızda imalatın biraz beton ağırlıklı olduğu görülüyor.
- DSİ’nin, Kanlıpınar Göleti ve çevresini Odunpazarı Belediyesinden geri istemesiyle ilgili olarak "Her iki taraf da Şehri Derya parkı için rekabet haline girdiler. Bu güzel bir durum. önemli olan vatandaşa hizmetin gitmesi…" sözleri yanlış. Zira DSİ’nin orayı Belediye gibi çalıştıramayacağını ve geri istemensin tek nedeninin ise Odunpazarı belediyesinin CHP’li olması olduğunu herkes biliyor.
Sonuç olarak.
Yukarıda da söylediğimiz gibi AK parti il başkanı Dündar ünlü günler sonra basın toplantısı düzenledi.
Bu basın toplantısında sorulan her konu ile ilgili görüşlerini açıkladı.
Bize göre, söyledikleri arasında doğrular da vardı, yanlışlar da…

......

Prof Dr Başer yi­ne gu­rur kay­nağı

SANKO Holding sponsorluğunda, araştırmaları ve buluşları dünyada yankı bulan Türk bilim insanlarını bir araya getirmiş.
Yaptıkları çalışmalarla bilime yön veren 100 Türk bilim adamının ismi bir kitapta toplanmış.
Kitap, Harvard, Yale, Imperial College gibi dünyanın önde gelen bilim kurumlarında araştırma yapan başarılı Türk bilim insanlarının öykülerini anlatıyor. çalışma, Türk bilim insanlarını, uluslararası literatürde kabul edilen "H-endeksi" ölçütüne göre sıralıyor. H-endeksi, bilim insanlarının yaptığı araştırmaların aldığı atıf sayısını gösteriyor.
Bu araştırma sonucunun bizi daha çok ilgilendiren kısmı,
Doğal bilimler alanında birbirinden ünlü 100 önemli isim isim arasında Eskişehirlilerin yakından tanıdığı bir isim de bulunuyor olması.
Bitki kimyası alanında, Farmakognozi ve aromatik bitkiler üzerine uzmanlaşan ve Eskişehirlilerin yakından tanıdığı Prof Dr Hüsnü Can Başer, 100 bilim insanı içinde yer aldı.
Bu hem kendisi için hem de biz hemşerileri için gururların en büyüğü olsa gerek…

......

BİRAZ DA GüLMEK LAZIM

Hepsi de birbirinden iddialı 3 genetik uzmanı, yeni buluşlarını karşılaştırıyorlar. Hayvanlar konusunda uzman olan birincisi anlatıyor.

"İnek ve tavuk genlerinden harikulade yeni bir hayvan meydana getirdim. Hem süt veriyor hem yumurtluyor, eti kırmızı et tadında ama beyaz et kadar sağlıklı, bence bu yüzyılın buluşu. İnsanlara istedikleri kadar sağlıklı et, süt ve yumurta yedireceğim." Böcek genetiği uzmanı çalışmasını açıklıyor. "Arı ile bok böceği genlerini karıştırdım. Yeni türümüz pisliklerden bal yapıyor. Hem bol miktarda hem de inanılmaz kaliteli bal elde etme imkanına kavuşmuş bulunuyoruz. İnsanlık için çok faydalı bir gelişme sağladım." Genel genetikçi Dr.Temel iki meslektaşına bakıyor ve;

"Valla ben de karpuzla karafatma genlerini birleştirdim. Artık karpuzu kesiyorsun, bütün çekirdekler yürüyüp gidiyor.